Şahali: “Devlet eşit şekilde yurttaşların yanında”
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ekonomik protokolün ardından sel felaketi konuşuluyor
Ayşe GÜLER
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ekonomik protokolün ardından sel felaketi gündeme geldi.
Tarım Bakanı Erkut Şahali, devletin yağış ve olumsuz hava koşullarından etkilenen yurttaşların eşit şekilde yanında olduğunu, bu konuda herhangi bir ihmalin söz konusu olmadığını belirtti.
Meclis'te ilk olarak UBP Genel Başkanı, Milletvekili Ersin Tatar, 62. madde kapsamında söz aldı, ‘ekonomik protokolü’ gündeme getirdi.
Protokolün hangi aşamada olduğunu soran Tatar, “4 hükümet partisinin yürüttüğü protokolde başka sorunlar mı var da imzalanamıyor” diye sordu.
Tatar’ın ardından Başbakan Tufan Erhürman kürsüye çıkarak, eleştirileri yanıtladı.
Erhürman, Nisan ayında protokol çalışmalarının tamamlanacağını, Mayıs ayında da imzalanacağını yineledi, şu andaki çalışmalar içerisinde sıkıntı olmadığını kaydetti.
Erhürman, “Nisan ayında çalışmaların tamamlanacağı sözlerinin protokol metninin son halini almamış” demek olduğunu söyleyerek, bu konuda sorun yaşanmadığını, protokol metninin son halini almadığını açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın da bu yönde bir açıklama yaptığını dile getiren Erhürman, “imza aşamasına gelmiş bir metin yoktur ne demektir” diye sordu.
Tatar’dan Erhürman’a: “Sendeki rahatlık kimsede yok”
Erhürman açıklamalarını sürdürürken, UBP Genel Başkanı, Milletvekili Ersin Tatar, oturduğu yerden tepki gösterdi, “Sendeki rahatlık kimsede yok. Gözünüzün içine baka baka herhalde birbirinize de aşık oldunuz” dedi.
Bu sırada Meclis’te sesler yükseldi, vekiller arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
‘Ekonomik protokol’ yine gündemde…
Tatar: "Hükümet şeffaf olmalı"
UBP Genel Başkanı, Milletvekili Ersin Tatar, 62. madde kapsamında söz aldı.
Tatar, protokolün gündemdeki yerini koruduğunu söyledi, bu konuda hükümetin şeffaf olması gerektiğini kaydetti.
2019-2021’i kapsayacak protokolün Eylül 2018’de imzalanması gerektiğini ifade eden Tatar, gecikmeye neden olan ‘Türkiye’deki sistem değişikliğinin’ gösterildiğini belirtti.
Tatar, protokol konusunda Meclis kürsüsünden yapılan açıklamalara atıfta bulundu.
Halkın sıkıntı içerisinde olduğunu, çeşitli sektörlerin ‘yangın yerine’ döndüğünü söyleyen Tatar, bütçeye bağlı olarak ihalelerin açılamaması dışında, ekonomin daha da daralmasının beklendiğini ifade etti.
Tatar, “Hükümetin görevi sadece maaş ödemek değil, ekonomiyi yönetmektir” diyerek, “maaş ödemeleri için Emrullah Turanlı’dan 20 milyon TL yapılan borçlanma” için Borç Komitesi’nin onayı olmadığını, hükümet içerisinde bu adıma onay verilmediğini dile getirdi.
Protokülün hangi aşamada olduğunu soran Tatar, “4 hükümet partisinin yürüttüğü protokolde başka sorunlar mı var da imzalanamıyor” diye sordu.
Erhürman: “KKTC-TC arasında bir sorun olmadığı gibi, 4 parti arasında sorun yok”
Başbakan Tufan Erhürman, protokol konusunun geçen hafta yine gündeme geldiğini ve cevap verildiğini kaydetti.
Erhürman, “Geçtiğimiz hafta cevap verdiğimiz bir şeye bu hafta farklı mı cevap vereceğiz” dedi.
Bu tür yaklaşımların memlekete bir şey kazandırmadığını kaydetti.
Türkiye’deki seçimden 3-4 gün önce Ankara’da olduğunu, protokol görüşmelerinin yapıldığını hatırlatan Erhürman, içeriğinin de açıklandığını belirtti.
Nisan ayında protokol çalışmalarının tamamlanacağını, Mayıs ayında da imzalanacağını yineleyen Erhürman, şu andaki çalışmalar içerisinde sıkıntı olmadığını kaydetti.
Erhürman, “Nisan ayında çalışmaların tamamlanacağı sözlerinin protokol metninin son halini almamış” demek olduğunu söyleyerek, bu konuda sorun yaşanmadığını, protokol metninin son halini almadığını açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın da bu yönde bir açıklama yaptığını dile getiren Erhürman, “imza aşamasına gelmiş bir metin yoktur ne demektir” diye sordu.
Erhürman, sürecin istişare içerisinde Başbakanlık tarafından yönetildiğini de ifade etti.
“KKTC-TC arasında bir sorun olmadığı gibi, 4 parti arasında da bir sorun yoktur” şeklinde konuşan Erhürman, “TC-KKTC arasında, hükümet ortakları arasında sorun olduğu için protokolün imzalanmadığı iddiası varsa, bunları ortaya koyun” dedi.
Tatar’dan Erhürman’a: “Sendeki rahatlık kimsede yok”
Erhürman açıklamalarını sürdürürken, UBP Genel Başkanı, Milletvekili Ersin Tatar, oturduğu yerden tepki gösterdi, “Sendeki rahatlık kimsede yok. Gözünüzün içine baka baka herhalde birbirinize de aşık oldunuz” dedi.
Bu sırada Meclis’te sesler yükseldi, vekiller arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
“Türkiye suçludur yaklaşımı doğru değil”
Daha sonra UBP Milletvekili Resmiye Canaltay, “Biz ‘metin tamam’ ‘karşı taraf suçlu’ diye algıladık. Demek ki yanlış mı algıladık?”diye sordu.
Erhürman ise protokolün imzalanmamasında “Türkiye suçludur” gibi bir yaklaşımın doğru olmayacağını belirterek, “Protokolün uzaması, hükümet içerisinde fikir ayrılığı olması gibi bir sebeple ilgisi yok” dedi.
“Gecikmesinden ben de memnun değilim”
Erhürman, protokolün gecikmesi nedeniyle yatırım yapma konusunda arzu edilen noktada olmadıklarını ifade ederek, “Protokolün gecikmesinden bende memnun değilim” dedi.
Erhürman, Tatar’ı üslubundan dolayı da eleştirdi.
Atun, avans alınıp alınmadığını sordu…
UBP Milletvekili Sunat Atun da yerinden söz alarak, Erhürman’a basına yansıyan “maaş ödemeleri için Emrullah Turanlı’dan avans alındığı” haberlerinin doğru olup olmadığını sordu.
Erhürman, Ercan Havaalanı işletmecisi Turanlı’dan bu hafta alınacak ödemenin, geçtiğimiz hafta alındığının Maliye Bakanı Serdar Denktaş tarafından geçtiğimiz hafta açıklandığını söyledi.
Hükümetin, “protokol imzalansın, Türkiye’den para gelsin yeter” gibi bir yaklaşımları olmadığını vurgulayan Erhürman, gelirlerin artırılması, giderlerin azaltılması için çalışma başlattıklarını kaydetti.
Erhürman, bu çalışmaların ek vergiler olarak algılanmaması gerektiğini de ifade etti.
Erhürman, ardından UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu’nun “Merkez Bankası’ndan yapılan borçlanmanın eksiksiz yapılıp yapılamayacağı” sorusunu yanıtladı.
Erhürman, ödemelerin düzenli yapılmasının öngörüldüğünü belirtti.
‘Sel felaketi’ gündeme geldi
Topal: “Mesarya bölgesinde 100 kayıp köy var”
HP Milletvekili Dr. Hasan Topal, sel felaketini gündeme getirdi.
Mesarya bölgesinde 100 kayıp köy olduğunu dile getiren Topal, bunlar hakkında bilgi verdi.
Topal, Kanlıdere’nin bir yılda 8 milyon metreküp su taşıdığını dile getirdi.
Bölgedeki bir diğer derenin de Çakıllıdere olduğunu söyleyen Topal, bu dere hakkında da bilgi verdi.
Topal, barajlar konusunda Türkiye’de birçok uzman kişi olduğunu, yardım alabileceğini ifade etti.
Arıklı: “ Bekleyelim ne çıkacak, sonrasında birlikte yükleniriz”
YDP Milletvekili Erhan Arıklı , “Dörtyol, Korkuteli’nde yaşanan sel felaketi” konusunda söz aldı, ilk olarak ekonomik protokole değindi.
Arıklı, spekülasyonlar yaparak, gergin olan ortamın daha da gerilmesinin doğru olmadığını belirterek, “Bilinmeyen bir konuya sürekli atıf yapmak doğru değil” dedi.
Kamuoyunda bu konuda hükümet ortakları arasında uyumsuzluk olduğu” algısı olduğuna değinen Arıklı, bu algının Başbakan Erhürman tarafından yıkılacağını kaydetti.
Arıklı’dan Tatar’a: “Bir an önce hükümete gelmek istiyorsunuz, anlıyorum”
Tatar’a atıfta bulunan Arıklı, “bir an önce hükümete gelmek istiyorsunuz anlıyorum. Haklısınız “dedi.
Arıklı’nın sözlerine hem Tatar hem de UBP’li vekiller tepki gösterdi.
Protokolün Mayıs ayında imzalanacağının açıklandığını hatırlatan Arıklı, “ Bekleyelim ne çıkacak, sonrasında birlikte yükleniriz” şeklinde konuştu.
“Bölgede ciddi salgın tehlikesi var”
Arıklı, Köprülü Göleti’nin temizlenmesi gerektiğine değindi.
Bin 500-2 bin dönüme yakın arazinin sular altında kaldığın ifade eden Arıklı, birçok ağılı sular altında kaldığını, bölgede ciddi salgın tehlikesi olduğuna dikkat çekti.
Arıklı, İngiliz dönemindeki gölet ve sulama sistemini tekrar canlandırmak gerektiğine değinerek, iklim değişikliği yaşandığını, her yıl daha fazla yağış olacağını belirtti.
Haspolat’ta sel felaketine değinen Arıklı, belediye tarafından bölgede bazı evlere yardım edildiğini, bazılarına ‘karşı partiden’ olduğu için hiç uğramadığını savundu.
Şahali: “Devlet eşit şekilde yurttaşların yanında”
Tarım Bakanı Erkut Şahali, devletin yağış ve olumsuz hava koşullarından etkilenen yurttaşların eşit şekilde yanında olduğunu, bu konuda herhangi bir ihmalin söz konusu olmadığını belirtti.
Bu konuda kayıt eksikliği olması halinde giderebileceğini de söyleyen Şahali, art niyet olmadığını kaydetti.
Köprü Göleti’nin Kıbrıs’ın ilk barajı olarak inşa edildiğine değinen Şahali, yer altı su kaynaklarının beslenmesinin temel amaç olduğunu dile getirdi.
“Göletin kapakları kırılıyor”
Şahali, göletin korunması gerektiğini ancak kapaklarının sağlam olmadığını, bölgeyi ekim alanı olarak kullanmak isteyenler tarafından göletin kapaklarını sürekli kırdığını da söyledi.
Göletin maksadına uygun şekilde kullanacağını ifade eden Şahali, dün itibariyle göletin taşmaması için kontrollü şekilde su aktarımı yapıldığını belirtti.
Şahali, Köprü göletinin kuş gözlemi açısından cazip bir gezinti alanı olduğunu söyledi.
“Dörtyol’da 47, Korkuteli’nde 23,Haspolat’ta 3 işletme yağışlardan zarar gördü”
Haspolat’ta ise 3 işletmede Şahali, Dörtyol’da 47 işletme, Korkuteli’nde ise 23 işletmeni son dönemde yaşanan yağışlardan olumsuz etkilendiğini belirtti, bu kayıplarla ilgili adım atılacağını söyledi.
Haspolat’ta ise 3 işletmede hayvan kayıplarının tespit edildiğini dile getiren Şahali, bu konuda detaylı bilgi verdi.
Şahali, Dikmen Taşkent ve Gönyeli’de ise yağışlardan dolayı barınak zararı veya hayvan kaybı ile ilgili müracaat ya da tespit bulunmadığını söyledi.
‘Yayın Yüksek Kurulu’ konuşuldu…
Amcaoğlu: Binada sorunlar yaşanıyor”
Daha sonra Yayın Yüksek Kurulu 2019 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın görüşülmesine geçildi, rapor Komite Başkanı Fikri Toros tarafından okudu.
UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, bütçe rakamlarının talepleri karşılamadığını, bu nedenle ret oyu vereceklerini kaydetti.
Yayın Yüksek Kurulu binasında yaşanan sorunlara değinen Amcaoğlu, söz konusu bütçe ile ihtiyaçların tamamlanamayacağını ifade etti.
Taçoy: “Bütçe rakamları yetersiz”
Amcaoğlu’nun ardından UBP Milletvekili Hasan Taçoy söz aldı, salonun boş olmasını eleştirerek, iç tüzüğe aykırı bir durum yaşanmakta olduğunu söyledi.
Taçoy, YYK’nın sorumluluklarına değinerek, bütçe rakamlarının yetersiz olduğunu belirtti.
Taçoy, Bilişim Suçları Yasası’nın Meclis’te beklemede olduğunu, ülkeye hizmet edecek yasalara öncelik verilmediğini savundu.
Tasarı 24 kabul, 11 ret oyu ile oyçokluğuyla kabul edildi. 16 vekil ise oylamaya katılmadı.
Toprak Ürünleri Kurumu gündeme geldi…
Ardından Toprak Ürünleri Kurumu 2019 Mali Bütçe Yasa Tasarısı görüşüldü. Komite raporu Başkan Fikri Toros tarafından okundu.
TÜK’ün mali durumu Meclis’te konuşuldu.
Amcaoğlu: “Protokolün imzalanması için yüreğini, bileğini ortaya koyan tek parti UBP”
UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, TÜK’ün ülke için ‘denge’ açısından çok önemli bir konuma sahip olduğunu söyledi.
Amcaoğlu, protokolün ne anlama geldiğinin Haziran-Temmuz aylarında hasat dönemi geldiğinde tartışılacağını ifade etti.
Kurumun 65 milyon TL borcu olduğunu dile getiren Amcaoğlu, üreticiden alınan ürünlerin bedellerinin nasıl karşılanacağını sordu.
Amcaoğlu, ekonomik protokolün geçtiğimiz yıl Kasım ayında imzalanması gerektiğine işaret ederek, şu anda bu protokolün Mayıs ayında imzalanacağının açıklandığını belirtti.
“Enerjiden, salığa, eğitim, tarıma kadar sektörlerde yaşanan sıkıntılar ortada” diyen Amcaoğlu, ‘protokolün imzalanması için yüreğini, bileğini ortaya koyan tek partinin UBP olduğunu savundu.
Çavuşoğlu: “Mali protokolün TÜK’teki fiyat politikası, üretim ve üreciyle doğrudan ilişkisi var”
Amcaoğlu’nun ardından UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu kürsüye çıktı.
Çavuşoğlu, “mali protokolün yoldaki delik, korkuluk, dereler, göletlerdeki temizlik, TÜK’teki fiyat politikası, üretim ve üreciyle doğrudan ilişkisi vardır” dedi.
Maliye Bakanı’nın protokolle ilgili söylediklerinin ‘yetki aşımı’ anlamı taşıdığını ifade ede Çavuşoğlu, hükümetin yaptığı ve yapamadığı işlerden sorumlu olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, sürecin tamamlanmasını arzu ettiğini dile getirerek, en erken zamanda imzalanması gerektiğini söyledi.
TÜK’ün bütçelerini karşılaştıran Çavuşoğlu, Maliye’den alacaklarını alma konusunda sıkıntı yaşayacağını belirtti.
Çavuşoğlu, İyi İdare Yasası kapsamında Devlet Planlama Örgütü’ne arpa ve süt mamüllerine yapılan artışın hayat pahalılığına yansımasına yönelik sorduğu soruya 2.5 aydır cevap alamadığını kaydetti.
Bu maliyetlerle kurumun yaşamasının mümkün olmayacağını da savunan Çavuşoğlu, Maliye Bakanlığı’nın TÜK’e olan 60 milyon TL’lik borcunu derhal ödemesi gerektiğini, bunun da ekonomik protokole bağlı olduğunu dile getirdi.
Şahali: “Doğrudan gelir desteği ödemelerinde sıkıntı yok”
Tarım Bakanı Erkut Şahali ise ekonomik protokolün ne şekilde ve ne zaman imzalanacağına yönelik tartışmaların zaman kaybına neden olduğunu kaydetti.
Şahali, TÜK’ün Maliye Bakanlığı’ndan alacaklarının ortada olduğunu, tüketicinin menfaati doğrultusuna hareket edileceğini dile getirdi.
2018 yılı bütçesinin geçtiğimiz hafta Meclis’te geçirildiğini, rakamlar arası kıyaslama yapılmasının mümkün olduğunu dile getiren Şahali, “TÜK yalnızca arpa ticareti yapmıyor. Buna ek olarak karma yem başta olmak üzere mısır, çok yakında da soya küspesi ticareti yapar noktada da olacaktır” dedi.
Şahali, kurumun faiz giderleri nedeniyle istediği düzeyde rekabeti yakalayamadığını belirtti.
Bu yılki rekolte beklentisinin 100 bin ton olduğunu yineleyen Şahali, bunun tamamın TÜK tarafından satın alınmasının beklenmesinin ürün bedellerinin geç ödenmesini gündeme getirebileceğini ifade etti.
Şahali, doğrudan gelir desteği ödemelerinde herhangi bir sıkıntı olmadığını söyleyerek, “Ekonomik protokol, ödemelerin takviminde faktör olabilir ama ödemelerin yapılabilirliğinde bir etken değildir” dedi.
Taçoy: “Tarım mı, ürün mü sigortalanacak?
UBP Milletvekili Hasan Taçoy, TÜK’te masrafların artırılarak, maliyetlerin ve kar oranlarının yükseltildiğini ifade etti.
Taçoy, “çiftçilik sektörüne sahip çıkılacaksa bazı kararlar bu açıdan alınmalı” dedi.
Tarımın mı ürünün sigortalanacağını soran Taçoy, siyasetin bunun üzerine geliştirilmesi gerektiğine değindi.
“Kurumun batmasın beklemeyin”
Taçoy’un ardından yeniden söz alan Şahali, 2018 ile 2019 yılları için giderler bütçesindeki farkta yüzde 30’luk enflasyon ile döviz kurlarının da dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Şahali, “kurumun batması beklemeyin” diyerek, TÜK’ün doğru yönetilmesinin siyaset için değil kamu ve halk için doğru olduğunu dile getirdi.
Ürün yelpazesini genişletmek için yarınki Bakanlar Kurulu’na yeni önergeler götüreceklerini açıklayan Şahali, “TÜK’ün varlığı hayatidir” dedi.
Ardından tasarı, 26 kabul 10 ret ile oyçokluğuyla kabul edildi. 14 vekil ise oylamaya katılmadı.
‘Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Yasa Tasarısı’ görüşüldü:
Meclis’te Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Yasa Tasarısı gündeme geldi. Raporu, Komite Başkanı HP Milletvekili Jale Refik Rogers tarafında okundu.
Yasa tasarısının görüşülmesini Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası yetkilileri de takip etti.
Arıklı: “Bu yasa tasarısı ile esnafın sorunları çözülmez”
Yasa tasarısı ile ilgili ilk sözü YDP Milletvekili Erhan Arıklı aldı.
Hükümeti anlamakta güçlük çektiğini savunan Arıklı, ülkede çözülmesini bekleyen, komitelerde gündeme gelmeyi beklenen daha önemli yasalar olduğunu öne sürdü.
Komitenin gündeminde 29 yasa tasarısı ve öneri bulunduğunu kaydeden Arıklı, bunları tek tek sıraladı.
Arıklı, tasarının yasallaşması ile esnafların hangi sorunun çözüleceğini sordu, söz konusu tasarıya neden öncelik verildiğini gündeme getirdi.
Esnafın var olan sorunların söz konusu yasa tasarısı ile çözülemeyeceğini dile getiren Arıklı, “Esnaflara ilgili birlik ve oda var. Oda yönetimin hangi partiye yakın olduğu belli. Bir de birlik var, o yok edilmeye çalışılıyor” dedi.
Arıklı, UBP ve YDP’nin birkaç maddede değişiklik önerileri olduğunu, bunların yeniden komitede ele alınmasını söyledi, böylelikle tasarının oybirliğiyle geçebileceğini ifade etti.
Rogers: “Kimseden talimat almam”
HP Milletvekili Jale Refik Rogers, Arıklı’nın eleştirilerine yanıt vererek, “Kimseden talimat almıyorum. Komite üyeleri olarak gündemde ne varsa onu değerlendiririz” dedi.
Rogers, yasa tasarısının komitenin 7 aydır gündeminde olduğunu, çalışma ile ilgili yoğun mesai harcadıklarını kaydetti.
Kamuoyunda yasa tasarısı ile ilgili bilgi kirliliği yaşandığını belirten Rogers, çalışmanın detaylarını paylaştı.
Rogers, yasa tasarısında odanın işleyişini daha kurumsal hale getirmek için birtakım değişiklikler yapıldığını dile getirerek, esnaf tanımın netlik kazandığını belirtti.
1993 yılından itibaren iş yeri açacak kişilerin Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’na üye olma zorunluluğu olduğunu söyleyen Rogers, iş yeri olmasa da tüm zanaatkarlara üye olma yolunun açıldığını kaydetti.
Rogers, bu yasa tasarısı ile Esnaf ve Zanaatkarlar Birliklerinin kapatılmayacağını da aktardı.
Rogers, Sanayi Odası, Ticaret Odası veya Restorancılar Birliği gibi kendi mesleğini icra eden birliklere üye olan kişilerin Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’na üye olmasının zorunluluğunun bulunmadığını dile getirdi, hem oda hem de kurulacak her bir birlikle ilgili denetim kurulu oluşturulacağını kaydetti.
Komitede yasaya olumlu oy veren muhalefet milletvekillerinin daha sonra fikirlerini değiştirdiğini belirten Rogers, bazı maddelere ret oyu vermesinin de düşündürücü olduğunu kaydetti.
Gündüz: “Genel sekretere ödenecek miktar net olmalı”
UBP Milletvekili Menteş Gündüz de tasarıda oda genel sekreterliğine ödenecek miktar konusunun net olması gerektiğini kaydetti, eleştirilerinin bu yönde olduğunu ifade etti.
Gündüz, değişim istedikleri için komite çalışmalarına katkı koyduklarını belirtti.
Komite çalışmalarında ceza konularına itiraz ettiklerini ifade eden Gündüz, aidatların da eski şekliyle devam etmesini istediklerini belirtti.
Berova: “Bu yasa al gülüm, ver gülüm yasası”
Gündüz’ün ardından UBP Milletvekili Özdemir Berova konuştu.
Berova, yasa tasarısı içerisinde kişiye özel bazı özel hususlar olduğunu savundu, “Bu yasa al gülüm, ver gülüm yasası” dedi.
Berova, yasa tasarısının esnafın sorunlarına cevap vermeyeceğini de dile getirdi.
Arıklı: “Bu yasa Hürrem Tulga Yasası’dır”
YDP Milletvekili Erhan Arıklı yeniden söz aldı, komitede bekleyen yasalar arasında neden bu tasarının çalışıldığı sordu.
Arıklı, “Bu yasa Hürrem Tulga Yasası’dır” dedi, bu sırada Genel Kurul’da sesler yükseldi.
Gündüz: “Genel sekretere ödenecek miktar net olmalı”
UBP Milletvekili Menteş Gündüz de tasarıda oda genel sekreterliğine ödenecek miktar konusunun net olması gerektiğini kaydetti, eleştirilerinin bu yönde olduğunu ifade etti.
Gündüz, değişim istedikleri için komite çalışmalarına katkı koyduklarını belirtti.
Komite çalışmalarında ceza konularına itiraz ettiklerini ifade eden Gündüz, aidatların da eski şekliyle devam etmesini istediklerini belirtti.
Berova: “Bu yasa al gülüm, ver gülüm yasası”
Gündüz’ün ardından UBP Milletvekili Özdemir Berova konuştu.
Berova, yasa tasarısı içerisinde kişiye özel bazı özel hususlar olduğunu savundu, “Bu yasa al gülüm, ver gülüm yasası” dedi.
Berova, yasa tasarısının esnafın sorunlarına cevap vermeyeceğini de dile getirdi.
Arıklı: “Bu yasa Hürrem Tulga Yasası’dır”
YDP Milletvekili Erhan Arıklı yeniden söz aldı, komitede bekleyen yasalar arasında neden bu tasarının çalışıldığı sordu.
Arıklı, “Bu yasa Hürrem Tulga Yasası’dır” dedi, bu sırada Genel Kurul’da sesler yükseldi.
İncirli: “Yasa tasarısı, odanın kurumsallaşması için önemli”
CTP Milletvekili Dr.Sıla Usar İncirli ise meslek örgütleriyle ilgili her konuyu önemsediklerini belirtti.
Komitenin gündeminde olan birçok yasayı görüşme kapasitesine sahip olduğunu vurgulayan İncirli, söz konusu yasa tasarısına yönelik çalışmalar sürerken, birçok yasanın yapıldığını kaydetti.
Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’na üye 11 bin işletme olduğunu, her işletmenin ortalama 4 kişinin oluştuğunu dile getiren İncirli, yasa tasarısının odanın kurumsallaşması açısından oldukça önemli olduğunu belirtti.
Özdenefe: “Kimse şaibe altında bırakılamaz”
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, muhalefetin eleştiri yapabileceğini ancak kimsenin şaibe altında bırakılmaması gerektiğini belirtti.
Özdenefe, yasa tasarısının içeriğine yönelik detaylı bilgi verdi.
Konuşmaların ardından madde madde görüşülmesi tamamlanan yasa tasarısının ivediliği olmadığı için üçüncü görüşülmesi bir sonraki toplantıya kaldı.