Serap ŞAHİN

2 yıl önce kötü şartlar nedeniyle kapatılan Sınırüstü’ndeki Halk Vakfı Yaşlı Bakımevi’nin tamirat çalışmaları bitme noktasına geldi ancak bu kez de “kime devredileceği” sorusu gündeme geldi.

Yaklaşık iki yıldır “gönüllü sponsorların” yardımıyla rehabilite edilen Sınırüstü’ndeki Halk Vakfı Yaşlı Bakımevi’nin yüzde 95’lik kısmı tamamlandı ancak şimdi de “kime devredileceği” sorunu baş gösterdi.

YENİDÜZEN’e konuşan sponsorlar Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ile Kamtek Ltd. Direktörü Ali Kamacıoğlu, binanın yüzde 95’ini tamamladıklarını, maliyetin her geçen gün arttığını ancak bina bitse bile teslim edecekleri bir merci bulamadıklarını ifade ettiler.

“Bakımevinin tamir edilip tekrardan hizmete sunulmasını istiyoruz” diyen Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins ise “Bakım evleri tek tek kapanıyorlar nedeni de kiraların artmasıdır. Bu sektörü geliştirmek devletin görevidir. Çalışma Bakanlığı’nın bir an önce bakımevlerini teşviklendirmesi gerekiyor” dedi.

Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins

“2 yıl önce büyük bir skandalla kapanmıştı”

Sınırüstü’nde bulunan Halk Vakfı Yaşlı Bakımevi’nin 2 yıl önce büyük bir skandalla kötü şartlar nedeniyle kapatıldığını belirten Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins, söz konusu binanın idari yönden kime bağlı olduğunun her zaman tartışıldığını ancak özel bir şahıs tarafından idare edildiğini söyledi. Daha önce yönetiminde bulunan kişinin tek başına özel işletme gibi çalıştırdığını ve bu nedenle de mütevelli heyeti tarafından dava edildiğini söyleyen Jenkins, bakımevinin şeffaf bir şekilde idare edilmediğini kaydetti. Dava nedeniyle de tüm mütevelli heyetinin istifa ettiğini ve yeni heyetin de bina kapanana kadar atanmadığını söyleyen Jenkins, bakımevinin çok kötü günler geçirdiğini ifade etti.

“Biz orada 15 milyon TL’lik bir masraf göremedik”

Başka ülkelerde önce teftiş kurulu oluşturulup ona göre maliyet ve bütçe çıkarıldığını söyleyen Jenkins, “Tamiratın düşünülenden fazla çıktığı söyleniyor. Bunu söyleyenler işin uzmanı. Oraya gidip bir tespit yaptılar sonuçta. Biz gidip baktığımızda orada 15 milyon TL’lik bir masraf göremedik. Bütün basını oraya davet etmek istiyorum. Gelsinler ve görsünler” şeklinde konuştu.

2 yıldır söz konusu binaya her hafta büyük bir ümitle gidip baktığını ifade eden Hatice Jenkins, “Tadilat 2 ay sonra bitecek dediler ama tamire 8 ay sonra başladılar ve birkaç gün gittiler sonra yine durdular. Bir başlayıp bir durdu bu tamirat. Hep bu şekilde devam etti. Bu insanlar yarardan çok zarar verdiler oraya. Yaşlılar 2 yıl kaybetti. Yeni yapılan tavan hala daha akıtıyor. Elektrik şebekesinde de sıkıntı var. Binanın kökten yapıldığı söyleniyor. Bekçisi de yok. Bazı kapılar pencereler hala konulmamış içeriye su giriyor. Dışarıdaki malzemeler ıslanıyor harap oluyor. Malzemeleri kim kimden teslim aldı, nasıl korudu belli değil. Tamir amaçlı dışarıya konulan birçok mutfak malzemesi de kayboldu” ifadelerine yer verdi.

“Denetlenmedi”

Evkafın geçmiş idaresinin şeffaf olmadığını, Vakıflar’ın önceki genel müdürünün de, söz konusu yerin özel vakıf olduğu halde burayı denetlemediğini ve bakımevinin de istismar edildiğini kaydeden Jenkins, “Evkaf’ın eski yönetimi denetleme görevini de yapmadı ve o yüzden yıkıldı. 2 sene vakit kaybetti, sponsorları denetlemedi, devletin de hatası vardır. Çalışma Bakanlığı gününde gidip denetlemedi. Kimse buraya ev sahipliği yapmadı, hesap sormadı. Sponsor olsa bile onlarla bir anlaşma yapılması ve her şeyin şeffaf olması gerekirdi. Ama en başta hiçbir şey şeffaf değildi ve 2 yıl geçti kim ne yaptı, neyin finansmanını yaptı belli değil” dedi.

“Bakımevi göz ardı ediliyor ve bir türlü bitmiyor”

“Bakımevinin tamir edilip tekrardan hizmete sunulmasını istiyoruz” diyen Jenkins, söz konusu yerin başkaları için sadece bir bakımevi olmadığını kocaman bir arazinin olduğunu söyledi. İlginin araziye olduğunu belirten Jenkins, “Bu yüzden bakımevi göz ardı ediliyor ve bir türlü bitmiyor. Bakım evleri tek tek kapanıyorlar nedeni de kiraların artmasıdır. Küçücük araziler bile dünya kadar para ediyor. Biz bakımevi sektörünü denetleyecek bir yasa yaptık. O yasaya göre bütün bakımevlerinin yeni binalar yapmaları gerekiyor ama maliyetler o kadar yükseldi ki hiçbiri bunu yapamayacak. Kiraları bile astronomik rakamlara ulaştı. Bakım evlerinin öyle bir geliri yoktur. Bir taraftan da böyle değerli yerler heba ediliyor. Bu sektörü geliştirmek devletin görevidir. İlgili bakanlığın bir an önce geliştirmek için teşvik vermesi ve meclisteki yasayı geçirmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer

“Binanın yüzde 95’i tamamlandı”

Konuyla ilgili kamuoyunda yanlış algı olduğunu belirten Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, “Burası özel bir bakımevidir. Kazandıkları parayı oraya yatırmadılar ve orası da çöktü. Bizden, yönetici kalmadı, damı çatısı akıyor düşüncesiyle rica edildi. Biz de tamir yapmak için gittik. Tamamen yardım amaçlıydı” dedi. Çatıyı düzeltmek için bakımevine gidildiğinde tüm binanın çürümüş olduğunu tespit edildiğini kaydeden Gürcafer, “Binayı yıkıp baştan yapsaydık daha az maliyetli olurdu. Şu ana kadar harcanan para 15 milyon TL’yi geçti. Binanın yüzde 95’i tamamlandı” dedi. Söz konusu binanın yapım aşamasında gerekli kurallara uyulmadığını vurgulayan Gürcafer, “Örneğin yaşlı bakımevi yapılırken yanmayan malzeme kullanılmalı. Oda bölmeleri suntayla yapılmış. Bir yangın çıksaydı insanlar yanacaktı. Kim buna izin ve onay verdi? Bunların sorgulanması lazım” ifadelerini kullandı.

Çalışmaların devam ettiğini kaydeden Gürcafer, yeni bir vakıf yönetimi atandığını ve binanın kısa sürede devreye gireceğini söyledi.

Kamtek Ltd. Direktörü Ali Kamacıoğlu

“Rakamlar çok büyüdü ve yaklaşık 15 milyon TL harcadık”

Söz konusu binaya 2 yıl önce çatı tamiri için gidildiğini ve tüm binanın yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunun belirlendiğini kaydeden Kamtek Ltd. Direktörü Ali Kamacıoğlu, başta birçok insanın yardım etmek istediğini ancak daha sonra China Bazaar, Müteahhitler Birliği ve kendisinin kaldığını belirterek “Rakamlar çok büyüdü ve yaklaşık 15 milyon TL harcadık” dedi.

Elektrik sistemi, alçıpenler, izolasyon, su tesisatı gibi her şeyin yenilendiğini söyleyen Kamacıoğlu, söz konusu sürede Vakıflar İdaresi’nin elektrik enerjisini kestiğini ve herhangi bir yetkilinin binaya sahip çıkmadığını ifade etti.

“Biz binayı bitirmiş vaziyetteydik ancak teslim alacak mercii yoktu” ifadelerine yer veren Kamacıoğlu, bakımevinde jeneratörlerle çalışıldığını belirtti.

Kamacıoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Böyle bir konuda çok üzgünüz. İnsanlara yardım etmek için kendi zamanımızdan, kendi bütçemizden yardım edip bu duruma düşmek bizi rahatsız ediyor. Binayı kimin teslim alacağı konusunda yönetim kurulu toplandı. Oranın sahibi kimdir Vakıflar İdaresi mi, Bakanlık mı yoksa kendi yönetim kurulu mu? Binayla ilgili muhatap yok. Yasal olarak kimin olduğu da bilinmiyor” şeklinde konuştu.