‘Sahibinden’ satıldıktan sonra Ercan!..
Gittim..
Reis-i Cumhur’dan Başbakan’a bakana, giden gelen çok oysa..
Görmüyorlar mı?
Merak ettim!..

***

Ercan’ın içi de ‘park yeri’ oldu, dışı da...
Havaalanı değil...
“Açık hava oto park müzesi...”
Hele girişi....
Yol içinde arabalar...
Yakında ‘Yonca’ya kadar uzanacak...
Ne bekliyorsunuz?
Birisi kapıdan fırlayıp basılsın mı?
ÖLÜM haberi mi beklenen illa ki!..
Nerede ‘TRAFİK YOL GÜVENLİĞİ.’

***

ERCAN kavşağından tarlalara giden yollar var, köylere...
Şimdi biçme zamanı.
Kocaman kompaylar, traktörler, kamyonlar geçemiyor...
Dahası...
Turistin ilk gördüğü ‘karmaşa’...
Trafik cehaleti ve ‘başı boş memleket’ halleri...

***

İyi ki TEK havaalanımız var..
Bir de İKİ olsa, napacaktık.
Havaalanına girmeden daha manzara tam bir ‘acizlik’ örneği.
Diyorsunuz ki, bu ülkede POLİS yok!.
ULAŞTIRMADAN sorumlu birimler de.
‘KURAL’ da yok.. SAYGI da...

***

Ve bir fotoğraf çekiyorum,  yaşlı bir teyze.
GELEN YOLCUSUNU bekliyor.
Herkes gibi, ayakta...
Çünkü ERCAN’ın yolcu bekleme bölümü de İNSANLIK DIŞI.
O kocaman kaldırıma bir gölgelik, birkaç oturma yeri yapsanız en azından...
İnsanca olsa,  İN-SAN-CA...
Eğer böylesi duyarlılıklar da kalmışsa...