1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Şahidimizin vefatından altı yıl sonra, gösterdiği kuyudaki kazıda bir “kayıp”tan geride kalanlara ulaşıldı...
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Şahidimizin vefatından altı yıl sonra, gösterdiği kuyudaki kazıda bir “kayıp”tan geride kalanlara ulaşıldı...

A+A-

20 Ocak 2009 tarihinde, yani bundan tam 13 yıl önce gitmiştik Akova’ya... Çok değerli arkadaşımız, “kayıp” yakını Andreas Sizinos, yanında iki Kıbrıslırum yaşlı insan getirmişti – bunlardan birisi Florenzos Panayi, nam-ı diğer “Funtzos” idi... Bize Akova’da (Yipsu-İpsoz) olası gömü yerleri göstermişti... Bu kuyulara kimlerin gömüldüğünü anlatmıştı... Onunla Akova’yı dolaştıktan ve bu olası gömü yerlerinin fotoğraflarını çektikten sonra, tüm buralarını Kayıplar Komitesi’ne ilerleyen günlerde göstereceğimizi belirtmiştik kendisine...  Köylüleri ve civar köylerden Kıbrıslıtürkler arasında “Funtzos” diye bilinen Florenzos Panayi, çok iyi Türkçe konuşuyordu, Kıbrıs Türkçesi... Biz henüz Akova’dan ayrılmadan önce, yakın arkadaşı Lapatozlu Ertan Akıncıoğlu’nu aramıştık, Ertan hayvancıklarını bırakıp hemen uçarak gelmişti Akova’ya ve ayaküstü Bay Florenzos ile görüşmüştü...

Ardından Mağusa Boğazı’nda yemeğe götürmüştüm onları – Hasan Uluel’in lokantasına... Sonra da Trikomo’ya (Yeni İskele), değerli arkadaşım Destine’nin annesi Günay Devecioğlu’nun evine uğramıştık... Orada kahve içmiştik... Günay Hanım, Sizinos’un falına bakmıştı...

 

BİR DOLAP KUYUSU...

“Funtzos” bize gösterdiği dolap kuyusuyla ilgili bilgi de vermişti... Florenzos Panayi “Funtzos” bize bu kuyuya Akatulu olan yaşlı bir Kıbrıslırum’un vefat ettikten sonra gömüldüğünü anlatmış, ölen Kıbrıslırum’un bu dolap kuyusuna  bir el arabasıyla taşındığını da aktarmıştı... Kuyunun ağzı açıktı ancak içinde çöpler vardı... 24 Mart 2009 tarihli sayfamızda devamla şöyle yazmıştık:

“Bu kuyunun tam yeri konusunda Kayıplar Komitesi’ni bilgilendirmiş bulunuyoruz.  Bilindiği gibi İpsoz, özellikle bölgede geride bırakılan yaşlı Kıbrıslırumlar ile çeşitli yerlerden toplanan Kıbrıslırum esirlerin toplandığı “kamp” işlevi gören bir yer idi. İpsoz’da (Akova) özellikle yaşlı ve yatalak olan 20 civarındaki Kıbrıslırum’un gerek yaşları, gerekse bakımsızlık ve ihmal nedeniyle vefat ettikleri ve bunların köyün çeşitli yerlerine gömüldükleri biliniyor. Bu söylentilerden birisi de, bazı yaşlı insanların Kıbrıslırumlar’ın mezarlığında belli bir noktaya gömüldükleri şeklinde. Ancak Kayıplar Komitesi’nin bu mezarlıkta yapmış olduğu kazıda, herhangi bir bulguya rastlanmış değil.  İpsoz’daki yaşlı insanların nereye gömülmüş olduğunu bilen okurlarımızı, isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan beni veya 22-83607 numaralı telefondan Kayıplar Komitesi görevlisi Mine Balman’ı veya 22-84590 numaralı telefondan Kayıplar Komitesi yetkilisi Ahmet Erdengiz’i aramaya davet ediyorum...”

Nitekim ilerleyen yıllarda İpsoz’da mezarlık içerisinde birkaç kez kazı yapılmış ve nihayetinde bazı “kayıplar”dan geride kalanlara ulaşılmıştı...

2009da-sahidimiz-funtzos-en-sagda-yaninda-andreas-sizinos-ile-birlikte-magusa-bogazinda-hasan-uluel-ile-ve-funtzosun-bir-arkadasi-ile-birlikte.jpg

2009'da şahidimiz Funtzos (en sağda), yanında Andreas Sizinos ile birlikte, Mağusa Boğazı'nda Hasan Uluel ile ve Funtzos'un bir arkadaşı ile birlikte...

ON YIL ÖNCE, ON YIL SONRA...

Akova’daki (İpsoz/Yipsu) bu kuyu ve “Funtzos”un bize göstermiş olduğu diğer olası gömü yerlerinde on yıl süreyle hiçbir çalışma yapılmayacak ve 2019 yılında bu kez bir başka Kıbrıslırum şahitle tekrardan Akova’ya gidecektik... O günlerde Kayıplar Komitesi araştırma görevlisi olan Sıla Murat’la birlikte Derinya barikatından Kıbrıslırum şahidimizi alıp Akova’ya yönelecektik... Bu şahidimiz de bize, okulun arkasında içerisinde en az 15 yaşlı Kıbrıslırum’un gömülü olduğu bilinen ve “Funtzos”un da bize on sene önce göstermiş olduğu kuyuyu gösterecekti... Sıla Murat’a “Funtzos”un bize göstermiş olduğu kuyudan bahsedince, o da o kuyunun şimdiki halinin resmini gösterecekti bize... Kuyunun ağzındaki taşçık aynen on sene olduğu gibi olduğu yerde hiç oynamadan durmaktaydı! Bunun üzerine her iki olası gömü yerinin fotoğraflarını on yıl öncesi, on yıl sonrası şeklinde bu sayfalarda 23 Nisan 2019’da yayımlayacaktık... Başlık ise “Araştırılmayı bekleyen yerler: On yıl önce, on yıl sonra...” idi...

 

ŞAHİDİMİZ VEFAT EDELİ ALTI SENE OLDU...

Kayıplar Komitesi araştırma görevlilerine kuyuyu gösterdiğimiz Ocak 2009’dan tam 13 sene sonra, 2019’da bu kuyuyu tekrar gündeme getirmemizden ise üç sene sonra, nihayet bu kuyuda Kayıplar Komitesi kazı başlatacak ve tam da “Funtzos”un söylediği gibi bir “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanlara ulaşılacaktı...

Kazıda insan kemiklerinin bulunduğu haberini aldığım zaman, Kayıplar Komitesi yetkililerine, bunun bizim 2009’da göstermiş olduğumuz kuyu olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu belirtmiştim... Çünkü Akova’daki olası gömü yerlerini vakti zamanında çok ayrıntılı biçimde çalışmıştım... Bu konuda elde edilebilecek hemen hemen tüm bilgileri elde etmiş, bunları yayınlamış, olası gömü yerlerini henüz o tarihlerde Kayıplar Komitesi araştırma görevlilerine göstermiştim... O nedenle bu kuyu, bizim göstermiş olduğumuz kuyu olabilirdi... Fakat bunun böyle olmadığını söylemişlerdi bana Kayıplar Komitesi yetkilileri... Onlara göre, bu kuyuyu bir araştırma görevlisi bulmuştu, bu bizim değil, onun bilgisiydi...

Ertesi günü işe gidince, bu kuyuyla ilgili fotoğrafları ve küpürleri Kayıplar Komitesi yetkililerine gönderdim – bir kez daha kontrol etmelerini istedim... Nihayetinde, bunun bizim 2009’da göstermiş olduğumuz ve ancak 13 sene geçtikten sonra kazı yapılan kuyu olduğu anlaşılacaktı... Bu kuyuyu bize gösteren Kıbrıslırum şahidimiz Florenzos Panayi “Funtzos”, altı sene önce vefat etmişti... Ömrü yetmemişti bu kuyunun kazıldığını görmeye... Ona bu insancıllığı ve bize yardımları için çok teşekkür ediyorum, aynı şekilde Andreas Sizinos’a da onu 2009’da Akova’ya getirmiş olduğu için çok teşekkürler... Nur içinde yatasın sevgili Florenzos Panayi “Funtzos”... Umarım göstermiş olduğun diğer yerler de gün gele kazılır, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen... Çünkü bu kuyulara gömülenler en azından bunu hakediyorlar – kuyulardan çıkarılıp kimliklendirilip ailelerine düzgün bir cenaze töreniyle defnedilmek üzere iade edilmeyi hakediyorlar... Düzgün bir mezara sahip olmayı hakediyorlar... Sevdiklerinin onları ziyaret edebileceği bir mezarlarının olmasını hakediyorlar... Kuyuların dibinde yatmayı değil... Bu kuyuda bulunan insan, “Funtzos” ve Sizinos sayesinde bulundu... Onlar sayesinde sevdiklerine kavuşacak kimliklendirmeden sonra... Bu kazıyı yürüten Kayıplar Komitesi arkeologlarına ve diğer görevlilerine de sonsuz teşekkürler ve “Çok kolay gelsin” diyoruz...

akovadaki-yipsu-ipsoz-kazilardan-gorunum.jpg

Akova'daki (Yipsu, İpsoz) kazılardan görünüm...

SOTOS SİZİNOS NE SÖYLEDİ?

Akova’daki kuyuyu ve diğer olası gömü yerlerini bize göstermiş olan rahmetlik Florenzos Panayi “Funtzos”, değerli arkadaşımız Sotos Sizinos’un dayısı idi... Sotos Sizinos, dayısı “Funtzos” ile ilgili bizimle şu bilgileri paylaştı:

***  Dayım Funtzos, tüm ada çapında tanınan bir “cambaz” ve kasap idi... “Cambazis” yani “Cambaz”, canlı hayvan alıp satan kişilere verilen isimdi... Dayım Funtzos, gerek Kıbrıslıtürkler’den, gerekse Kıbrıslırumlar’dan kuzu satın alıp bunları satardı... Dürüstlüğü ile bilinirdi... Kimseyi kandırmazdı... Nakit ödeme yapardı, satın aldığı anda... Dürüstlüğü nedeniyle Kıbrıslıtürkler onu çok sever ve her zaman köy telefonlarından onu İpsoz’daki köy telefonunu çevirip ararlar, köylerine davet ederlerdi...

***  Dayım Funtzos bu şekilde Kıbrıslıtürkler tarafından hayvanlarını satın alması için enklavlara davet edilir ve barikatlar onun için açılarak bu köylere girer, Kıbrıslıtürkler’den hayvan satın alırdı... Çatoz’a da giderdi, Galatya’ya da, Kaleburnu’na da... Karpaz’da da onu çok iyi tanırlardı, Baf’ta da... Sözüne sadık, dürüst bir insandı dayım...

***  Bir keresinde Ovgoroz’daydı sanırım, hayvan satın aldıktan sonra köy kahvesine gitmiş ve hayvan satın almış olduğu Kıbrıslıtürkler’le kahve içmekteydi. Bazı aşırı milliyetçiler ona kahvehanede saldırmaya kalkınca – bir tanesi silahlıydı – Kıbrıslıtürkler dayımın önüne geçip onu korumuşlardı. Nitekim ertesi günü Ovgoroz’un muhtarı dayımı arayıp kendisini köye yemeğe davet etmiş ve dayım da gitmişti... Neler olup bittiğini bir da dayımın ağzından duymak istemişti Ovgoroz’un muhtarı...

***  Dayımın annesi yani anneannem Lapatozlu idi, Lapatoz karma bir köydü ve ninem çok iyi Türkçe konuşurdu. Dayım Funtzos’un babası da, yani dedem de çok iyi Türkçe konuşurdu. Çünkü dedem çoban idi ve o dönemler, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum çobanlar, özellikle yaz aylarında sürülerini karıştırırlar ve birlikte hayatta kalmaya çalışırlardı... O nedenle birbirlerinin dilinden anlamak zorundaydılar. Dayım Funtzos da çok iyi Türkçe konuşurdu...

Sotos Sizinos arkadaşımıza paylaştığı bu değerli bilgiler için teşekkür ediyoruz...

12-13-syf-sevgul-ert-layout-1-page-02-003.jpg

Bu yazı toplam 1403 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar