Sahil’e kavuşmak…
Sahil’e kavuşmak…
Fayka Arseven KİŞİ
---
Tam 37 hafta boyunca yeni bir ‘can’ı bekledik, heyecanla…
Bizim ilk heyecanımız değildi tabii ki ama ilki kadar heyecan doluyduk.
İlk bebeğimiz Kayra’yı 4 yıl önce kucağımıza almıştık.
1 Şubat 2014’te öğrendim yeni bir canı bedenimde taşıdığımı…
İstenilen bir bebek beklemenin öncesinde bize sürpriz yapınca büyük bir şaşkınlık yaşadık.
Vücudumdaki değişiklikler kendini göstermeye başlayınca eczanede satılan testlere sarıldım.
O kadar heyecanlanmıştım ki birinci testi tam yapamadım ancak ikinci testte ‘hamile’ olduğumu görebildim.
Ertesi gün yapılan kan testiyle hamileliğim neredeyse 4’ncü haftasındaydı.
İşte o günden sonra yeni bir canı beklemeye başladık.
Doktor kontrolleri, tahliller derken, aylar çabucak geçmeye başladı.
Bizim planlanmış yaz tatili programı da tabii ki bir başka yaza kaldı.
4’NCÜ AYDA YÜZDE 20 İHTİMAL BEKLENTİSİ…
Doktor kontrollerinde ilk heyecan bebeğin kalp atışlarını duymak, ardından da yaklaşık 4’ncü ayda cinsiyetini öğrenmektir.
İlk çocuğumuz erkek olunca babanın beklentisi kız yönündeydi…
Ama doktor ‘yüzde 80 erkek’ deyince yüzde hafif bir düşme yaşanıyor ama yüzde 20 kız olma ihtimalini yabana atmıyor baba.
Ve bir sonraki kontrollerde yüzde 20 ihtimal gerçeğe dönüşüyor, ‘kızınız oluyor’ cümlesi doktorun dudaklarından dökülünce bizim babanın da ağzı kulaklarına ulaşıyor.
KİLO ENDİŞESİ…
Anneyi yani beni ise alınacak kiloların telaşı sarıyor. Bir önceki hamileliği 22 kilo ile sonlandırınca ve yüzüm balon gibi şişince, o görüntüyü bir daha yaşamama dualarına sığınıyorum (neyse ki korkum gerçekleşmiyor.)
Bir de Kayra’nın bu duruma nasıl karşılık vereceği önemli. Ama bebek Kayra’yı inanılmaz mutlu ediyor. Haftaları günleri bizimle sayıyor, her alınan kararda fikri soruluyor, hayallerinin tümüne kardeşini de dahil ediyor.
Bu da bizi inanılmaz mutlu ediyor.
PEKİ KIZIMIZIN İSMİ NE OLACAK?
Taramadığım site kalmadı isim için…
Genelde doğadan isimler aklımın bir köşesine işliyor.
Nehir, Irmak, Rüzgar, Yağmur isimleri ağır basarken, arkadaşlarımızın da fikirleri alınmaya başlanıyor.
Yani anlayacağınız kısa bir anket çalışması yapılıyor. Ama bir türlü karara bağlanamıyor. Ve bir anda ‘SAHİL’ aklımıza geliveriyor. Herkesten onay gelince tamam diyoruz kızımıza konulacak isim SAHİL…
SAHİL’İ BEKLERKEN…
Ve Sahil beklenmeye başlanıyor. İlk hamilelikte olduğu gibi şimdi de hamilelik fotoğrafları çekmek gerekli. Hem doğacak kızımıza ilerisi için güzel bir sürpriz anı olacak hem de biz eğlenceli saatler geçirecektik.
Fotoğraf için ülkemizin önemli fotoğrafçılarından Harun Uçar ile buluştuk. Konsepti belirledik. Kızımızın ismine uygun fotoğraflar çekilecekti sahilde… Bir de su altında!..
Ben ki yüzmeyi yarı buçuk yaparken ve suyun altında nefessiz yarım dakika bile kalamazken deli cesareti olsa gerek ‘tamam’ dedik.
Fotoğrafların çekileceği gün için hazırlık başladı. Bembeyaz bir elbise giyilecek, saçıma çiçeklerden taç takılacak ve tabii ki suyun altındaki çekim için makyaj yapılacak.
O gün gelip çatınca Memduh Erdal Kozmetiğin yolu tutuluyor. Gülcan hanım tüm güzelliği ve ince işçiliği ile makyajımı yapıyor. Ardından Harun ile buluşuyoruz.
Alagadi sahilinde yaklaşık 4 saatlik çekim yapıyoruz.
Kayra ile biz coştukça coşuyoruz. Hele deniz tutkunu olan Kayra fırsatını buluyor kendini dalgalara bırakıyor, kahkahalarla çekimi gerçekleştiriyoruz.
Ardından su altı çekimi için Dünce ve Burçin Önal arkadaşımızın havuzunu kullanıyoruz.
Suya batıp çıkarken, litrelerce su yutarken, keyiflice bir dört saat daha geçiriyoruz.
Sonuç ise kızımıza oğlumuzla hazırladığımız çok güzel anılar…
DENİZYILDIZI…
Doğum yaklaştıkça bu kez de klinikteki hastane odasının kızımızın karşılanması için süslenmesi, misafirlere verilmesi için ağırlanacak kurabiyelere sıra geliyor.
Kurabiyeler denizyıldızı temalı yapılacak, oda süslemesi de Sahil’e uygun olarak tasarlanacak. Ve anı olarak da fotoğraf çerçeveleri hediye edilecek.
Oda süslemesi ve çerçeveler için işin ustasına başvuruyorum. Jolly Desing harikalar yaratıyor, beklentimin çok ötesinde ürünler ortaya çıkarıyor.
KAN BAĞIŞI …
Doğum sezaryen olacağı için kana ihtiyaç duyulabilirdi. Kan grubum ise A RH negatif… Ülkemizde çok fazla bulunan bir kan grubu olmaması nedeniyle eşe dosta haber salıyoruz. Sağ olsun Genel Müdürümüz Cenk Mutluyakalı, Haber Merkezi’nden Ayşe Güler arkadaşım ve arkadaşımız Salih Güllüelli imdadımıza koşuyor.
Kan bağışlanıyor. Bende gerekli olmayan kanlar başka hastalara derman oluyor.
VE İŞTE O GÜN…
Doğum tarihi olarak planlı bir doğum olacağı için 18 Eylül telaffuz edildi. Ancak minik bebeğimiz erken gelmeye karar verince bize tatlı bir heyecan yarattı.
12 Eylül’de mide ağrıları ile güne uyandım. Benim mide ağrılarım meğer sancılarmış ancak ilk hamileliğimde sancı yaşamayan ben, sancıyı mide ağrısı sanmışım.
Akşamüzerine doğru ağrılar artınca doktorun, ‘yarım saate kadar hazır ol’ demesi ile ‘şok’ oluyoruz.
Belli etmesem de heyecan bende tavan yapıyor.
Çabucak doğum için hazır hale geliyorum. Yakın arkadaşlara, aileye hemen haber veriliyor. Kliniğe herkes benden önce varırken, hızlıca doğuma giriyorum ve gece saat 8.15’te kızımıza kavuşuyoruz.
Ben ameliyathane masasında iken ve daha ayılmamışken minik Sahil’imiz kendisini bekleyenlere, dünyaya merhaba diyor.
Bense biraz daha sonra kavuşuyorum bebeğime…
Ameliyat masasında ‘Faykacım uyan’ seslerini duyarken, gözlerimden yaşlar damlıyor, ‘bebeğim sağlıklı mı?’ sorusunu soruyorum yarı ayık halimle…
Bebeğimle iki gün geçireceğim odaya alınırken ise tüm sevenlerim beni karşılıyor. Bebeğim ise odada beni bekliyor.
Minicik bebeğimi karşımda görünce biran önce ona sarılmak, öpüp, koklamak istiyorum.
37 hafta boyunca benim bedenimde yaşayan bebeğim artık kucağımda… Minik gözleri ile bana bakarken, mutlulukların en büyüğünden birini daha yaşıyorum.
Abi Kayra ise kardeşini görünce heyecandan, mutluluktan havalara sıçrıyor. Aylardır karnımdan çıkmasını beklediği, onun için isteklerini ertelediği kardeşine sarılıyor.
Bugün artık bir buçuk aylık olan Sahil bebek, meme ve uyku arasında sevinç ile gülümsüyor.
Biz ise onlara daha güzel, özgürce yaşayacakları bir yaşamı sunma telaşında…