1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Sahnede artık silaha yer yoktur
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Sahnede artık silaha yer yoktur

A+A-

Ünlü Rus yazar Anton Çehov, “Sahnede bir silah varsa, mutlaka patlar” der.

...

“Güvenlik” diye hepimize “silahı” öğrettiler.
“Garanti” diye “müdahale”yi...

Öyle ezberlettiler.
Öyle ezberledik.
Savaşa talimliyiz.

Cephaneliğin üzerinde otururken kendimizi huzurda hissettik.
Barışın başına "nöbetçi" koydular, kandık.

“Ateşkes”ti bu!
Ateş yerindeydi, barışa dair sesimizi kestik.

* * *

Hepsi bir avuç adaya bunca cephane, onca ordu fazla…
Asker fazla, silah fazla bu adaya…
“Mühimmat” dediklerini “oyuncak” sandık, aldandık.
Limasol'da patladı, bize uzaktı.
İnsanlar öldü, birkaç siyasetçi istifa etti, üç beş ay konuşuldu, unuttuk.
Omorfo'da ölümü avuçladı bir çocuk, ağlayamadık dahi!
Dağ eteklerinde midesine şarapnel saplanan adama “atış alanıydı canım, girmeseydi” diyerek dudak büktük.
Koynuna aldığı korkularla Akdeniz’in koyuna sığınan turistlere tebessümle baktık.
Tohum yerine insan kemiklerinin çatladığı, filiz yerine kin ve nefretin yeşerdiği toprağın üzerinde milliyetçiliğin çemberinden çıkamadık nedense.

* * *

Patladı yine!
Şimdi çok daha fazlamız “hıyanet” gömleklerini giyerek o büyük ezbere karşı sesimizi yükseltebiliriz.
Biz “anlaşmak” değil sadece “barışmak” istiyoruz.

Barışın önüne askeri dikmeyelim, ne olur.
Cephanelikler üzerinden kurmayalım geleceği…
İşbirliğini başaralım…
Üretmeyi birlikte, ortak yurt bilincini, çok dilli okullar inşa etmeyi, modern hastaneler yaratmayı…
Hiç de hayal değil…
Güvenlik ve garanti bu işte…
Birbirimize kenetlenmek ve çok daha güzel bir hayatı ellerimizde büyütmek...
Hınç yerine kardeşlikle...

 

* * *

 

Barışmak, düşmanlaştıran söylemleri reddetmektir önce...
Siz bu ülkenin iyiliğini istemiyorsunuz” diyebilmektir.
Şimdi daha yüksek sesle konuşmak zamanıdır, evet…
Ama öyle tüccar pazarlığıyla değil, canla, başla, inançla…
Barışın “normalleşme” olduğunu anlatmak zamanıdır, gür sesle…
Cephanelikler arasında yaşamak istemiyoruz” diyebilmek zamanıdır.
Birbirini öldürmeyecek çocuklar büyütmek” zamanıdır.
Sevmek zamanıdır sevmek, bu yurttaki tüm çocukları, çocuklarımız gibi sevebilmek…

* * *
 

Acil adım askeri bölgelerin ve cephaneliklerin, atış alanları ve mühimmatların “insan içi”nden uzaklaştırılmasıdır. Sonraki adım da Kıbrıs’ın geleceğini silahsız planlamak ve askersizleştirme sürecini başlatmak olmalıdır.

* * *

Hepimize “güvenlik” diye öğrettikleri, tehdittir.
Evet, askersiz…
Evet, silahsız…
Evet, cephanesiz…
Evet, müdahalesiz…
Evet, mühimmatsız…
“Patlamak” istemiyorsak bir gece yarısı…


* * *

Sahnede artık silaha yer yoktur.
 

Bu yazı toplam 3205 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar