Gamze PİR BAYKUR

Mağusa Vergi Dairesi’nde Tahsilat Birimi Sorumlusu olarak görev yaptığı esnada 2006 yılından 2011 yılına kadar vergi borcu için tahsil etmiş olduğu meblağlar hakkında düzenlediği tahsilat makbuzunu iptal ederek yeni bir makbuz düzenleyip “Sahte resmi belge düzenleme ve tedavüle sürme” suçunu işledikten sonra 5 yıllık süre içerisinde toplam 124 bin 525 TL parayı sirkat eden sanık Doğan Can Erüreten hakkındaki yargı süreci bitti. “Kamu görevlisi tarafından sirkat”, “Resmi belgeyi sahateleme”, “Sahtelenmiş belgeyi tedavüle sürme” ve “Mevkii kötüye kullanmak” davalarından yargılanarak suçlu bulunan sanık Erüreten 4 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

14 davası da dikkate alındı...

Sanık Doğan Can Erüreten’in avukatının, sanığın askıda bulunan 14 davasının da dikkate alınması yönünde talepde bulunması üzerine sanığın askıda bulunan 14 davası da dikkate alındı. Sanık avukatı, sanığın yaklaşık 230 bin TL olan emekli ikramiyesine davalarından ötürü tedbir amaçlı el konulduğunu söyledi. Sanık avukatı, sanığın bu suçları planlayarak işlemediğini, sanığın şahadetinde belirttiği gibi 200-300 TL nakit alıp kendi çekleriyle ödeyerek işlem yapmaya başladığını ve zaman zarfında açığı kapatamayarak bu suçları işlediğini ileri sürdü. Sanık avukatı, sanığın yıllarca mevkii sahibi olan, çevresinde sevilen sayılan birisi olduğunu ancak bu olaylardan sonra tüm itbarını ve saygınlığını kaybettiğini ve bundan ötürü acı içinde olduğunu belirterek sanığa mülayim bir ceza vermesini talep etti.

Esendağlı: “Caydırıcı cezalar verilmeli...”

Davanın kararını okuyan Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Melek Esendağlı, sanık Doğan Can Erüreten’i aleyhine getirilen davalardan suçlu bularak mahkum ettiğini açıkladı. Sanığa ne tür bir ceza verilmesi gerektiği hakkında cezalandırma ilke ve prensibleri bir bütün olarak değerlendirdiklerini belirten Esendağlı, suçun ciddiyeti, vahameti, neticeleri, suçun işleniş şekli ve sanığın kişisel durumunu bir bütün olarak dikkate aldıklarını ifade etti. Esendağlı, ciddi ve yaygın suçlarda, artış halinde olan suçlarda ve kamu menfaatinin doğrudan etkilendiği suçlarda kişisel hafifletici sebeplere fazlaca ağırlık verilmemesi gerektiğini belirterek, kamu menfaatinin korunması ve benzeri suç işlenmemesi için caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini vurguladı.

“Bu tür suçlar devlete duyulan güveni sarsar...”

Sanık Doğan Can Erüreten’in mahkum olduğu “Kamu görevlisi tarafından sirkat” suçunun 7 yıla kadar, “Resmi belgeyi sahteleme” ve “Sahtelenmiş belgeyi tedavüle sürme” suçunun 10 yıla kadar ve “Mevkii kötüye kullanmak” suçunun ise 2 yıla kadar hapisle cezalandırılabilen bir suç olduğunun altını çizen Heyet Başkanı Melek Esendağlı, bu tür suçların kamuya ve devlete halk tarafından duyulan güveni sarsacağından bunlara hoşgörüyle yaklaşılamayacağını belirtti. Esendağlı, meseleye özgü koşullara bakıldığında bu davada sanığın maliye tahsildarı olarak görev yapmakta olduğu zamanlarda vergi borcu için tahsil etmiş olduğu çek hakkında düzenlediği tahsilat makbuzunu iptal ederek 10 bin TL azaltılmış yeni bir makbuz düzenleyip “Sahte resmi belge düzenleme ve tedavüle sürme” suçunu işlediği gibi 10 bin TL meblağı da sirkat ettiğinin görüldüğünü belirtti. Dikkate alınan 14 davanın tümünün sanığın maliye memuru olduğu esnada yaptığı işlemlerle ilgili olduğuna dikkatleri çeken Esendağlı, dikkate alınan davalarda toplam zarar ziyanın 114 bin 525 TL, bu davada ise zarar ziyanın 10 binTL olmakla birlikte toplam 124 bin 525 TL zarar ziyan mevcut olduğunu açıkladı. Esendağlı, bunun azımsanamayacak bir miktar olup suçun vahameti bakımından ağırlaştırıcı bir faktör olarak dikkate aldıklarını belirterek, sanığın 2006 yılıdan 2011 yılına kadar konu suçları işlediğini söyledi. Sanığın 5 yıllık gibi uzun bir zamana yayılan suç işleme halinin suçun vahametini arttırdığını belirten Esendağlı, sanığın mükerrer suç işleme hali yanında birden fazla ciddi suçu birlikte ve birbirini tamamlar şekilde işlediğini de gördüklerini ifade etti.

Avukatın iddiasına kıymet verilmedi...

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Melek Esendağlı, sanık avukatının, konu suçların planlanarak işlenmediğini, hesap açıklarının kapatılamamasından ötürü işlendiğini ileri sürdüğünü anımsatarak, suç fiillerinin uzun bir zamana yayılan mükerrer fiiller olduğu, bir sefere mahsus hatadan kaynaklanmadığını dikkate alındığı zaman sanık avukatının iddiasına bir kıymet verilemeyeceği kanaatinde olduklarını açıkladı. Sanık avukatının, sanığın emeklilik ikramiyesinin tüm zarar ziyanın karşılayacak miktarda olduğunu, emeklilik ikramiyesine el konulduğunu ve davaya konu miktarların ikramiyeden kesileceğini ifade ettiğini söyleyen Esendağlı, zarar ziyanın, sanığın emeklilik ikramiyesinden karşılanacağını doğru kabul ettiklerini ve gerek bu davada gerekse dikkate alınan 14 davaya konu zarar ziyanın el konulan emeklilik ikramiyesiyle karşılanacağı hususunu sanık lehine hesaba kattıklarını belirtti. Esendağlı, sanığa verilmesi gereken cezanın tayininde kamu menfaatinin korunmasına ağırlık verilmesi gerektiğinin açık olduğunu belirterek, bu yönde etkin ve caydırıcı cezanın hürriyeti bağlayıcı ceza olduğunu ifade etti. Esendağlı, özellikle sanığın mükerrer ve nitelikli suç işleme halini ve davaların vahametini dikkate aldıklarını belirterek, sanığı 4 yıl hapis cezasına mahkum ettiklerini açıkladı.