Eren ŞİŞİK

A2 Birinci Lig’de Türk Ocağı gençleri şampiyonluğunu kutluyor. Geçtiğimiz hafta Esentepe ile oynadıkları karşılaşmanın ardından kupasını da havaya kaldıran ‘Maunacı Gençler’ şampiyonluk yolunda adeta rakiplerini darmadağın ederek mutlu sona ulaşmasını bildi. ADRES KIBRIS olarak Türk Ocağı A2 takımının şampiyonluğunu mercek altına aldık ve 25 maçta 23 galibiyet elde eden genç yıldız adaylarının müthiş istikrarını sayfalarımıza taşıdık.

ALTINÖR, NEŞESİBOL VE AYSU’NUN KATKISI BÜYÜK
Peki, Türk Ocağı’nın şampiyonluk öyküsünde neler yaşandı. Kuşkusuz kulübün genç başkanı Fahri Altınör’ün gençler üzerindeki ilgisi bu başarının gelmesindeki baş etmenlerden biri. Bunun yanında adeta genç futbolcularla yatıp kalkan ve bir Türk Ocağı sevdalısı olan Coşkun Neşesibol’un müthiş azmi, takımına olan aşkı ve hırsıyla şampiyonluktaki katkısı yadsınamaz. Tabii ki takımın antrenörü Reşat Aysu’nun genç futbolcular üzerindeki gelişime olan katkısı ve futbol mantalitesi de şampiyonlukta atlanmaması gereken unsurlardan en önemlisi. Gençler Ligi’nde şampiyonluk önemli değildir. Önemli olan günün sonunda ‘A’ takıma ve ülke futboluna ne kadar karakterli, yetenekli ve başarıya aç sporcular verdiğinizdir.

ARKADAŞLIK BAŞARIYI GETİRDİ
Bu şampiyonluktaki kuşkusuz ve tartışmasız en büyük pay tabii ki de futbolcularındır. Her maça büyük bir hırs, motivasyon ve konsantrasyonla çıkan Türk Ocağı’nın genç yıldız adayları, özlemle beklenen şampiyonluk kupasını kulüplerine kazandırmışlardır. Müthiş arkadaşlık ortamı ve aile bağlarının kuvvetli olduğu bir kulüpte başarı kaçınılmazdır. Özellikle geçen hafta oynanan Esentepe maçındaki tribündeki hava, ülkede henüz futbolun ölmediğinin en büyük göstergesiydi.

Futbolcuların anne-babaları, Türk Ocağı yönetim kurulu ve sarı siyahlıların altyapısında forma giyen çocukların oluşturduğu renkli tribün en azından gelecek adına umut verici nitelikte. Tabii ki buradan futbolcu ailelerini de kutlamak gerekli. Her biri efendi, saygılı ve karakterli birer sporcu yetiştirdiler. Gençler Ligi’nde kazanılan kupalar futbolcunun beynine kazınan ve menfaat beklemeksizin mücadeleyle kazanılmış kupalardır.

ŞAMPİYONLUĞU ONLAR GETİRDİ
Türk Ocağı gençleri şampiyonluk yolunda adeta tüm rakiplerini eze eze yendi. 25 maçta elde edilen 23 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet de bunun en büyük göstergesidir. 25 maçta 114 gol atıp, yalnızca 15 gol yiyen bir takımdan söz ediyoruz. Kimler yok ki bu tabloya katkı koymayan; gol makinesi Mehmet Polat, kaleci Mehmet Doğan, stoperde İlker Tek, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle Orhan Çakarcı, takımın kaptanı Mustafa Ercan ve Yağış - Çağrı Bey kardeşler. Daha saymadığımız o kadar isim var ki. Hepsi de gelecekte Kıbrıs Türk futboluna adlarını altın harflerle yazdıracak niteliklere sahip. Bunun yanında ‘A’ takım forması altında ter döken Mehmet Uçar ve İsmet Düzce’nin de isimlerini zikretmek gerek. Bu iki futbolcu da altyapıdan çıkıp, genç yaşlarına rağmen ‘A’ takımlarının başarılarına büyük katkı sağladılar.

Türk Ocağı gençlerinin işi henüz bitmiş değil. Amaç her ne kadar ‘A’ takıma hazır futbolcu vermek olsa da ‘Maunacılar’ın şimdiki hedefi Ahmed Sami Topcan Gençler Kupası.