1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Sana ‘deniz kenarları’ biriktirdim
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Sana ‘deniz kenarları’ biriktirdim

A+A-

 

“Bir tekini dahi görmek istemiyorum, ikrahlık geldi” derdi babam!
“Yapma be baba” derdim.
“Vallaha” derdi…
Nedense “vallahi” yerine, kelamı böyle tekerlerdi.

*  *  *

O yusufçukların altında uçsuz bir suskunluk var şimdi.
Bir “sessizlik” dudaklarını arar, bir “buğu” gözlerini…
Peşkiri var, dizleri yok...
O küçük hasır iskemlesi var, badi parmakları yok... 
O sıcacık gülüşünü kaptırmış rüzgara...

*  *  *

“Ölüm büyük,
biz onunuz,
gülen ağızlarımızla”
der şair…

*  *  *

“Yeter ki evlatlar atalarını toprağa versinler, sıra şaşmasın”  der içimdeki teselli…
Der de yetmez.

*  *  *

Dünyanın adaleti olsaydı eğer “pis” insanların damarları tıkanırdı.
Kalbi pis insanların…
Sözü, duruşu, niyeti, yüreği pis!

*  *  *

O durumda “inançları” yeniden sorgulayabilirdim.
Eğer “kalp damarları”nı tıkayan ne varsa, bir insanın hayatındaki “kir”e dair olsa…

*  *  *

En temiz kalplere kan ulaşmıyor bazen…
Bir illet geliyor, en güzel insanların düşünü kopartıyor...

*  *  *

Şimdi göğsüme alıyorum, haziran sonu güneşini…
Yakıcı!
Yasemin boy vermiş mezar taşının dibinde...
Gül ağacı irermiş...
Ve toprak suskun, taş bilmiyor gölgesini...

*  *  *

Sana kucak dolusu deniz kenarları biriktirdim baba…
Şimdi oralara gitmenin zamanıdır…

Ve eğer bakabiliyorsan dört bir yanına...
Neredeyse hepsi, en fazla görmek istediğin insanlardır.

 

 

 

Bu yazı toplam 2439 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar