“Şahsıma yönelik ifadeleri size iade ederim” dedi, eski Bakan Nazım Çavuşoğlu.
Ne demiştim:
“Hukukta karşılığı nedir bilmiyorum, ancak, hayatın içinde buna sahtekarlık derler.”
Sonra da eklemiştim:
“Hile!
Hülle!
Yüzsüzlük!”
“Hokkabaz” da diyebilirdim, bu belki daha az dokunaklı olurdu.
“Yüzsüzlük” fazla mı geldi?
Bilemedim.

*  *  *

Bakan Çavuşoğlu, “seçim zamanının büyük bir bölümünde makama kendi özel aracımla gittim” diyor.
Sanırım takdir bekliyor.
“Makam aracım yıpranmış olduğundan arıza yaptığı tüm zamanlarda kendi aracımı kullandım” diyor.
Diyor da diyor.
Bir tek şunu söylemiyor.

• Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın 011 plakalı makam aracına niçin ayrıca LZ 824 numaralı sivil plaka takıldı?
• Bu araç 26 Ekim 2017 ile 24 Ocak 2018 tarihleri arasında toplam 75 radar cezasını nasıl aldı?
• Bakan’ın bu “acelesi” nedir? Nereye, ne yetiştiriyordu?
• Bir “makam” arabasına seçim döneminde “sivil plaka” takmak ve böylece, yasak delmek hangi anlama gelir?

*  *  *

Diyelim ki “sahtekarlık” lafı fazla geldi.
Siz toplumu ortada bir “sahtekarlık” olmadığına ikna ediniz, ifadelerimi iade alırım.
Ve diyelim ki sizin söyleminizle bu yorumu “siyasi maksatlar” ile yaptım.
Peki “maksatsız” baktığınız zaman tüm bu gerçekleri acaba siz nasıl yorumlarsınız?
“Tebdil-i plaka” ile gezmenizin esbap-ı mucizesi nedir?
Ne yapıyordunuz sayın Bakan?
Bu “James Bond”culuğun sebebi neydi?

*  *  *

“Bu ifadelerinizin size çok yakıştığının farkına varmanızı beklerim” demişsiniz.
Bu mesajı pek alamadım.
Ama doğrusu, “plaka sahtekarlığı” ve “tedbirsizlik” size pek yakışmamış, söylemek isterim.