'Sanayiye verilen değer: % 2'
12-18 Aralık Yerli Ürünler Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanıyor ancak devlet desteğinden yoksun sanayici, bu haftayı kutlamaktan oldukça uzak…
Fehime ALASYA
İçinde bulunduğumuz 12-18 Aralık Yerli Ürünler Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanıyor ancak devlet desteğinden yoksun sanayici, bu haftayı kutlamaktan oldukça uzak.
YENİDÜZEN’e konuşan iş çevreleri sanayi gerçeğini ortaya koydu, sanayiciye ‘yok denecek kadar az’ teşvik yapıldığına dikkat çekti. Bu ifadeyi ise rakamlar doğruladı. Sanayi Odası Genel Sekreteri Belgin Özoğlu, son 20 yılda Türkiye’den kuzeye 15.9 Milyar TL kaynak aktarıldığını, bunun sadece yüzde 2’sinin sanayi için kullanıldığını söyledi.
2020 yılında 1.320 Milyon Dolar olan ithalatın 1.572 Milyon Dolar’a çıktığını anlatan Özoğul, “İthal edilen 90 ürünü inceledik ve gördük ki ithal ettiğimiz 31 ürün aslında ülkemizde üretimi olan sektörlerde yer alıyor. Neyi ithal ettiğimizi oturup gözden geçirmeliyiz, ithalat biraz disipline edilmeli” dedi.
Öte yandan YENİDÜZEN’e konuşan sanayiciler ise, “teşvik ve yol haritası olsa üretim artar” ifadelerini kullandı.
Ülkedeki ihracatta önemli bir paya sahip hurda sanayisinde çalışan Asbuzu Şirketler Grubu Yöneticisi Üzeyir Altuntaş, “Destek olsa ihracatımız çok daha fazla artar” görüşünü paylaştı.
Ülkedeki ihracatta önemli bir paya sahip bir diğer sanayi olan Gülgün Süt Ürünleri İhracat Sorumlusu Ali Bayraktar da devletin finansal desteği dışında ‘yol haritasının’ olması ve yol gösterici konumda da destek vermesi gerektiğinin önemine değindi.
Ülkede yıllardır hizmet veren Ciddi Mutfak firmasından Direktör Hüseyin Ciddi, ithal ürünlerle rekabetin çok güç olduğuna vurgu yaptı. Hüseyin Ciddi de ‘devlet teşviki ve desteğinin’ önemine dikkat çekti.
Öte yandan Sanayi Odası’nın ‘Kıbrıs Türk Sanayi’sindeki sektörel analizine’ yansıdı. Analize göre, sanayicilerin %18’i sanayi bölgesinde, geri kalanı şehir içlerinde. En çok firma Lefkoşa’da, en az Lefke’de. İstihdamlarda en çok ‘işçi’, en az ise ‘mühendis’. İhracatın %82’sini süt ürünleri, narenciye, hurda ve fişekten oluşuyor
Veriler Sanayi Odası’nın ‘Kıbrıs Türk Sanayi’sindeki sektörel analizine’ yansıdı:
- Sanayicilerin %18’i sanayi bölgesinde, geri kalanı şehir içlerinde
- En çok firma Lefkoşa’da, en az Lefke’de
- İstihdamlarda en çok ‘işçi’, en az ‘mühendis’
- 13 bin istihdamın 17 bin olduğu öngörüsü
- İhracatın %82’sini süt ürünleri, narenciye, hurda ve fişekten oluşuyor
Sanayi Odası Genel Sekreteri Belgin Özoğlu:
“20 yıldaki 15.9 Milyar TL’lik kaynaktan sanayiye sadece %2 pay aktarıldı”
2020 yılından 2022 yılına kadar sanayi sektörünün %4’lük bir büyüme payı olduğunu kaydeden Sanayi Odası Genel Sekreteri Belgin Özoğul, “Katma Değer artışına dayalı yerli üretimi mutlaka çeşitlendirmek ve güçlendirmek gerek. Bu sayede ekonomimizin yapısı gelişip büyüyebilir.” dedi.
Özoğul, sanayi sektörünün reel büyüme hızının 2011 yılından 2022 yılına kadar geçen 11 yıllık sürede yapılan analizde en yüksek oranın 2015 yılında %19 ile yaşandığını anlattı.
2018 yılında döviz kriziyle birlikte sanayi sektöründe başlayan daralmanın, akabinde Covid-19 salgını ile giderek daraldığını anlatan Özoğul, 2020 yılında %2’lik büyüme olduğunu ifade etti.
“Teşvik şart ama… 20 yıldaki 15.9 Milyar TL’lik kaynaktan sanayiye sadece %2 pay!”
Ülkemizde sanayi sektörünün teşviklerle beslenmediğini, desteklenmediğini anlatan Özoğul, “Başka ülkelerde sanayi sektörü için yapılan teşvik maalesef bizim sanayicimiz için yapılmıyor. Bu sanayideki büyüme açısından çok önemli bir unsur.” yorumunda bulundu.
Son 20 yıldaki Türkiye’den ülkeye gelen kredili hibe miktarlarını da incelediklerini kaydeden Özoğul, aktarılan 15.9 Milyar TL’nin içinden sanayi sektörüne sadece %2’lik bir pay dağılımı olduğunu ifade etti.
Özoğul, sektörlerin büyümesi, yatırımların, üretimin ve kalitesinin artması için mutlaka finansal desteğe ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
2020’den 2021’e ihracatta %26’lık artış!
2020 yılında 101.1 Milyon Dolar ihracat yapıldığını anlatan Özoğul, 2021 yılında pandeminin ardındaki olumsuzluklar ve dövizin çalkalanmasına rağmen ihracatta %26 artış gerçekleştiğini kaydetti. 2021 yılında artan ihracat verilere 127.9 Milyon Dolar olarak yansıdı.
İhracatın %82’si süt ürünleri, narenciye, hurda, fişek ve malzemeleri
Ülkedeki ihracat yapısında %82’lik payla toplam 4 ürünün yer aldığını anlatan Özoğul, bunların süt ürünleri, narenciye, hurda, fişek ve malzemelerinin olduğu bilgisini verdi.
“İthal ettiğimiz 31 ürün aslında ülkemizde üretimi olan sektörlerde yer alıyor”
2020 yılında 1.320 Milyon Dolar olan ithalatın 1.572 Milyon Dolar’a çıktığını anlatan Özoğul, bu duruma “Biz tüketen bir toplumuz” değerlendirmesi yaptı.
Özoğul, ortaya çıkan detaylarda önemli tespitlerinin bulunduğunu da şöyle anlattı:
“İthal edilen 90 ürünü inceledik, bunların %82’sini 1.195 Milyon Dolar olan sanayi ürünü oluşturuyor. Burada gördük ki ithal ettiğimiz 31 ürün aslında ülkemizde üretimi olan sektörlerde yer alıyor. Neyi ithal ettiğimizi oturup gözden geçirmeliyiz, ithalat biraz disipline edilmeli. Bu bize aslında ülkede üretim alanında yapabileceğimiz bir şeyler olduğunu gösteriyor.”
“En büyük gider elektrik…”
Sanayinin desteklenmesine özellikle doğru teşvik ve doğru yatırımlarla destek olunabileceğine vurgu yapan Özoğul, üretim yapısının güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Ülkedeki sanayicilerin nasıl durumlarla üretim yapmaya çalıştığına da değinen Özoğul, şöyle devam etti:
“Sanayici elektik ücretine 40 kuruş öderken 10 kuruşluk yani %25 teşvik alıyordu. Şimdi ise 3,32 kuruşluk elektrik öderken sadece 10 kuruş teşvik alıyor. Bu çok önemli bir pay. Döviz kurları, asgari ücrete destek sağlanmaması, teşviklerin olmaması, enflasyon ile mücadelede yalnız bırakılmaları işleyişi olumsuz etkileyen çok ciddi kalemler”
“İstihdam 17 bin kişiye ulaşacak”
Yaptıkları sektörel analiz raporunda ülkede 27 alt sektör bulunduğunu anlatan Özoğul, Sanayi Odasına üye 561 tesisin yerinde incelendiğini, bunlardan 523’ünün analizlerinin yapıldığını anlattı.
523 firmada 13 bin istihdam kaydedildiği bilgisini veren Özoğul, bunun 561 tesis üzerinden incelendiğinde 17 bin istihdama ulaşacağı öngörüsünü paylaştı. Özoğul, “Sektörel bazda teşvik politikamız da yok, olmalı…” yorumunda bulundu.
İstihdamlarda en çok ‘işçi’, en az ‘mühendis’
27 alt sektörde, 523 firmada istihdam edilen toplam 12 bin 954 istihdamın 9 bin 375’i işçi, 1,939’u idari personel, 1,051’i usta, 343’ü teknisyen ve 246’sı mühendis olarak kayıtlarda yer aldı…
Sektörel analiz raporu…
27 alt sektörde yer alan ülkedeki üretimler ise şu başlıklarda toplandı: Kahve, süt ve süt ürünleri, zeytinyağı, içme suyu, yem, kuruyemiş, beton-beton ürünleri, kimya, taşocağı-madencilik, kağıt-kağıt ürünleri, temizlik, un, mobilya, metal işleme, et-kanatlı hayvan-balık, taş-mermer, farklı imalat, fırın-unlu mamuller, gıda maddelerinin işlenmesi, içecek, inşaat ürünleri, reklamcılık, PVC-alüminyum-cam, plastik, matbaa, tekstil ve plastik poşet sektörleri.
En çok firma Lefkoşa’da, en az Lefke’de…
Ülkedeki en yoğun üretimin Lefkoşa bölgesinden olduğu kayıtlara geçerken, Sanayi Odasına kayıtlı ve analiz raporları tamamlanan 523 firmanın 303’ünün Lefkoşa’da olduğu belirtildi. Mağusa’da 114, Girne’de 60, Güzelyurt’ta 24, İskele’de 16, Lefke’de ise 6 firma olduğu da görüldü.
Sanayicilerin %18’i sanayi bölgesinde, geri kalanı şehir içlerinde…
Sanayicilerin sadece %18’inin sanayi bölgelerinde faaliyet gösterdiği de Sanayi Odasının sektör analiz raporlarına yansırken, geriye kalan üretim alanlarının ise şehir içlerinde olduğu dikkat çekti.
Üretim verimliliğini etkileyen en önemli unsurun ‘sanayicinin üretim yaptığı mekân’ olduğunu dile getiren Özoğul ise bu durumu, “Üretici üretimini sanayi bölgesinde yapmalıdır ama maalesef ülkemizde sadece %18’i sanayi bölgelerinde. Organize Sanayi Bölgesi Yasası ile tüm bunlar düzenlenmeli.”
SANAYİCİLER:
“TEŞVİK VE YOL HARİTASI OLSA ÜRETİM ARTAR”
Asbuzu Şirketler Grubu Yöneticisi Altuntaş:
“Destek olsa ihracatımız çok daha fazla artar”
Ülkedeki ihracatta önemli bir paya sahip hurda sanayisinde çalışan Asbuzu Şirketler Grubu Yöneticisi Üzeyir Altuntaş, “Destek olsa ihracatımız çok daha fazla artar” görüşünü paylaştı.
Ülkede olması ve olmaması gereken bazı yasal prosedürlere değinen Asbuzu, şöyle devam etti:
“Devletten hiçbir destek ve teşvik almıyoruz, kendi yağımızda kendimiz kavruluyoruz. Eğer destek olsa ihracatlarımız çok daha fazla artar. Gerekli ekipmanımızı çoğaltabiliriz, istihdamım artar, elektrik veya akaryakıt desteği olsa bu bizim için büyük önem arz eder. Dünyanın hiçbir yerinde hurda sanayisinde KDV uygulanmıyor, ama biz uyguluyoruz.”
Gülgün Süt Ürünleri İhracat Sorumlusu Bayraktar:
“Yol haritası verilmesi çok daha önemli”
Ülkedeki ihracatta önemli bir paya sahip bir diğer sanayi olan Gülgün Süt Ürünleri İhracat Sorumlusu Ali Bayraktar da devletin finansal desteği dışında ‘yol haritasının’ olması ve yol gösterici konumda da destek vermesi gerektiğinin önemine değindi.
Bayraktar özetle şunları dile getirdi:
“Ülkede yeteri kadar teşvik yok. Bu sadece maddi değil ki maddi teşvik zaten ortada yok… Üreticilerin üretime teşvik edilmesi için pek bir şey yapılmıyor. Ne bir yol gösterme, ne uzun vadeli plan ve program, ne maddi destek, hiçbir şey verilmiyor. ‘Tutarsa, rast gelirse yaparız’ mantığıyla üretime başlanıyor. Yönlendirme, iç piyasa, dış piyasa analizi değerlendirmesi, maddi destek hiç yok. Süt ürünlerine verilen teşvik kilo başına 2 TL’dir, bu bizim ödediğimiz navlun ücretinin sadece 4’te birini öder. Kayda değer bir destek yok. Finansal destek dışında hem yeni üreticilere, hem mevcutlara ‘yol haritası’ verilmesi çok daha önemli… Bizler mevcut kapasitemizin 2, 3 katına çıkıp çok daha fazla üretim yapabiliriz ama yol gösteren, destek olan yok…”
Ciddi Mutfak Direktörü Ciddi:
“Ciddi navlun bedelleri ödüyoruz ve ithal ürün fiyatlarıyla yarışamıyoruz”
Ülkede yıllardır hizmet veren Ciddi Mutfak firmasından Direktör Hüseyin Ciddi, ithal ürünlerle rekabetin çok güç olduğuna vurgu yaptı. Hüseyin Ciddi de ‘devlet teşviki ve desteğinin’ önemine dikkat çekti.
Hüseyin Ciddi şunları kaydetti:
“Ülkedeki üretime ruh ve ortamı tam oturmadı. Her eğittiğimiz eleman devlete kaçtı, üretim için değil devlet dairesi için çaba sarf ediyoruz. Üretim meşakkatli bir durumdur, ülkede bu ruh oluşturulmadı. Ahşap sektöründe büyük bir yurt içi cirosu var, 250 atölyede 3 bin çalışanımız var, başarılı bir sektörüz. İşgücü ve hammadde maliyetlerimiz çok fazladır. Her şeyi ithal ediyoruz, ciddi navlun bedelleri ödüyoruz ve ithal ürün fiyatlarıyla yarışamıyoruz. Bu nedenle devlet desteği şart, ürünlerimizin ucuzlaması olması için bu şart.”