'Sandığa gidin, iradenizi yansıtın'
YENİDÜZEN’e konuşan deneyimli siyasetçilerden halka ‘iradeyi yansıtma’ çağrısı
Deneyimli siyasetçiler, içinden geçilen bu zor dönemde halkın iradesini ortaya koymasının önemine vurgu yaptı.
Siyasiler, ‘Seçime müdahaleyi’ de yorumladı, ‘her dönemde var, inkar edemeyiz ancak umudumuz bu sefer olmaması yönünde…’ dedi…
Derya ULUBATLI
Deneyimli siyasetçiler, içinden geçilen bu zor dönemde halkın iradesini ortaya koymasının önemine vurgu yaptı.
23 Ocak’ta yapılacak Erken Genel Seçim’e sayılı günler kaldı, Eski Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanlarından oluşan bazı deneyimli siyasetçiler konuyu değerlendirdi, bu seçimlerin belirleyici olabileceğini söyleyerek seçime katılımın önemine dikkat çekti.
“Genel bir umutsuzluk var ama halkın sandığa gitmesi ve irade göstermesi önemli…”
Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, geçtiğimiz yönetim döneminde ciddi olumsuzluklar yaşandığını, bu bağlamda vatandaşların ekonomik kriz ve salgın yönetimiyle ilgili görüşlerini sandığa yansıtmasını beklediğini aktardı. Yaşanan olumsuzlukları tersine çevirmek adına halkın iradesinin önemine vurgu yapan Talat, “halkın seçime önem göstermesini umuyorum” dedi. Eski Başbakan Hakkı Atun ise bu dönemde siyasetin saygınlık kaybettiğini ancak buna rağmen seçimlere ilginin olduğunu belirtti. Seçmeni ‘halkın yararını gözetecek’ kişileri seçmeye davet eden Atun, “partizanlığı ortadan kaldırmak ve kendisini en iyi temsil edecek kişileri bulmak için herkesin sandığa gitmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Eski Başbakan ve Meclis Başkanı Sibel Siber siyasete karşı genel bir ilgisizlik ve güvensizlik gözlemlediğini ancak yine de halkın sandığa giderek toplum için bir şeyler yapabilecek, nitelikli insanlara oy vermesi gerektiğini savunurken, kurucu Meclis üyelerinden İsmail Bozkurt ise “boykot bir çare değildir ve sonuç vermeyecektir” dedi.
Akıncı seçimle ilgili konuşmak istemedi!
YENİDÜZEN’in görüşlerini almak için ulaştığı Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise “bu seçimlerle ilgili herhangi bir demeç vermek istemediğini, yorum yapmayacağını” söyledi.
“Müdahale hep var, ama umudumuz olmaması yönünde…”
Öte yandan siyasetçiler, seçimlere yapıldığı iddia edilen müdahalelerle ilgili de yorum yaptı. Kıbrıs Türk toplumunda her dönem seçimlere müdahaleler yapıldığını belirten deneyimli siyasiler, bunun hem içeriden hem dışarıdan yapıldığını ve çeşitli şekillerde seçimin yönünü belirlediğini aktardı. Bu müdahalelerin yanlışlığına vurgu yapan siyasiler, “umudumuz bu seçimlerde böyle şeyler yaşanmamasıdır” dedi.
Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat:
“Halk, yaşananlara dur demek için sandığa gitmeli”
“Halk yaşananlara dur demeli… Herkesin sandığa gidip oyunu kullanmasını ve tercihini barıştan, demokrasiden, ekonomik kalkınmadan yana yapmasını temenni ediyorum”
Kıbrıs Türk toplumunun salgının ve ekonomik krizin gölgesinde yapılacak bir seçim arifesinde olduğunu dile getiren eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, vatandaşların ekonomik kriz ve salgın yönetimiyle ilgili görüşlerini sandığa yansıtmasını beklediğini aktardı. Bütün bu olumsuzlukların yanı sıra mevcut hükümet döneminde Kıbrıs sorunuyla ilgili de çok ciddi olumsuzlukların yaşandığına dikkat çeken Talat, “bunları da dikkate alacak olursak bu seçim çok yönden önemli bir seçimdir” dedi. Talat şöyle devam etti: “Bu seçimin sonucunda Kıbrıslı Türklerin dünyayla bütünleşmesini öngören ağırlıkta bir sonuç ortaya çıkarsa, bu Kıbrıslı Türklerin gerek AB ile ilişkilerinde gerekse dünya ile ilişkilerinde önemli iyileştirmeler yapılmasını sağlayabilir. Bunlar her ne kadar Cumhurbaşkanlığı temelinde ilerleyen ilişkiler olsa da, dünya Kıbrıs Türk halkının böylesi bir irade ortaya koymasını olumlu yönde değerlendirecektir. Tüm bu nedenlerle, bu seçime halkın önem vermesini diliyorum. Herkesin sandığa gidip oyunu kullanmasını ve tercihini barıştan, demokrasiden, ekonomik kalkınmadan, doğru salgın yönetiminden yana yapmasını temenni ediyorum”.
“Örtülü bir müdahale var ama çok büyük boyutlara taşınacağına inanmıyorum”
Öte yandan seçime müdahale edilip edilmediğiyle ilgili de yorum yapan Talat, şu anda seçime üstü kapalı bir müdahalenin yapıldığına inandığını söyledi, seçim öncesi UBP Genel Başkanı Sucuoğlu’nun Ankara’ya davet edilişini bu müdahalenin bir parçası olarak yorumladı. Talat şöyle devam etti: “Sayın Sucuoğlu çok zamansız bir şekilde Ankara’ya davet edildi. Bu bize, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tatar’ın da Ankara’ya davet edilerek seçim yasaklarının ihlal edildiği günleri hatırlatıyor. Kısacası, zaten örtülü bir müdahale var ama bunun daha büyük boyutlara taşınacağını ya da Cumhurbaşkanlığı seçimindeki kadar etkili olabileceğini düşünmüyorum”.
Eski Başbakan Hakkı Atun:
“Halk kendisini en iyi temsil edecek kişileri seçmeli”
“Halk kendisini en iyi temsil edecek kişiyi seçmeli… Halkın duyarlılığına ve doğru değerlendirme şekline güveniyorum”
Siyasetin saygınlık kaybettiği böyle bir zamanda bile siyasete ilginin oldukça yüksek olduğunu belirten eski Başbakan Hakkı Atun, bunun olumlu bir adım olarak görülebileceğine dikkat çekti.
Bu dönemde politikaya girmek isteyen kişilerin kendisinden çok halkı düşünmesi gerektiğini ifade eden Atun, değişimin ancak bu şekilde mümkün olacağını savundu. Atun şöyle devam etti: “İnsan politikaya girecekse öncelikle kendisi için bir şey beklememelidir. Bu halka verilmesi gereken bir hizmettir. Sandıktan kim çıkarsa çıksın halk için çalışmalıdır. Bu görevi hakkıyla yapabilmelidir. Ne yazık ki son dönemde kamu yönetiminde verimlilik ve liyakat ortadan kalkmıştır. Tüm partilerin ilk yapması gereken kamu reformudur. Devlet yeni baştan ele alınmalıdır. Önce nasıl daha verimli olabiliriz bunu kararlaştırmalı ve bu yasaları düzgün yürütecek bir Meclisi düşünmeliyiz. Seçimlerimizi de bunun ışığında yapmalıyız”.
Seçmeninin bu konudaki duyarlılığına ve doğru değerlendirme şekline güvendiğini de dile getiren Atun, bu seçimlerde halka çok büyük görev düştüğünü, partizanlığı ortadan kaldırmak ve kendisini en iyi temsil edecek kişileri bulmak için herkesin sandığa gitmesi gerektiğini savundu. Atun, devletin ancak bu şekilde yeniden yapılandırılabileceğini de sözlerine ekledi.
“Dış müdahale her dönemde yapıldı, inkar edemeyiz…”
Kıbrıs’ın kuzeyindeki seçimlere her dönemde dış müdahalenin yapıldığını da söyleyen Atun, “bu inkar edilecek bir şey değildir” ifadelerini kullandı. Atun şunları aktardı: “Bir dış müdahale her dönemde olagelmiştir. Bunu inkar etmemize gerek yoktur ama bizi istediğimiz ve dileğimiz tabii ki bunun olmamasıdır. Bu dış müdahalelerin en önemlisinin de Mustafa Akıncı döneminde olduğu iddia edilmişti ancak bence bu seçimlerde esas olan halkın iradesi olmalıdır. Artık çok daha iyi bir idareye ihtiyacımız var. Dünyada tanınmaya ihtiyacımız var. Bizim bağımsızlığa ve tanınmaya layık bir devlet olduğumuza Türkiye de onay vermelidir ve dışa açılmamıza destek olacak politikalar yürüten insanlar meclise sokulmalıdır”.
Eski Başbakan ve Meclis Başkanı Sibel Siber:
“Seçmen tanıdıklara değil, nitelikli kişilere oy vermeli”
“Seçmen sandıkta tanıdıklarına değil, gerçekten bir şeyleri değiştirebilecek, nitelikli insanlara oy vermelidir… Bu süreçte sandığa gitmek önemli…”
Genel seçimlerin demokrasinin bir gereği olduğunu ve bu seçimlerde halkın kendi iradesini yansıttığını vurgulayan eski Başbakan ve Meclis Başkanı Sibel Siber, bu seçimlerde ise siyasete karşı genel bir ilgisizlik ve güven kaybı olduğuna dikkat çekti.
Seçmen bilincinin her zaman önemli olduğunu belirten Siber, “bu yüzden sandığa atacağımız her oyun öneminin bilinciyle hareket etmeliyiz” şeklinde konuştu. Oy kullanma konusunda siyasi yeterliliklerden çok, tanıdık ilişkilerinin belirleyici olduğunu anlatan Siber, bu durumun yanlış seçimler yapmayı kolaylaştırdığını savundu. Siber şöyle devam etti: “Bizim gibi küçük yerlerde özel ilişkiler çok büyük rol oynuyor. Halk düğün, cenaze gibi yerlere giden, özel günlerde kendilerinin yanında olan kişilere oy veriyor. Bu gibi oylamalar küçük yerlerde ne yazık ki seçimi çok olumlu etkilemiyor. Adayların yönetim beceri, siyasi başarı öyküleri çok dikkate alınmıyor. Halbuki temiz siyaseti gözetmek çok önemli. Ülke için, toplum için bir şeyler yapacağı düşünülen, halka bir şeyler katabilecek olan, nitelikli kişilere oy verilmelidir. Güç, irade bizdeyken bunu iyi kullanmalıyız”.
“Halka değişimle ilgili umut verilmeli, herkes inancını kaybetmiş durumda…”
Öte yandan Siber, bu seçimin ancak sisteme yönelik köklü değişiklikler yapılacaksa umut verici olabileceğini aktardı. Hükümete gelecek kişilerin partizanlık gözetmeden, konunun uzmanı kişileri bakanlık, müdürlük gibi görevlere getirmesi gerektiğine dikkat çeken Siber, “halka değişimle ilgili bir umut verilmesi lazım, çünkü artık herkes inancını kaybetmiş durumdadır” dedi. Seçimlere yıllardır dışarıdan müdahaleler de yapıldığını ifade eden Siber, özellikle Türkiye’nin kendi sempati duyduğu ve başa gelmesini istediği partilere destek olduğunu ancak bu seçimlerde artık bunun olmamasını umut ettiğini söyledi. Siber, “eğer biz bağımsız olduğumuzu savunuyorsak, kendi irademizi sandığa yansıtmamız herkes için en iyisi olacaktır” şeklinde konuştu.
Kurucu Meclis Üyesi İsmail Bozkurt:
“Son anda yapılan operasyonlar seçimin seyrini değiştiriyor”
“Her yurttaş sorumluluk duygusu ile oy vermelidir. Keşke son 24 saatte yapılan operasyonlar ve müdahaleler olmasa ama maalesef oluyor ve bu da seçimin seyrini değiştirebiliyor.”
Seçimlerin her zaman çok önemli olduğunu ve halkın sandığa gitmeye önem vermesi gerektiğini söyleyen kurucu Meclis üyesi İsmail Bozkurt, “boykot bir çare değildir ve sonuç vermeyecektir” dedi. Her yurttaşın sorumluluk duygusuyla hareket ederek oy vermesi gerektiğine dikkat çeken Bozkurt, öte yandan gözlemlerine dayanarak bu seçimlerde çok köklü bir değişiklik olmayacağına inandığını da belirtti. Bozkurt şunları aktardı: “Benim siyasi dünyayla artık pek ilişkim yok ama edindiğim genel izlenim çok köklü bir değişiklik olmayacağı yönündedir. Tabii bu ne derece doğrudur bilemiyorum. Son birkaç haftanın ne getireceğini bilemeyiz. Partilerin kendi içlerinde çıkaracağı Milletvekili kitlesinde bir değişiklik olacaktır. Örneğin çok daha fazla kadın adayın Meclis’e gireceğine inanıyorum ama genel yapıda büyük değişiklikler beklemiyorum. Yine de, şu ana kadar bu şekilde gözlemlemiş olmam, bunun böyle biteceği anlamına gelmiyor. Biliyorsunuz, bizde genellikle seçim son 24 saatte değişebiliyor. Bu durum ne yazık ki doğru… Keşke son 24 saatte yapılan operasyonlar ve müdahaleler olmasa ama maalesef oluyor ve bu da seçimin seyrini değiştirebiliyor. Neler olacağını yaşayıp göreceğiz”.