Sandıktan 'belirsizlik' çıktı
Hiçbir parti Parlamento'nun alt kanadı olan Avam Kamarası'nda çoğunluğu elde edemedi
Birleşik Krallık'ta yapılan erken genel seçimde resmi olmayan sonuçlara göre, hiçbir parti tek başına hükümet kurmaya yetecek sayıda milletvekili çıkaramadı. Bu seçimin sonuçlara göre de Birleşik Krallık'ta bir koalisyon veya azınlık hükümeti ihtimali belirmiş oldu.
Ülkede herhangi bir siyasi partinin tek başına iktidar olması için parlamentoda bulunan 650 milletvekilinin yarısından bir fazlası olan 326 sayısına ulaşması gerekiyor. Dar bölge ve çoğunluk esasına göre düzenlenen seçim sisteminde, her seçim bölgesinde en çok oyu alan aday doğrudan milletvekili seçiliyor.
Önümüzdeki süreçte partiler arasında koalisyon görüşmelerinin başlaması, sürecin sonunda da istifa etmemesi halinde ya Theresa May'in ya da İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'ın başbakanlık koltuğuna oturması bekleniyor.
Birleşik Krallık Parlamentosu’nun alt kanadı Avam Kamarasındaki 650 milletvekilini belirlemek için dün seçim yapıldı. Katılım oranının yaklaşık yüzde 69 olduğu genel seçimde şu ana kadar 650 bölgenin 643'ünde oy sayımı tamamlandı.
Resmi olmayan sonuçlara göre, Başbakan Theresa May liderliğindeki Muhafazakar Parti 313 bölgede kazanırken, Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi de 260 milletvekili çıkarmayı başardı.
Liberal Demokrat Partinin oy oranı değişmese bile milletvekili sayısını artırarak parlamentoda 12 koltuk kaparken, oy sayımının 650 bölgede tamamlanmasının ardından May'in parlamentodaki sandalye sayısının 315'e yükseleceği tahmininde bulunuluyor.
İngiliz basını olası bir koalisyonda, seçimde 10 milletvekili çıkaran Kuzey İrlanda'daki birlik yanlısı Demokratik Birlik Partisinin (DUP) May'in ortağı olabileceğini aktarıyor.
İngiliz gazeteleri ayrıca bugünkü manşetlerinden, Başbakan Theresa May'in erken genel seçim kararıyla "oynadığı kumarı kaybettiğini" yazdı.
DEV BİR HESAP HATASI
Ezici bir çoğunlukla parlamentoya dönme vaadiyle erken seçim kararı alan ve "güçlü ve istikrarlı liderlik" vaadiyle de seçim kampanyasını yürüten May'in istifa etmesi güçlü bir olasılık olarak görülüyor.
Siyasi gözlemciler, seçim sonucunun May'in erken seçim kararını "dev bir hesap hatası" olduğunu gösterdiği görüşünde.
Seçim kampanyasını ana akım basının ve parti içi muhalefetin düşmanca tutumuna karşın başarıyla yürüten Corbyn ise liderlik koltuğunu sağlamlaştırmış durumda. "Aşırı sol"da olmakla eleştirilen Corbyn, 1997'de Tony Blair'in kazandığı seçim başarısından bu yana partinin girdiği bir seçimde milletvekili sayısını artıran ilk lider oldu.
Aşırı sağcı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) geçen seçimde aldığı yüzde 12,6 oranındaki oyda da dramatik bir düşüş yaşadı. Göçmen ve Avrupa Birliği (AB) karşıtı görüşleriyle öne çıkan parti seçimde hiç milletvekili çıkaramadı.
Nicola Sturgeon liderliğindeki ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi (SNP) 2015 seçiminde İskoçya'daki 59 milletvekilinin 56'sını kazanmışken, bu seçimde sadece 35 milletvekili çıkarabildi. Bu, İskoçya'da yeni bir bağımsızlık referandumu isteyen partinin elini zayıflatmış oldu.
Birleşik Krallık, 19 Haziran'da Brexit müzakerelerine başlamaya hazırlanıyordu. May'in erken seçim kararına gösterdiği başlıca gerekçe de müzakerelere güçlü bir parlamento desteğine sahip bir hükümetle başlamaktı.
Ülke seçime, son 20 günde yaşanan 2 terör saldırısının gölgesinde gitti. Manchester'da ve Londra'da yaşanan saldırılarda 30 kişi hayatını kaybederken, 2010-2016 yıllarında içişleri bakanlığı, son bir yıldır da başbakanlık görevi yapan Theresa May, polis kadrosunda ve bütçesinde imza attığı kesintiler nedeniyle muhalefetin eleştirilerine hedef olmuştu.
Terörün faturasının kesildiği bir diğer isim de mevcut İçişleri Bakanı Amber Rudd oldu. Rudd, seçim bölgesinde zaferini ancak oyların ikinci sayımında ve yaklaşık 300 farkla ilan edebildi.
2015 genel seçiminde oyların yüzde 36,9'unu alan Muhafazakar Parti 330 milletvekili çıkarırken, oyları yüzde 30,4’te kalan İşçi Partisi 232 milletvekili elde etmişti. UKIP yüzde 12,6 oyla 1, Liberal Demokrat Parti yüzde 7,9 oyla 8, SNP yüzde 4,7 oyla 56 ve Yeşil Parti yüzde 3,8 oyla 1 milletvekilini parlamentoya sokabilmişti.
İLK MESAJLAR
Başbakan May seçim bölgesi Maidenhead'de oyların yüzde 64,8’ini alarak yeniden seçilirken, İşçi Partisi lideri Corbyn de kuzey Londra'daki koltuğunu oyların yüzde 73'ünü alarak korudu. May’in seçim bölgesinde partisi yüzde 1 oy kaybederken, İşçi Partisi yaklaşık yüzde 8’lik artış kaydetti.
May, seçim bölgesinde yaptığı ilk yorumda seçim kampanyası sırasında sık sık dile getirdiği istikrar ihtiyacını yinelerken, Muhafazakar Partinin oyların çoğunluğunu kazanması halinde bu istikrarı sağlayacağının sözünü verdi.
Corbyn'in ise verdiği ilk mesaj ülkedeki siyaset tablosunun artık geri dönülmez şekilde değiştiği oldu. Halkın, Muhafazakar Partili hükümetin kemer sıkma politikalarından bıktığını dile getiren Corbyn, “Siyaset değişti. Politika artık daha önce durduğu kutuya geri dönmüyor. Halk, kemer sıkma politikasına artık yeter dedi." ifadelerini kullandı.
Liberal Demokrat Parti lideri Tim Farron koltuğunu korurken, Dışişleri Bakanı Boris Johnson da seçim bölgesinde yarışı rahat bir şekilde kazandı.
KAYBEDENLER
Hazine Bakanlığında finanstan sorumlu devlet bakanı olan Muhafazakar Partili Jane Ellison Londra’nın Battersea bölgesinde seçimi İşçi Partili adaya kaptırdı.
Eski Başbakan Yardımcısı ve eski Liberal Demokrat Parti Lideri Nick Clegg, öğrenci kenti Sheffield'da yarışı İşçi Partili adaya kaybetti. Bu, seçimde gençlerin Corbyn liderliğindeki İşçi Partisine yöneliminin göstergeleri arasında değerlendiriliyor.
SNP'nin Müslüman kadın milletvekili Tasmina Ahmed Sheikh de yeniden seçilmeyi başaramadı. Sheikh'in seçim bölgesindeki muhafazakar aday yarışı önde bitirdi.
Seçimin büyük sürprizlerinden ikisi SNP Genel Başkan Yardımcısı ve partinin Avam Kamarasındaki lideri Angus Robertson'un ve partinin eski lideri Alex Salmond'ın koltuklarını muhafazakar rakiplerine kaptırmaları oldu.
Aşırı sağcı UKIP'in lideri Paul Nuttall da seçilmeyi başaramazken, partinin eski lideri Nigel Farage partinin başına geri dönebileceğinin sinyalini verdi.
Muhafazakar Partinin seçim beyannamesini hazırlayan kişi olarak bilinen Ben Gummer da seçimi İşçi Partili aday karşısında kaybetti. May'in yakın ekibi içinde olan Gummer’ın, kabinede Brexit Bakanı David Davis’in yerini alacağı yorumları yapılıyordu.
2010 yılındaki genel seçimden sonra da hiçbir siyasi parti tek başına iktidar olacak oy desteğini alamamış ve koalisyon hükümetini kurma çalışmaları beş gün sürmüştü. Pazarlıkların ardından Muhafazakar Parti ile Liberal Demokrat Partinin bir araya gelmesiyle 36 yıl aradan sonra ülkede ilk kez koalisyon hükümeti kurulmuştu.
Citibank May’in istifasını bekliyor
Citibank’in analistleri, Avam Kamarası’nda çoğunluğu sağlamayı başaramayan Başbakan Theresa May’in istifa etmesini beklediklerini söyledi.
Rekor sayıda kadın milletvekili
İngiltere'deki erken genel seçimin dikkat çekici bir yanı seçilen kadın milletvekili sayısındaki artış oldu.
Resmi olmayan sonuçlara göre 196 kadın aday, 650 sandalyeli parlamentoya girmeyi garantiledi.
Böylece 2015 genel seçiminde ulaşılan 191 kadın milletvekili sayısının da üstüne çıkılmış oldu.