“Sanıkların bilinçli taksirle değil, olası kastla yargılanmaları gerekmektedir”
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, davada sunulan dört bağımsız bilirkişi raporunun, otelin mevzuata aykırı biçimde inşa edildiğini ortaya koyduğuna işaret etti...
Serap ŞAHİN
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, İsias Otel davası öncesi Adıyaman Adalet Sarayı önünde Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği ve Rehberler İçin Adalet Platformu adına yaptığı konuşmada, verilen hukuk mücadelesinde önemli bir dönemeçte olunduğunu kaydetti.
“İsias davasında artık adalet ve hesap verme zamanı yaklaşmıştır” diyen Karakaya, duruşmanın karar duruşması olma ihtimalinin, yalnızca aileler için değil, Türkiye’de adaletin temini ve yapı güvenliğinin sağlanması adına hayati bir önem taşıdığını vurguladı.
Karakaya, “Bugüne kadar davada sunulan dört bağımsız bilirkişi raporu, otelin mevzuata aykırı biçimde inşa edildiğini ve kullanılan malzemenin, yapılan her bir sorumsuzluğun, kuralsızca, usulsüzce, bilimden uzak ve ahlaksızca olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Bu gerçekler ışığında, sanıkların bilinçli taksirle değil, olası kastla yargılanmaları gerekmektedir.” ifadelerini kullandı. Yapının, ihmalin ötesinde, bile bile ölüme davetiye çıkarılarak inşa edildiğine dikkat çeken Karakaya şöyle devam etti:
“Bu felaketin önlenebilir olduğunu ortaya koyan en büyük gerçeklerden biri, bu yapının izin ve denetim süreçlerinden sorumlu kamu görevlilerinin, görevlerini ihmal ederek bu trajediye ortak olmasıdır. Adıyaman Valiliği’nin dört kamu görevlisi hakkında soruşturma izni vermesi, doğru bir adımdır. Ancak, bu kişilerin ve diğer sorumluların ivedilikle yargılanmasına başlanması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Adalet talebimiz açıktır: sanıkların olası kastla yargılanması ve en ağır cezalara çarptırılması, sorumlu kamu görevlilerinin yargı sürecine dahil edilmesi ve hesap vermesi ve bu davanın emsal teşkil ederek benzer ihmallerin önlenmesi için caydırıcı bir karar alınması.
Bu dava sadece kaybettiğimiz sevdiklerimiz için değil, gelecekte başka canların aynı şekilde yitirilmemesi için de kritik bir öneme sahiptir. Adalet, sadece suçluların ceza almasıyla değil, bu coğrafyada insan hayatının kutsal olduğunu hatırlatacak bir bilinçle
sağlanabilir. Şampiyon Meleklerimiz, rehber gençlerimiz ve diğer kayıplarımız için verdiğimiz bu mücadele, bizim nefesimiz tükenene kadar sürecektir. Çünkü biz biliyoruz ki, onların hakkını savunmak, insanlık onurunu savunmaktır.
Kamuoyunu, tüm kurumları ve vicdan sahibi herkesi bu davada sesimizi yükseltmeye davet ediyoruz. Adalet gecikemez, adalet ertelenemez. Adalet er ya da geç tecelli edecek; suçlular hesap verecek ve şampiyonlarımızın, sevdiklerimizin hakkı teslim edilecektir.”