TC Cumhurbaşkan Yardımcısı Fuat Oktay KKTC’ye bu hafta içinde günübirlik bir ziyaret yaptı. Açıklanan gündemi ve kamuoyu ile paylaşılan faalyetleri Güvercinlik'te kurulacak olan KKTC Büyük Organize Sanayi Bölgesi III. Etap arazisinde incelemeler ve bir TRT prodüksiyonu olarak tamamı KKTC'de çekilen "Bir Zamanlar Kıbns" dizisinin gala etkinliğine katılmak ile ilgili idi. Bu arada kamuoyu ile paylaşılmayan başka gündem ve faaliyetleri de olmuştur mutlaka; örneğin UBP’nin halen süren iç kargaşasına müdahale etmek ve kendilerince uygun olan çözümlemeleri muhatapları ile paylaşmak gibi…

Bu köşe yazısında Oktay’ın açıklanan gündemleri ve faaliyetleri üzerinde durulacak, açıklanmayanlarlar ise bugünlerde siyasi dedikodu olarak fiskoslaşılırken yakında UBP’lilerin iç çatışmasının ortaya dökülmesi ile ayrıntısında ve gerçeğinde öğrenilecek. Önce şu organize sanayi bölgesi konsu… Kuzey Kıbrıs’ta şimdiye değin birçok organize sanayi bölgeleri hayata geçirildi, TC’den Oktay düzeyinde bir yetkilinin önceden ve proje aşamasında 200 kişi ile geldiği vaki değil… Yani eskiden yollarımızı yapabilirdik, Ercan Uçak Alanı’nı yapabilmiş idik, gölet-baraj yapabilme sıkıntımız yoktu, organize sanayi ve esnaf bölgeleri de gerçekleştirebilmiştik; şimdi artık hiçbirini yapamıyoruz demek… KKTC’yi yönetenler de bu işlerden anlamıyor demek ki Oktay gelip anlatıyor, beraberindeki 200 kişi ile…

Ve ekliyor Oktay… Üreten, ihracat yapan, dış yatırımcıları çeken ve ayakları üstünde duran bir KKTC istiyorlarmış; kamuya istihdam ile kalkınma olmazmış, … Şu son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kamuya kaç kişi istihdam edilmişti Sn Oktay, hem de KKTC-TC arasında imzalanan protokole aykırı olarak?! Bu seçimlerde bazan siz, bazan da gölgeleriniz buralarda idi, bu istihdamların sizlerin bilgisi dışında olması olası değildi… Şimdi ne değişti de, evveliyatı Turgut Özal’a kadar dayanan, sizlerin seçimlerde UBP’yi kurtarma marifetiniz olan bu kamuya istihdam işini lanetliyor ve böyle kalkınma olamayacağını bize söylüyorsunuz.

Kıbrıslı Türkler 1974’den sonra yoğun bir mal ve hizmet üretim sürecine girmişti. Müteahhitler Libya’da şehirler kurarken, sanayiciler Ortadoğu pazarına çelik boru ve plastik örme çuval satarken, Londra pazarına günlük sebze ve Avrupa pazarına da patates – narenciye ihracatı yapılırken, Kurban Bayramı öncesi Ortadoğu ülkelerine koyun ihraç edilirken, Türkiye pazarı kutuda kola ile KKTC’den giden kolalarla tanışmışken ve turizm sektörü yabancı turistlerle faal halde iken Türkiye dünya ihracat pazarlarında yoktu, turizmde kayda değer değildi, yurtdışı müteahhitlik çalışmaları henüz başlamamıştı… Klasik “Bize balık yemeyi değil, balık tutmayı öğretin” sözü bile Kıbrıslı Türklerin Türkiye’yi yönetenlere söyleyeceği söz değildir; Kıbrıslı Türkler balığı tutmasını da yemesini de biliyor yeter ki denizlerinde Türkiyeli balıkçılar kaçak avlanmasın, yeter ki ağları ve oltaları elinden alınmasın… 

Dış yatırımcılar konusuna gelince… TC CB Yardımcısı Oktay, “Dış” kelimesini özenle ve bilinçli olarak seçmiştir; ekonomide bu kelimenin aslı “Yabancı”dır. Ve “Yabancı yatırımcı” denilince Türkiye dışı ülkelerden yatırımcılar da kapsama alanına girer… Ama Kıbrıs sorunu nedeniyle Türkiye dışı ülkelerden yatırımcı gelmesi pek kolay değil; Türkiye’nin de tercihi değil… Onun için “Dış yatırımcı” diyor Sn Oktay ve beraberinde gelen 200 kişilik ekipte olanları kastediyor. Üçüncü ülkelerin yatırımcılarının da buralara ilgi gösterip Türkiyeli yatırımcılarla rekabet etmesi ve hele bi ürettikleri malları Türkiye pazarına KKTC’den ihraç etmelerini hiç istemiyorlar… Türkiye’den de özellikle kumar turizmine ve ticari üniversite kuruluşlarına yönelik ilgi var… Bir gecede Türkiye’de yasakladıkları kumarhanelerin ertesi sabah KKTC’ye gelmesine Türkiye’yi yöneten zihniyetin hiç ama hiç ses çıkarmaması izaha muhtaç ve dahi manidar değil mi?! Hormonlanıp KKTC’ye gönderilen yandaş sermaye de Kıbrıslı Türklerin başarılı olduğu iş kollarına yatırım yapıyor; haksız rekabet ile Kıbrıs Türk sermayesi ezdiriliyor.

Ve Sn Oktay “Ayakları üstünde duran bir KKTC” istiyormuş… Bunu deneyen her KKTC Hükümetini Türkiye’yi yöneten zihniyetin ayak oyunları ile düşürüldüğünü, Kıbrıslı Türklerin ayağının Türkiye’yi yöneten zihniyet tarafından kırıldığını bugünlerde kendini AKP’ye biat etmiş siyasileri de biliyor ama kişisel ve zümresel çıkarları için bunu söyleyemiyorlar. Ancak Sn Oktay bilmeli ki, gerçekleri bilen ve söyleyebilen Kıbrıslı Türkler tükenmemiştir.

Ve gerçekleri bilen Kıbrıslı Türklerin, gençlerine ve çocuklarına, Kıbns'ın nereden nereye geldiğini, nelerin ne için yaşandığını, kimlerin de neler yaptığını anlatmaya TRT prodüksiyonu olan "Bir Zamanlar Kıbrıs" dizisine ihtiyacı yoktur; onlar yaşadıklarını anlatıyor zaten… Ve anlatmak için de Sn Oktay gibi “özellikle 5+BM görüşmesinin yaklaştığı bu günlerde” yapmıyor, hep ve yeri geldiği her zaman yapıyor.

Da… Kıbrıslı Türklerin bilemediği başka konular var… Örneğin Sn Oktay’ın günübirlik ziyaret için 200 kişi ile gelmesi, organize sanayi bölgesine “Dış yatırımcı” olarak bu 200 kişiden kaçının peşkeş aldığı, Oktay’a 100 aracın eşlik etmesi, “Bir zamanlar Kıbrıs” dizisinin gala gecesi öncesinde polis ve özel harekat birimlerinin bölgede olağan üstü önlemler alması, galaya giriş yapan özel davetlilerin üzerinin detektör ile aranması merak uyandıran konulardır. Ve ayrıca “Bugünlerde bambaşka ve güçlü bir Kıbrıs'ı geleceğe taşıma” istediklerini söyleyen Oktay anlatabilir mi niye Türkiye ekonomisi derin krizlerden bir türlü çıkamıyır, TL’ye verilen yüksek faizlere rağmen niye hala daha Türkiye insanı dövize yatırım yapmayı tercih ediyor, niye TL kendi ayakları üstünde duramıyor da ikidebir düşüyor?! Ve niye Türkiye’nin enim-benim şirketleri değil de yandaş sermaye şirketleri hormonlanıp geliyor KKTC’de yatırım yapmaya?! Ve neden Türkiye’nin futbol takımları ile KKTC’nin futbol takımları maç yapamıyor?!

Kıbrıslı Türklerin sayısı az olabilir, yaşadıkları coğrafya da küçük olabilir ama bunlar akıllarının da az olduğu ve kapasitelerinin de küçük olduğu anlamına gelmiyor. Kıbrıslı Türkler dünya insanlığının geneli kadar zeki ve kapasitelidir; başkalarından öğrenecekleri olduğunun da bilincindedir ve kimden neyi öğrenebileceğini de iyi biliyor; kimseye akıl satmaya da yeltenmiyor ayrıca… Sn Oktay ve bügün Türkiye’yi yöneten zihniyet, Kıbrıslı Türkler bilmiyor da kendileri öğretecek gibi davranmasa, kendilerinin Kıbrıslı Türkler indinde itibarına katkısı olacak.

Ve, elli yıl sonra çekilecek olan “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisinde bugünler nasıl anlatılacak acaba? Asıl soru budur…