Sanki bu maçı bekliyorlardı
Final olarak nitelendirilecek maçta Çetinkaya rakibi Yenicami’yi 5-0 gibi farklı bir skorla mağlup ederek 14’üncü şampiyonluğuna uzandı.
Sarı kırmızılılar dün akşam oynadıkları futbolla, “Sanki bu maçı bekliyorlardı” dedirtti. Bir sezon boyunca akıtılan ter, gösterilen çaba ve sarf edilen emeğin karşılığı olarak elde edilen şampiyonluk hiç kuşkusuz büyük bir başarıdır ve Çetinkaya’yı elde ettikleri şampiyonluklarından dolayı kutluyorum.
Oynadıkları oyun ve maçın içerisinde yaşanan kırılma noktaları ile belki de bu sezon en rahat maçlarından bir tanesini oynadılar.
İlk devrede Yenicami savunmasının arkasına sarkmayı iyi becerdiler ve dakikalar 43’ü gösterirken 2 güzel gol buldular. Herşey gayet güzel giderken, malesef Musa’yı kaybettiler. Devrenin bitmesine çok kısa bir süre kala Joseph’in müdahalesiyle Musa’nın kaval kemiği kırıldı. Genç futbolcunun hastaneye kaldırılması gerek ama bu önemli maçta sahada bekleyen bir ambulans yoktu, telefonla çağırılarak geldi. Kendisine büyük geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Bu yaşanan olayın ardından iki tribün arasında yaşanan gerginliği polisler önlemekte zorlanırken ilk devre sona erdi.
Gerginlikler ardından başlayan ikinci devrede 10 kişi kalan ve skor anlamında da gardı düşen Yenicami karşısında rahat bir oyunla Çetinkaya 5 farklı üstünlüğü yakaladı.
Çetinkaya’nın elde ettiği galibiyette tüm oyuncular gerçekten iyi mücadele etti. Tüm yeteneklerini adeta sergilediler.
İki oyuncuya ayrı bir parantez açmak gerekirse, bu isimler Esin ve Sherman olur. Esin yaptığı iki asist ve attığı bir golle skordaki kilidin 3-0’a gelmesinde önemli rol oynadı. İlk golü ve son golü atan Sherman’ın özellikle son golü görülmeye değer, kalite tüten bir goldü.
Şampiyon Çetinkaya’yı yeniden kutlarken biraz da Yenicami’ye değinmek istiyorum.
Yenicami, bana göre bu maçın gece oynanması için yaptığı dilekçeyle güzel bir centilmenlik örneği gösterirken, bu sahada gece maçı kaybetmemiş, ligde ev sahibi olduğu maçları Atatürk Stadı’na oynayan Çetinkaya’ya argo tabirle biraz “kıyak” geçti. Bunu maç sonunda çıkan skordan da anlamak mümkün.
İkincisi, Yenicami taraftarlarının maçın henüz ilk düdüğü ile sahaya pet şişe ve tartan pist üzerine meşale atmaları doğru hareketler değildi. Bununla beraber Massa’nın sakatlığı yüzünden olmayışı onlar için büyük bir dezavantajdı. Şifa niyetine bir tane net pozisyon, olumlu atakları malesef yoktu.
Kalelerinde erken gelen goller, Joseph’in oyundan atılması tüm ipleri rakiplerine verdi.
Osman Emiroğlu, bana göre bu sezon Kıbrıs Türk futbolunun kazandığı önemli antrenörlerden. Her maça kafasında yaşanabilecek birkaç senaryo ile hazırlanan, oyunun gidişatına göre çalışılan senaryolara göre oyuna müdahale eden bir isim. Sanırım yaşanan bu gelişmelerden sonra oyuna yapacak müdahalesi olamazdı. Bunlara rağmen, ligin ikinci haftasında devraldığı görevde sadece iki kez mağlup olarak Yenicami’yi ligin sonuna kadar şampiyonluk mücadelesi veren bir ekip hüviyetine soktu. Yenicami’yi bu yönden takdir etmemek sanırım yanlış olur. Şimdiki hedefleri kupa ve alma olasılıkları bulunan bu kupa, Süper Lig’e geri döndükleri 2010 – 2011 sezonu Birinci Lig şampiyonluğunun ardından yanılmıyorsam ilk kupa olacak. Bu açıdan kupa hedefi onlar için genel olarak iyi giden bir sezon sonunda başarı olacaktır.