1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ŞAPKADAKİ TAVŞAN VE BİZ
Sami Özuslu

Sami Özuslu

ŞAPKADAKİ TAVŞAN VE BİZ

A+A-

Strazburg kenti birçok açıdan keyifli. Sokaklarında gezerken buram buram tarih ve kültür kokuyor. Bizim alışık olduğumuz kanalizasyon ya da çöp kokusu ise yok.
Kent merkezi turistlerin sık uğradığı bir yer. Ama Alsaslılar 'yüksek bina' inşa etmemişler. Tek tük apartman var. Baktım, en yükseği 7 kat. Otel, iş merkezi, AVM yapmışlar ama kenti 'dikine' büyütüp boğmadıkları gibi olur olmaz yerde tarihi dokuyu bozacak yapılara da izin vermemişler.
Strazburg'da bol bol yürüdüm. Hem gezmek için, hem spor amaçlı. Şehir 'yürü ya kulum' diyor. Ya 'yürü' ya da 'bisiklet sür'.
Bu kentte insanın araç altında kalması çok zor. Bizdekinin tam tersine sürücülerin değil, yayaların ve bisikletlilerin hükmü geçiyor. Öncelik onlarda.
Yalnız bizim gibi ülkelerden gelenlerin 'bisiklet altında kalma' riski var. Zira 'yaya kaldırımı' gibi 'bisiklet kaldırımı' da var ve biz bu konuda 'köyden indim şehere' modundayız.

*  *  *
AB'nin üç kurumundan biri olan Avrupa Parlamentosu'nun yanı sıra AB üyeleri dışındaki birçok ülkeyi de kapsayan Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi üç önemli uluslararası kuruluşa ev sahipliği yapsa da Strazburg kalabalık ve hızlı bir şehir değil.
Havaalanının küçüklüğü, şehrin sakinliği ve insanların sıcak kanlı, güler yüzlü oluşu, birçok büyük kentte zor bulunabilen özellikler.
Bizim gelir düzeyimizin oldukça üzerinde bir yaşam standardı var, ama başta gıda ürünleri olmak üzere marketlerde fiyatlar yüksek değil.

*  *  *
Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Temsilciliği'nin davetiyle üç gün geçirdiğimiz Strazburg'da biz Kıbrıslı Türk gazetecilerin gündeminde AP Genel Kurulu'ndaki konular değil, Kıbrıs sorunu vardı.
Öyle ya, AP'de tavşanlar veya madenler hakkında, enerji ya da sağlık alanında alınan kararlar AB müktesebatının askıda olduğu Kuzey Kıbrıs'a doğrudan etki yapmıyordu. Bu yüzden 'haber değeri' azdı.
Önce 'ulusal sorun' ortadan kalkmalıydı ki, biz de 'tavşan hakları' ile AB'liler gibi ilgilenebilelim.
Bir başka deyişle bizim gündemimizde hala 'şapkadan çıkacak tavşan' var.
Devasa Notterdam Katedrali'nin etkileyici mimarisi önünde Kıbrıslı Türk ve Rum gazeteciler hep birlikte selfie çekerken yanımıza yaklaşarak dostça 'Neden Strazburg'dasınız' diye soran genç Fransız'a bunu söylemedik tabii...
"Gezmeye geldik" dedik, o da sevindi.

Bu yazı toplam 1967 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar