Erdinç Gündüz

1972 yılının ilk yarısı içindeydik.  Türkiye’deki plakların basılıp satışa hazır duruma getirilmesinin hemen öncesinde,  yeni bir tartışma başlamıştı aramızda. Tartışmayı başlatan yine Raif’ti.
Raif, plaklar ve kaplarında ‘Besteci’ ismi yazılmamasını,  ‘ Müzik: Sıla 4’  yazılmasını öneriyordu.  Gerekçesi de çok basitti. “Şarkıların hepsi de kollektif  bir çalışmanın ürünüdür. Ben bir ezgi yakaladım, herkes üstüne birşeyler koydu.  Erdinç bir ezgi yakaladı, Aydın bir ezgi yakaladı.  Herkes katkı yaptı.  Ama her biri,  tam bir şarkı haline, şurası şöyle olsun, böyle olursa daha güzel olur diyerek ve herkesin tam katkı vermesi ile geldi.  Bu gerçek varken kişi ismi  yazmayalım SILA 4 yazalım.....” diyordu.
Öyle yapmaya karar vermiştik sonunda ama olmadı. Çünkü SILA 4 isminin  resmi tescili yoktu.  Üstelik Türkiye’de tescil işlemi, birey isimlerinden farklı ve daha zor olabiliyordu.  Bu nedenle kararımızı değiştirmek zorunda kaldık ve şarkıların altına birey isimleri, koyduk.

PLAKLAR PİYASADA VE TRT

1972 yılına girilirken üç SILA 4 plağı ardarda piyasaya sürüldü.  İlgi beklenenin çok üzerindeydi.  Ankara, İzmir-İstanbul basınında grup hakkında haberler çıkarken, biz de, röportajlarda SILA 4’ün amacını anlatmaya çalışıyorduk.
***
Plakların satışa çıkmasından sonraki ilk konserimizi Ankara’da verdik. Ankara’daki Kıbrıslı öğrencilerin bir organizayonuydu.  1000 kişinin katıldığı bu organizasyon sonrasında, zamanın tek TV’si olan TRT’den teklif geldi. 23 Nisan 1972 gecesi TRT-TV’de yayınlanacak olan özel müzik ve eğlence programına şarkılarımızla katılmamız istenmişti.
Konser sonrasında Kıbrıs’a dönen Ferahzat uçağa atlayıp yeniden Ankara’ya geldi.  Ama çok önemli (!) bir sorun vardı. TRT Müdürlüğü, uzun olan saçlarımızı kısaltmamızı istemişti.  Ekrana çıkma uğruna razı olduk.  Hatıra olsun diye uzun saçlarımızla resimler çektirdik ve çekimler için Arı Stüdyosu’na gittik.
Kıbrıs Gelini ve Gelmedin adlı şarkılarımızı seslendirdiğimiz programda bizden başka, Taner Şener, Füsun Önal, Aynur Gürkan ve Esin Engin de vardı. Listede, İlhan İrem de bulunuyordu. Ancak saçlarını kestirmeyi ve kulağındaki küpeyi çıkarmayı reddettiği için son dakikalarda  listeden çıkarılmıştı.

------------------------------------------------

En önemlisi: Gerçek dostluk ve içtenlik

Yıllar boyunca tüm SILA 4 elemanlarının en çok övündükleri ve de en çok gurur  duydukları bir özellikti,  grup elemanları  arasındaki  çok içten dostluk ve bağlılık.  Benzerine çok az rastlanabilecek bir özellikti bu.  SILA 4’ün en büyük sırrı belki de, çok uzun yıllar pürüzsüz süren bu samimiyet ve gerçek dostluktu.

Grubu ilgilendiren her ama her konu,  grup elemanları arasında enine boyuna tartışılır, öylece bir karara varılırdı. Çoğunlukla alınan  kararı benimsemeyen olsa bile,  karar alındığı andan itibaren, o kararı sonuna kadar savunurdu. Hiç kimse,  grupla ilgili herhangi bir konuda, kendi adına ve kendi başına konuşmaz, karar almazdı. “Arkadaşlarla konuşmamız lazım” denirdi.  Bu, SILA 4, üç kişi kalınca da aynen devam etti. Belki de SILA 4’ü yıllarca ayakta tutan en büyük ve en önemli özellikti.