“Şaşmaz şaşacak mıydı şaşmayacak mıydı ?” derken bayağı şaşıp kaldığını  görmek bizi de şaşırttı. Hiç de şaşması gerekmezken şaştı kaldı zavallı. 
Televizyonun ünlü dizisi  “Kurtlar Vadisi” dizisinin ünlü kurdu ve kahramanı Polat Alemdar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine geldiğinde büyük bir sürprizle karşılaşmıştı. Orada burada çok sayıda hayranı vardı. Her gittiği yerde büyük ilgi görüyordu. Belki de,  her gittiği yerde ‘hediyeler’ de alıyordu. Hayranları peşinden koşuyordu ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki ‘hayranları’ bir başkaydı. Durup otururken öyle bir hediye verildi ki kendisine,  ‘Şaşmaz’ iken öyle bir şaşırdı öyle bir şaşırdı ki sesi soluğu kesildi.
Meğerse, eski Turizm ve Çevre Bakanımız da onun büyük hayranlarından biriydi. Düşünmüş taşınmış ve onu hayatı boyunca hiç unutamayacağı ödüllere boğmaya karar vermişti. Bakan’ın üyesi olduğu kabinede de Polat Alemdar hayranları vardı. Aracı Bakan’ın isteği büyük bir takdir ve alkışa karşılandı.
Önce ona, KKTC Fahri Kültür Ataşeliği verildi. Hem de bir törenle.... Hem de KKTC’nin Başbakanı tarafından.... Hem de basın mensupları önünde....  Tencere düşmüş kapağını bulmuştu. Kim ne diyebilirdi ki ?
Zavallı ‘Şaşmaz’ ne olduğunu bile bilmiyordu görevinin.  Ama önemli değildi. Öğrenirdi. Anladığı kadarıyla KKTC’nin tanıtılması için çaba gösterecekti. ‘Kültür’ derseniz, zaten vardı. Orda bir sorun yoktu.... Görevini en iyi şekilde yapacağını söyledi geçiştirdi. Verenler de alanlar da memnundu. KKTC’nin tanıtımı artık emin ellerdeydi. Şaşkın olan Şaşmaz ve bu törende hazır bulunan basın mensuplarıydı sadece.
KKTC Kültür Ataşeliği önemli bir payeydi ama yeterli olamazdı.  Ama, Turizm ve Çevre Bakanı’mızın ‘hediye paketi’ daha yeni açılmıştı. Arkası gelecekti. Şaşmaz, şaşırmaya devam edecekti yani.
Nitekim, hemen ertesi gün, yani daha 24 saat geçmeden,  Bakanımız, kendi elleriyle hazırladı Şaşmaz’ın, KKTC Yurttaşı olma dilekçesini. Formları bile bizzat doldurdu. Adres yerine de, büyük bir  ‘fedakarlık’ örneği göstererek kendi kliniğinin adresini yazdı.  Dilekçe, Bakanlar Kurulu’nca hemencecik değerlendirildi ve KKTC yurttaşlığına ‘değerli’  ve KKTC’ye layık bir kişi daha,  derhal ve hiç tereddüt gösterilmeden kabul edildi.
Bakanlar Kurulu’nun bu inanılmaz hızlı kararına sadece Şaşmaz şaşmadı. Şaşanlar arasında basın mensupları da vardı, yıllardır vatandaşlık bekleyenler de. Ama en çok şaşanlar, yıllardır şaşa şaşa artık şaşkına dönen Kıbrıslı Türkler oldu.
Sonradan öğrenildiğine göre, Şaşmaz’ın hediye paketinde bir de ‘Karpaz’da lüks otel ve film platosu’ projesi için,  hediye arazi  vardı.
Anlı şanlı Kültür Ataşemiz tam da fırsatını bulup KKTC Kültür Ataşeliği’ni fiilen ve dolu dolu yapmaya başlamak üzereyken (!)  KKTC’deki ‘hediyeci’ hükümet düşmez mi ?  Düşer düşmeye de, ardından kurulan Seçim Hülkümeti,  nerdeyse ilk iş olarak Şaşmaz dosyasını parça parça iptal etmeye başlamaz mı ?  Önce adamcağızın ‘Kültür Ataşeliği’ iptal edildi; hemen ardından da  ‘yurttaşlığı’. ‘Karpaz Projesi’ de incelemeye alındı.
Şaşmaz iyice şaşırdı. Zaten İstanbuldaki ayaklanmadan dolayı da şaşkındı. Şaşkınlığından orada da hangi safta yer alacağını şaşırmıştı.  O kadar şaşırmıştı ki olup bitenleri “...Bu ülkeye nazar değmiştir....” cümlesi ile açıklamıştı.
Kuzey Kıbrıs’ta olup bitenler mi ?
Şaşmaz henüz şaşkınlığını atamamış olmalı ki  Kuzey Kıbrıs’ta olup bitenlerle ilgili fazla ayrıntılı bir açıklama yapmadı. Zaten ne diyecekti ki ? “Kaybeden KKTC oldu....” mu diyecekti ?.... “Benim gibi bir Kültür Ataşesi’ni vede yurttaşı nerede bulacaklar ki ” mi diyecekti ?... “Galiba nazar değdi....” mi diyecekti ?  Yoksa,  “Kıbrıslı Türklerin nankör olduğunu zaten biliyordum” mu diyecekti ?