SAVUNMA ve SİYASİ KRİZ…
Hükümeti UBP'nin bozması nedeni ile krizlerimize bir yenisi eklendi. Şimdi ekonomik ve demokratik bir hayli sorunun çözüm arayışı yerine, siyasi ve düşünsel karmaşa içine gireceğiz. Zaten şimdiden başladı.
Kim ne isterse ifade etsin, bugünden sonra siyasi alan; kesinlikle zamanı ne olursa olsun, gelecek seçime indekslenmiştir. Bu ifade edilmeyen gerçek, artık ülke geneli ve tüm siyasi partilerin iç dengeleri içinde geçerli olandır.
Hükümeti kuracak olan partiler yanı sıra, Meclis içi ve Meclis dışı siyasi partilerin politika ve tavır geliştireceği alan, toplumsal sorunların çözümü yönünde efor harcamak değil, gelecek seçim olacaktır.
Bu yüzden hükümeti bozma kararı veren UBP, bu nedenle de ağır bir mesuliyet altına girmiştir. Dün, Kurultaylarında ülkeyi siyasi kaosa taşıdıkları gibi, şimdi de bir başka siyasi kaosun sorumlusu olmuşlardır.
Bundan sonra, ekonomik programı imzalayacakta, orada öngörülecek olan tedbirleri de alacak ve bunun içinde gayret gösterecek, bu çocuklara masal bile olamayacak bir görüştür.
Bu nedenle belli kesimler hemen kolları sıvadılar. Bunlar, kurulacak olan UBP- DP koalisyonunu kollamak ve gelecek seçime indeksli, hükümeti bozma kararı veren UBP'yi korumaya almaya çalışmaktadırlar.Kimi sol çevrelerin de gelecek seçim gailesi ile aynı sakızı çiğneme çabası içine girdikleri çok açık.
Elbette ki CTP'de kendini izah ve olayları kendisi açısından anlatma gayreti içinde olacaktır. Artık motivasyonun esası, her siyasi hareket için gelecek seçimler olduğu çok açıktır.
SAVUNMA ve SİYASİ KRİZ
Şimdi, bu aşamada, yalnızca şu noktaya dikkat çekmek isterim. KKTC Bütçesinin zafiyetleri bellidir. Yerel Gelirlerle, Cari Giderlerin karşılanmasında yetersizlik vardır.
Evet, CTP'li Hükümetler, hangi dönemde olursa olsun, kısa süreli ve kesintili olsa da gösterdikleri iyi performansla bu farkı azalttılar.
Yani, Yerel Gelirlerle, Cari giderler arasında oluşan uçurumu azalttılar. Bu öyle Denk Bütçe meselesi de değildir. İlk adımda, Yerel gelirle, Cari giderleri karşılama hedefidir.
Ama ne acıdır ki böylesi önemli bir yurtsever iş ve hedef, toplumda gereken karşılığı bulmadı. Dünde bulmadı, bugünde bulmadı. Bunda bir kusurda bize aittir. Bunu başka zaman ele alacağım.
KKTC Yerel Gelirleri ile Bütçenin Cari Giderlerini karşılama arasında ciddi fark olunca; Kıbrıs sorunu nedeni ile ister istemez Savunmaya ayıracağınız ciddi bir yerel kaynak da olmaz.
Hal böyle olunca, yani, yerel gelirlerle, Bütçenin cari giderlerini dahi karşılama zafiyeti varsa, o zaman sizin bırakın yatırımları, Savunma için ayıracağınız kaynağınız da olmaz.
Bu yüzden Türkiye; yatırımlar yanı sıra bize, Savunma içinde kaynak vererek destek olur. Bunun diğer siyasi, ekonomik yanlarına değinmeyeceğim.
Yalnızca bu gün oluşan siyasi kriz ve UBP'nin Hükümeti bozma ve şu anda içine sürüklendiğimiz siyasi kaos ortamı ile bağlantılı bu meseleyi ele alacağım.
Gerçek bu iken ve dünkü CTP'li hükümetler gibi bu hükümette, yerel Gelirlerle giderlerin arasındaki farkı, ciddi ölçüde kapatma performansını yeniden yakalarken, Türkiye'nin, Ocak 2016' dan itibaren, Savunma için KKTC Bütçesine yaptığı katkıyı, avans olarak dahi aktarmamasının nedeni ne olabilir?
Bunun ekonomik programın imzalanmaması ile bağı olabilir mi? Görünüşü bile bence fauldür. Çünkü günümüz koşullarında, hiç bir siyasi veya ekonomik gerekçe Savunmaya dönük bu tavrı izah edemez....
Bunun tek bir nedeni vardır. Çok iyi bilinen bir olgudan ötürü bu gerçekleşmiştir. Savunmaya bu katkıyı vermeyenler şunu çok iyi biliyorlar. Kıbrıs şartlarında Savunma ayağının harcaması eğer, CTP'nin büyük ortak olduğu hükümet sorumluluğunda, KKTC Maliyesince ödenemesi durumunun ortaya çıkması halinde; bu ülkede ve Türkiye'de oluşacak ve yaratılacak siyasi kaos ortamını çok iyi bilirler.
Savunma için gelmeyen avans
Hükümetin Büyük ortağının CTP, görüşmecinin de Sayın Akıncı olduğu bu aşamada, bunun yol açacağı siyasi kaosu da çok iyi bilirler. Ama bunlar, CTP'nin buna yol açmaktan ve böylesi önemli bir konumu da topluma yaşatmaktan kaçınacağını da çok iyi bilirler.
Bu yüzden bunun yaşanmaması için, Savunmaya gelmeyen desteğin, yerel Gelirlerle karşılanmasının söz konusu olacağı çok açıktı.
Ocak, Şubat ve Mart 2016 için bu böyle oldu. Savunmanın ihtiyaçları için gelmeyen avans nedeni ile bu alanın ihtiyaçlarını yerel gelirlerden karşılayan KKTC Maliyesinin, memur maaşları ve diğer giderleri karşılamakta zorlanacağı açıktı. Bu çok iyi biliniyordu.
Sonuçta, Mart ayındaki maaş ödemeleri aksadı. Bu olayda, UBP'nin 40 dakikalık PM Toplantısı ile hükümeti bozma gerekçesi oldu.
Şimdi, yeni hükümetle birlikte, SAVUNMA için, üç aylığına, KKTC Maliyesi’nin ödediği miktar, üç aylık toplam olarak KKTC Bütçesi’ne geri gelecek.
Bu miktar da, UBP- DP hükümetine bir nevi "lolipop" olacak. Kısa sürede bakın, CTP ağırlıklı hükümetin bu nedenle yerine getiremediği bazı devlet mükellefiyetlerini de "yerine biz getirdik" diye övünecekler!
Böylece kurulacak olan UBP- DP Hükümeti de düğün sonrası böyle küçük bir "cehize" sahip olacak.
Ama,1996 da gerçekleşen darbe ile kurulan, UBP- DP hükümetinin, o gün aldığı 250 milyon dolarlık "cehiz" ile bunu karşılaştırırsanız, bugünkü, UBP- DP hükümetinin bir "lolipopa "gittiğini de düşünürsünüz.
Ama sonuçta, bu "üç aylık" lolipopta, em em bitecek, elde kalan işe yaramaz bir değnecik olacak..
Sonrası yine tufan. Çünkü ekonomide çok büyük sıkışıklıklar var. Çıkmaz daha da derinleşecektir.
Ama kısa günde maksat hasıl oldu. UBP temelli hükümet kurulacak. CTP, bir hayli tartışmanın odağı olacak. Gelecek seçimlere dönükte "organize işler müdürlüklerinin" ince ayarlı işler yapmasına da yeni zeminler doğacak.
Ha, temel meselelerimizin çözümü, Kıbrıs sorunun çözümü, ne gam! Böyle sustalı maymun olmaya hevesli çoğu olduğuna göre; ağalar, beyler, efendiler daha çok oyunlar oynatabilir...