Feminist Atölye - FEMA
[email protected]

7 Ocak erken genel seçimleri yaklaşırken ve adaylık başvuruları resmi olarak 1 Aralık tarihinde sonlanmışken, tüm partilerin aday listelerini ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin söylemlerini incelemeyi yerinde bulduk.

Hatırlamakta fayda var. Değişen siyasi partiler yasası ile tüm seçimlerde partilerin en az %30 her iki cinsiyetten de aday temsiliyetini sağlaması zorunlu hale getirdi. Bu da genel seçimler söz konusu olduğu zaman 50 milletvekili adayından en az 15er kişinin her kadın ve erkek temsiliyetini sağlamasını zorunlu kılarken geri kalan 20 kişinin ise cinsiyetine ilişkin bir zorunluluk getirmiyor. Yani aslında bu 20 kişi de kadın erkek karma olabilir ya da tek bir cinsiyetten olabilir.

Siyasi partilerina day listelerine baktığımızda, cinsiyet eşitliğinin her aşamasında olduğu gibi bu yasal zorunluluğun da çoğu siyasi parti tarafından kadınların %30 temsil edilmesi yeterlidir şeklinde yorumlanarak yine listelerin çoğunu erkeklere bıraktıklarını görüyoruz. Aşağıdaki tabloda hangi siyasi partinin kaç kadın aday gösterdiğini ve bunun ne kadar bir oranı temsil ettiğini göreceksiniz. 

Bu tablodan da görülebileceği üzere iki parti dışındaki tüm partiler kadın temsiliyetini yasanın gerektirdiği minimum oranın üzerine taşıyamamışlardır. 15ten fazla kadın adayı olan iki parti ise 17 kadın adayla TKP ve 16 kadın adayla DP olmuştur. Bu rakamlar da çok büyük bir farkı temsil etmemektedir. Sadece bu aritmetik bile aslında kotanın ne kadar gerekli olduğunu ve siyasetin ne kadar erkek egemen bir alan olmaya devam ettiğini göstermektedir.

Dileriz ki yasa ile getirilen bu zorunluluğin yansımasını meclis oluşumunda da görür ve kadın temsilini şu anda bulunduğu gülünç oran yüzde 8in üzerine taşınmasını deneyimleriz.

KIBRISLI KADINLARIN SAĞLIK SORUNLARINI TESPİT EDECEKLER: KIBRIS KADIN SAĞLIĞI ARAŞTIRMA İNİSİYATİFİ

Ülkemizde veri eksikliği çok büyük bir sorun. Sistematik veri toplanılmaması en çok da kadınları etkiliyor. Planlama yapılarak etkili politikaların uygulanabilmesi için sorun tespiti, sorunların boyutu ve etkilerinin bilinmesi gereklidir. Kadına yönelik şiddet söz konusu olduğunda da, cinsiyete ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılık söz konusu olduğunda da, kadın/erkek kazanç dengesizlikleri söz konusu olduğunda da Kıbrıs’ın kuzeyinde verimli bilgi toplandığını görmüyoruz.

Bu bilgi açığını bir nebze olsun kapatmak ve kadın sağlığı konusunda sitematik bilgiye erişebilmemiz için oluşturulan Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma İnisiyatifi (KISAA) proje açılışını sanatçılar Batu Gündal ve Atila Karaderi’nin eserlerinden oluşan bir sergi ile Bedesten’de gerçekleştirdi.

Yürütülecek olan araştırma projesi ile 18-55 yaş arası tüm kadınları temsil eden ve hedef nüfusun %10’undan oluşan bir örneklemden sağlık profilleriyle ilgili bilgi toplanması ve Kuzey Kıbrıs kadın sağlığı haritasının oluşturulması hedefleniyor. Kuzey Kıbrıs’ta bir ilk olacak olan geniş kapsamlı bu epidemiyolojik çalışma, toplumun bilinçlendirilmesine ve veriye dayalı sağlık stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Temel sloganı ‘Bilmediğimizi Önleyemeyiz’ olan proje ilke ülkede kadınlara ilişkin veri eksikliğinin en azından sağlık alanında bir nebze azaltılacak olması FEMA olarak bizleri de oldukça sevindirdi. Özellikle kadınları etkileyen sağlık sorunlarına daha planlı yanıt verilebilmesi ve önlenmesi mümkün olanların önlenebilmesi için projenin başarı ile sonuçlanmasını dileriz.

KISAA çalışmalarına ve daha fazla bilgiye şu adresten ulaşılabilir: https://kisaainisiyatifi.org/tr/