Seçim başarısı ve anketler...
7 Nisan LTB ara seçimi bitti. Parlamento’da temsil edilen 4 partinin adayları kıyasıya yarıştı. Sonuçta CTP-BG adayı Kadri Fellahoğlu yarışı açık ara önde tamamladı. En yakın rakibi UBP adayı Hasan Sertoğlu’na % 10’a yakın fark attı.
Bu CTP-BG’nin hanesine artı olarak yazılacak çok önemli bir başarıdır. Bu başarıda elbette CTP-BG’nin adayının yanında, Genel Başkanı’nın, MYK’sının, Milletvekillerinin, öteki Belediye Başkanları’nın, üyelerinin ve sempatizanlarının, kısaca örgütünün payı büyüktür.
Ancak bazı kesimler ısrarla bu başarıyı gizlemeye, görmezden gelmeye, dahası başarısızlık olarak yansıtmaya özen gösteriyorlar.
Seçime katılma oranının düşüklüğünü bahane ederek LTB Başkanı seçilen Kadri Fellahoğlu’nun temsiliyetini zayıf göstermeye çalışıyorlar.
Doğrudur seçime katılma oranı % 58.63 düzeyinde kaldı. Ama Lefkoşa’da yerel seçime katılma oranı zaten 2010 seçiminde % 60.21 ve 2006 seçiminde de % 65.55 idi. Ama hiç kimse bu seçimlerde kazanan Cemal Bulutoğulları’nın temsiliyetini tartışmadı. Üstelik 2006 seçimini sadece 108 oyla kazanmıştı. Evet yanlış okumadınız 2006’da DP adayı olan Cemal Bulutoğulları 6793 oy ile % 35.1, CTP-BG adayı Kutlay Erk de 6685 oy ile % 34.6 oy almıştı. Toplam seçmene göre ise Cemal Bulutoğulları’nın aldığı oy sadece % 23.0 idi.
Siz hiç o dönemde Cemal Bulutoğulları’nın temsiliyetinin tartışıldığını duydunuz mu?
Ben duymadım. Duymamam da gerekiyor. Seçime katılma oranının düşük olması elbette önemlidir. Siyasi partiler bunun nedenlerini araştıracaktır. Seçmeni sandıktan nelerin uzak tuttuğunu sorgulayacaktır. Ama kazanan adayın temsiliyetini tartışmanın anlamı yoktur.
Unutmayın Avrupa demokrasilerinde seçime katılma oranları ortalama % 50 civarındadır. Bazı ülkelerde bunun biraz altında, bazılarında da biraz üstündedir. Hele Avrupa Parlamentosu seçimlerine Avrupalı seçmenlerin ilgisi % 40’lar civarındadır. Ama bu ülkelerde kimse kazanan adayların temsiliyet düzeyini tartışmaz.
Kaldı ki Lefkoşa’da her yerel seçimde bu kadar düşük kalmasının nedenini araştırırken seçmen kütüklerinin de yeniden gözden geçirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Muhtemelen sahte adreslerle vatandaş yazılan ve Kıbrıs’ta bile ikamet etmeyen kimi “yeni yurttaşlar” genel seçimlerde kendilerini bu amaçla vatandaş yapanlarca “getirilerek” oylarını kullanıyorlar, ama yerel seçimlerde gelmiyorlar.
Sonuç olarak CTP-BG adayı Kadri Fellahoğlu seçimi açık farkla kazandı. Önceki gün de mazbatasını alarak görevine başladı. Şimdi tartışma değil, iş yapma zamanıdır. Kadri arkadaşım da bu gerçekliği iyi bildiği için hiç zaman yitirmeden iş yapmaya başladı.
Göreceksiniz mevcut CTP-BG’li belediyelerin de katkısı ile Lefkoşa çok kısa sürede toparlanacak ve LTB de yönetimiyle, çalışanıyla ve Lefkoşa halkıyla bir bütün olarak yeniden ayağa kaldırılacaktır.
***
Gelelim seçim anketlerine. Yine gazete ve TV’lerde seçim anketlerinin yanıldığını, bilimsel yapılmadığını, hatta bazı köşe yazarları da anket yapanların para aldıkları partilere yarayacak manüpilasyon yaptıklarını iddia ettiler.
Anket sonuçları, seçim sonuçları değildir. Evet normal ülkelerde seçim sonuçlarına çok yakındır. Ama Lefkoşa’daki bu seçim birçok açıdan normal bir seçim değildi.
Birincisi bu seçim yaklaşık 1 yıl sonra yapılacak hem Genel Milletvekilliği, hem Genel Yerel seçimlerinin ve 2 yıl sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminin öncesinde yapıldığı için siyasi partiler bunu bir ön prova olarak değerlendirdi.
İkincisi bu seçim ilk kez seçilmiş belediye başkanının, belediye battığı ve maaş dahi ödeyemez duruma gelmesi sonucu dönem sonunu beklemeden istifa etmesi nedeniyle yapılan bir ara belediye başkanı seçimi idi.
Yakın zamanda sonuçlanan, ama tartışması hala süren UBP kurultayının ertesinde yapılması, ülkede yaşanan ekonomik kriz ve daha birçok nedenle normal bir seçim değildi.
Seçim öncesi anketler genelde DP adayı Arabacıoğlu’nu az farkla önde gösteriyordu. Son 2-3 güne kadar da öyleydi. CTP-BG adayı Kadri Fellahoğlu ise başından beri Arabacıoğlu’nun ensesinde idi. UBP adayı Sertoğlu ile TDP adayı Hüdaoğlu ise yarışta yoktu.
Peki bu tablo nasıl değişti?
İki büyük parti CTP ve UBP örgütlü güçlerini hareket ettirerek bu tabloyu değiştirdi.
CTP-BG seçimi risk etmemek için özellikle son hafta bütün örgütleriyle beraber sokağa indi. Bu Fellahoğlu’nun oylarını %29’lardan %35 civarına taşıdı.
UBP de son 2-3 gün bütün bakanları, milletvekilleri, bürokratları ve örgütleriyle beraber sahaya indi. Amacı iktidar partisinin 3.üncü olmasını önlemekti. Çünkü bu durumda hükümet de sallanacaktı. Zaten şimdi de sallanıyor, ama 3.üncü olsa daha çok sallanacaktı. Hatta İrsen bey 2.inci oldukları ve % 26 oy aldıkları için başarılı olduklarını söyledi.
UBP’nin aldığı her oy da Arabacıoğlu’nun oylarını eksiltti. Böylece anketlerde önde görünen Arabacıoğlu hızla gerileyerek % 30’lardan, %20’lere indi.
Seçime katılma oranının % 65 civarında olacağı tahminleri yapılıyordu ancak % 58.63 olarak gerçekleşti. Bu da Fellahoğlu’nun oylarını % 35’e Sertoğlu’nu % 26’ya ve Arabacıoğlu’nu da % 22’ye çıkardı.
Anketler yanılmadı. Anketler durum saptaması ve tedbir alınması için yapılır. CTP-BG ile UBP gerekli tedbirleri alarak ve güçlerini de kullanarak anketleri kendi leyhlerine en iyi biçimde değerlendirdiler. DP ve TDP ise güçleri ve örgütlülükleri sınırlı olduğu için bunu başaramadı. Hepsi bu.
Son bir not bu seçimin galibi de, mağlupları da bellidir. Kazanan CTP-BG, kaybedense UBP, DP, TDP ve diğer adaylardır.
Bazı çevrelerin ısrarla açık farkla kazandığı bir seçimde CTP-BG’yi başarısız ilan etmeye çalışmasına, art niyetli olduklarını söylemek istemiyorum, anlam veremedim.
Haftaya LTB Belediye Meclis seçimlerini ve partilerin aldığı oy oranlarını kıyaslamak istiyorum. Orada da çok ilginç sonuçlar var.