Sandık ‘Saray’a kimi gönderecek kestirebilmek zor ancak bu seçimle beraber, mevcut siyasi dengelerin değişeceğini öngörebilmek hiç de zor değil.

Hem sağda...

Hem solda...

Öncelikle anlaşılan o ki sağda ‘tek adam’ devri kapanıyor.

Eroğlu seçilse de, seçilmese de!

Çünkü Eroğlu’nun siyasi hayatı boyunca, farklı zamanlarda ama benzer gerekçelerle ters düştüğü isimler, bu seçimde geçmişin hesabını sormakta kararlılar.

Gizliden gizliye Eroğlu aleyhine çalışanların yanı sıra, aleyhteki çalışmalarını gizlemekten herhangi bir çekince duymayanlar da bir bir görünür olmaya başladılar.

Son olarak dün, biri UBP’li diğeri UBP-DP desteğiyle bağımsız olarak seçimi kazanan iki belediye başkanının, seçimde Kudret Özersay’a açık destek ilan ettiklerine şahit olduk.

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün son bir gayret UBP’lileri Eroğlu etrafında birleşmeye çağırması, bunun tarihsel bir görev olduğunu söylemesi de aslında yaşanan bu ‘tedirginliğin’ bir sonucu.

Seçimin ardından tüm bu muhalif seslerin ‘sinmesi’ ve UBP’nin siyasi hayatına yine kaldığı yerden devam edebilmesi, çok zor.

Bu ‘açık muhalefet’, sağda bir dönüşümün de bir habercisi.

Gerek UBP içerisinde ve gerekse Eroğlu’na koltuk değneği olma ‘yazgısından’ bir türlü kendini kurtaramayan DP içerisinde, taşlar yerinden oynayacaktır.

Her ne kadar Kudret Özersay, seçimin ardından parti kuracağı yönünde net bir sinyal vermiyorsa da, Özersay isminin, sağda şekillenmesi muhtemel yeni siyasi platformda öne çıkma ihtimalini de göz ardı etmemekte fayda var.

------

Bu seçimin sonucu, sağda olduğu gibi solda da yeni doğumlara gebe.

CTP adayının seçimi kaybetmesi durumunda, parti içerisinde yıllardır biriken ‘gaz’, artık şişenin kapağını patlatır, buna hiç şüphe yok.

Ancak Siber’in kazanması durumunda ‘işler’ geçici bir süreliğine yoluna girmiş gibi sörünse de, bu da bir anlamda ‘sorunların üzerine örteceğinden’, uzun vadede CTP içerisindeki sıkıntıların patlak verecek başka gedikler bulacağını görebilmek de zor değil.

Dolayısıyla CTP, ama şimdi ama sonra, yeni bir siyasi anlayışın somut arayışına girmek zorunda.

Ve yine kazansa da kaybetse de Akıncı’nın da sol siyasi arenasında yeni devinimlere yol açacağına inanıyorum.

TDP’nin ve BKP’nin açık desteğiyle seçime giren Akıncı’nın her durumda bu iki siyasi partinin sahip olduğu oy oranından çok daha fazlasını sandıkta toplayacağı ortada.

Ve bu sonucu iyi değerlendirmeyi başardıkları oranda, siyaset bundan böyle TDP ve BKP için çok daha farklı olabilir.

Pazartesi gününden itibaren, yeni olasılıkları çok daha rahat değerlendirme şansına sahip olacağız.