“Bu UBP’ye kim oy verecek?”
Kim vermişse 74’ten bugüne!
En fazla da bu düzeni sevenler verecek.
Ve onlar halen epeyce.

*  *  *

Deniz aşırı bir solcudan not etmiştim.
“Örgütlenmiş zeka olarak siyaset, demokrasi olmayınca hızla örgütlenmiş geri zekalılığa dönüşebiliyor.”
Bakar mısınız yarım ülkeme...
Hem “demokrasi” sorunu var.
Hem de “zeka.”
Çünkü birinin yerini “kuşatma” diğerinin “menfaat” almış senelerce...

*  *  *

Yani şimdi seçim olacak da makamlar hakkıyla mı dağıtılacak?
“Makata göre makam” değil de...
Bilgiye göre mi olacak?
Seçim bunun seçimi olmalı önce!

*  *  *

Yine bir anket yayınlandı.
“Kararsız” sayısı azalıyor.
UBP oylarını koruyor.
CTP ana muhalefette ve oy artışı doğal.
Hem köklü parti, hem de ciddi bir dönüşüm yaşadı, liderini yeniledi, yeniden tabana indi.

*  *  *

Bir de alternatif partiler var.
Umarım siyasete kalite katarlar.
Rol yapmayan samimi siyaset beklentim.
Oysa “tek başına iktidar” sloganı rol işte!
Kırk senelik bayat siyaset söylemi.
“Hedef büyüt de senden korksunlar.”
Bir partide “aslını” bulamamış her söylem seçim yanaştıkça özüne kaçar!

*  *  *

İlginç bir seçim olacak.
Çoğu insan nasıl oy verecek dahi anlamadı.
Ama “seçim” lafı duyunca heyecanlandı.
Bizim ahali seviyor böylesi mevsimleri...
Seçim dönemleri “idare-i maslahat” süreci. 
“Günah çıkarma odası”na dönüşüyor ülke...
Ve herkes kazanıyor böylece...
“Al gülüm ver gülüm” epeyce!

*  *  *

Seçmen kararını verecek:
“Bu düzene devam mı tamam mı?”
İyi de bu düzen nasıl değişecek?
İşte onu da siyasetçiler söyleyecek bize...
Açık, seçik, somut hem de.
“Ne değişecek, nasıl değişecek” diye...

*  *  *

“Değişim”i bağırırken herkes... Ve kimseler “değişmek” istemezken...
Pek bir umudum yok...
Bakalım yanılırım belki de...