1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Seçim külfet ancak, bu hükümetle zor’
‘Seçim külfet ancak, bu hükümetle zor’

‘Seçim külfet ancak, bu hükümetle zor’

Cumhuriyet Meclisi’ndeki altı partinin Milletvekilleri, hükümette yaşanan gerginlikleri, ‘erken seçimi’ ve ‘yeni hükümet arayışlarını’ sorduk: “Bu şartlar altında erken seçim kaçınılmaz, hükümetin uyumsuzluğu ortadadır, iş görülmez haldedir”

A+A-

Dila ŞİMŞEK

Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen altı partinin Milletvekilleri, hükümette yaşanan gerginlikleri, ‘erken seçimi’ ve ‘yeni hükümet arayışlarını’ değerlendirdi, “Erken seçim külfet olsa da, bu kadar uyumsuzluk yaşayan bir hükümetin devam etmesi doğru değildir” ortak fikrine varıldı.

UBP-HP Hükümeti’nin ‘uyumsuz, yönetme becerisini kaybetmiş’ olduğunu söyleyen vekiller, erken seçimin neredeyse kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan milletvekilleri, Hükümet’teki anlaşmazlıkların halka ve ülke sorunlarına direkt olarak yansıdığını vurguladı.

Muhalefet milletvekilleri, dörtlü koalisyonun bozulmasına neden olan sorunların, bu hükümet döneminde yaşananlarla asla bir tutulamayacağını belirterek, UBP ve HP’nin odağının Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu kaydetti.

Öte yandan hükümetin milletvekilleri, yaşananları onların da onaylamadığını, ciddi bir uyumsuzluk ve huzursuzluk olduğunu dile getirdi. HP Milletvekili Hasan Büyükoğlu ile UBP İzlem Gürçağ Altuğra erken seçimi ‘bütçeye külfet’ olarak değerlendirirken, UBP Milletvekili Aytaç Çaluda, hükümetin böyle devam edemeyeceğini söyledi.

 

Milletvekilleri ne dedi? Milletvekilleri ne dedi? Milletvekilleri ne dedi?


UBP İzlem Gürçağ Altuğra:

“Erken seçim devlet bütçesine külfet ve zaman kaybıdır”

“Son günlerde yaşananları çok gereksiz olarak değerlendiriyorum. Halkın insanlardan beklediği kaliteli yaşam, hizmet ve icraattır. Toplumun, siyasilerin kendi aralarındaki gerek kişisel gerek farklı nedenlerden yaptığı çatışmaları duymaya hiç ihtiyacı yok. Siyasetteki istikrarsızlık halkı etkiler. Halk milletvekillerini Meclise yerli yersiz didişmeleri izlesinler diye göndermedi. Bu tür diyalogların yaşanmasını ve halka yansıtılmasını talihsizlik olarak değerlendiriyorum. Erken seçim çözüm değil. Tek başına iktidar olmak hiçbir parti için mümkün değil, koalisyona mecburken erken seçim olsun çözülsün yaklaşımını doğru bulmuyorum. Erken seçim devlet bütçesine külfet ve zaman kaybıdır. Halkın ihtiyaçlarına cevap vermek, hizmet vermek gerekir. Okulsa okul, hastaneyse hastane… Odağımız halkın sorunlarına çözüm üretmek olmalı. Ortak kesitte buluşmak zorundayız. Halkın siyasete olan güveni ve itibarı azalıyor. Sandığa gitme düşünüldükçe halk da sandığa gitmiyor. Siyasetçilerin uyanıp kendine gelmesi ve neden vekil olduklarını bilmesi gerekir. Kişisel çıkarları ve yakın çevrelerin çıkarını sağlamak değil, halkın güvenini almış kişiler olarak görev yapmaktır amacımız. Bundan başka bir görevi yoktur. Hukuk ve adalet açık ve nettir, bunlar sulandırılmaya çalışılırsa, böyle tatsız manzaralarla karşılaşırız. Ancak hiçbir siyasinin buna hakkı olmadığı gibi, halkın da hak ettiği bu değildir…”


DP Milletvekili Serdar Denktaş:

“Bu hükümetten artık bir şey beklenemez”

“Mevcut hükümetin ilişkileri, bu hükümetin zafiyeti haline geldi. Sıkıntılı bir süreçten geçiliyor. Filanca şu kişiyi aradı gibi olaylar her zaman yaşanıyor ancak hükümet devam ettikçe resmi görüşme olamaz. Bu hükümetten artık bir şey beklenemez. Başka hükümet kurulursa kurulur, ya da seçime gidilir. Maalesef her bir buçuk yılda bir aynı tartışmaları, aynı sorunları yaşıyoruz. Daha durgun bir ortamda, bu sıkıntılar atlatılınca kesinlikle seçim yasasını düzenlememiz ve başkanlık sistemini de gündeme getirmemiz gerekir. Ben yavaş yavaş siyasetten çekiliyorum ama politikaya girecek genç arkadaşların daha istikrarlı hükümetler için başkanlığı düşünmesi gerekir.”


HP Milletvekili Hasan Büyükoğlu:

“Erken seçim bütçeye külfettir”

“Devlet bütçesinin erken seçimi kaldıracağını düşünmüyorum. Bu külfetten başka bir şey olmayacaktır. Meclisteki gerilimler ise, olağanüstü olmayan bir toplantıda, bir yıl önce hazırlanmış, zaten Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlükte olan bir protokolün onaylanması ile ilgili nisap yaşanmıştır. Bu çirkin bir görüntü, kendi içimizdeki sorunları gidermeliyiz.”


UBP Milletvekili Aytaç Çaluda:

“Meclisten farklı hükümet modelleri çıkabilir”

“Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra erken seçim yapılması gerektiğini düşünenlerden biriyim. DP Başkanının yaptığı açıklamalar sonrası, bu iddiaların çıkıp yalanlanması gerekirdi. Bu yapılmadığına göre demek ki bir arayış vardır. Hükümette ciddi sıkıntılar yaşanıyor, ciddi bir uyumsuzluk vardır. HP kendi gücüne bakmadan hareket ediyor. Hükümet öncesi verilen hiçbir söz tutulmadı. Bizim tabanımızın kabul etmeyeceği şeyler bize dikte edilmeye çalışılıyor. Son olarak İmar Planı krizi de bu nedenle yaşandı. Benim bildiğim kadarıyla uzlaşmaya çalışıyorlar. Ama bu meclisten farklı hükümet modelleri çıkabilir… Tek bildiğim bu iş bu şekilde yürümez… Siyasete olan güven azalıyor, halka zarar veriliyor.”


TDP Milletvekili Zeki Çeler:

“İki ortak da birbirlerinden bıktı usandı, kendilerinin de hükümette kalabileceği yeni arayışlar içindeler”

“Hükümeti, bir tarafın acemiliği, bir tarafın ise hükümette kalabilmek için zıt olmasına rağmen ortaklığı zorlama çabası olarak görüyorum. HP gerçekçi değil, Meclise girmeden öne söylediklerinin altında kalıyorlar. HP, dörtlü koalisyonu bozma nedeninden kat kat büyük sorunlar yaşamasına rağmen, geri dönecek yerleri olmadığının farkında olduklarından hükümette kalmaya devam ediyor. HP’nin başardığı tek şey, UBP’nin içinde bölme yaratması ve insanları birbirine sokması. UBP ise, Ersin Tatar’ın Cumhurbaşknlığı rüyası ve Başbakanlık hazzının devamı adına HP’nin tüm dayatma ve tehditlerine boyun eğiyor. Ancak hükümet ortaklarının yaşadığı sorunlar, ego ve taktikler toplumu etkiliyor. İki ortak da birbirlerinden bıktı usandı, kendilerinin de hükümette kalabileceği yeni arayışlar içindeler. HP dörtlü koalisyon dışında hükümet kuramaz, UBP’nin kuracağı hükümet ise beş aylık… Ancak şu anda, parti başkanları Cumhurbaşkanlığı’na aday olmuş partilerin, hükümete geldiklerinde memleketi düşüneceklerine inanmıyorum. Herkes seçim odaklı olacak ve elini taşın altına koymayacak…”


CTP Milletvekili Erkut Şahali:

“Hükümetin davranışları tüm siyasetin saygınlık yitirmesine neden oldu”

“Ortada çok büyük bir yönetsel boşluk vardır. Hükümet vücut bütünlüğü sağlayamıyor. Hükümete bağlı vekillerin Meclise katılmayarak nisap sağlanmamasına neden olması da bu yüzden… Sabah 26 sayısı sağlandığı için oturuma katıldık. Ancak oybirliği kısmında hükümet vekillerinin çoğunlukla bulunması gerekir. Kuliste olduğu halde katılmamayı tercih eden kişiler hükümetin bütünlüğü yitirdiğini gösterir. Hükümete mensup kişilerin de başka partileri arayarak bozma niyetinde olduğunu duyduk. Ama bu yaşananlar saygı boyutunu aşıyor. Memleketin acil sorunları göz ardı ediliyor, siyaset itibar kaybı yaşıyor. Bunları biz hazmetmiyoruz. Hükümetin davranışları tüm siyasetin saygınlık yitirmesine neden oldu. Hükümet ve vekiller, kendini toplayarak, seçim kaygısını bir kenara bırakmalı ve ülke sorunlarına odaklanmalı. Erken seçim bu yoğunlukta bile konuşulduğuna göre kaçınılmaz görünüyor. Ama Başbakanın söylediği gibi Ocak ayında değil, 2021’in ilk çeyreğinde yapılabilir. Buna hükümet partileri karar verecek. Seçim elzem olursa, biz de buna hazırız.”


DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu:

“Görünen köy kılavuz istemez, bu hükümetin uyumla çalıştığını kimse söyleyemez”

“Bir davetteyken, Kudret bey beni aradı ve 'hükümet bozulursa seçim hükümetine var mısın' dedi, 'konuşuruz' dedim. Bu kadar. Basından gelen bir soruyu yanıtladığım için de bunu açıklamış oldum. Ama Kudret beyin 'espri olsun diye yaptım' dediğini duydum. O an yanımda Sağlık Bakanı Ali Pilli ile Başbakan Ersin Tatar da vardı. Görünen köy kılavuz istemez, bu hükümetin uyumla çalıştığını kimse söyleyemez. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken seçime gidilmesini mantıklı bulmuyorum. Canımız istedikçe seçime gidemeyiz, halk bizi beş senelik olarak buraya getirmiştir. Ancak olası bir seçime de tüm partiler gibi biz de hazırız.”


YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı:

“Bu hükümetin daha fazla uzaması, hem kendilerine hem de halka bir işkencedir”

“Bu hükümet fiilen tamamen bitmiştir. Bu sene başında resmen bitişin ilanını bekliyorduk ancak salgının baş göstermesiyle uzatmalar oynanmaya başlandı. Bu hükümetin daha fazla uzaması, hem kendilerine hem de halka bir işkencedir. Tamamen iş yapışamaz hale gelinmiş, tüm diyalog kanalları kapatılmıştır. Bu saatten sonra halka hizmet veremez. Yeni bir formül üretmek şartken, ne kadar erken seçim olursa o kadar karlı olacağımıza inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi iki buçuk ay sonra, ancak hükümetin bu kadar değerli ve sorunların hat safhada olduğu bir dönemi atlatamayacağını görüyoruz. Meclisten çeşitli olanaklar çıkabilir. Birkaç kez hükümet bozulup kurulmuştu daha önce, eğer o da olmuyorsa seçime gidilmesi gerekir.”


TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli:

“Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar düşe kalka gidecekler”

“Hükümet kurulurken amaç halka hizmet değil, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmaktı. Kudret bey dörtlü koalisyonu sebepsiz yere bıraktı, seçime zaten dıştan da müdahale olacaktır diyerek birlikte kahve bile içmem dediği partiyle ortak oldu. İkisi de seçimlere hükümetteyken girerlerse bunun onlara fayda sağlayacağını düşünerek dişini sıktı. İkinci tura kalırsak diğer parti destek çıkar diye düşündü. Ancak böyle hükümet yürümez. Salgının gelmesiyle ekonomide çıkmaza girildi. Birbirleriyle çakışsalar da, huzur kalmasa da, hedef seçim olduğu için düşe kalka 11 Ekim’e kadar hükümeti sürdürmeye çalışacaklar. Bu süreçte ise olan halka oluyor. Mecliste kadastro ile ilgili anlaşma var, İçişleri Bakanı ortada yok. Herkes birbiriyle kavga ve geçimsizlik derdinde... Özel jet olayında bile hükümetin bozulması gerekirken, seçim uğruna görmezden geldiler.”


CTP Milletvekili Fikri Toros:

“UBP-HP Hükümeti, iktidarsız bir iktidar konumuna düştü”

“Ülkemizde salgın nedeniyle ekonomik ve sosyal yaşamda büyük sorunlar yaşanıyor. Birçok kişi işini kaybetti, dükkanını kapattı, gelirlerini yitirdi… Bu nedenle sosyo-ekonomik alanda ciddi politikalara da ihtiyaç duyuldu. UBP-HP hükümeti bunlarla mücadele edeceğine sürekli kriz yaşadılar. İktidarsız bir iktidar konumuna düştüler. Kendi aldıkları kararları ihlal ettiler. Meclis çalışmalarına geri dönüldüğünden beri alınan kararnamelerin yasallaştırılacağı tabaka oluşmasına rağmen, şimdiye kadar sadece iki kararname geldi, mecliste nisap oluşturulamadı. Kendi yasalarını oylatamadılar. İmar Planı ve Emirnamede yaşanan sorunlarda da gördüğümüz gibi, hükümet artık hüküm veremediği, yönetemediği bir konumdadır. Salgının kontrol altına alındığını nadir görülen bir başarı olarak lanse etseler de, bu aslında Kıbrıslı Türklerin ekonomik kayıplarına rağmen evlerinde kalması ve tüm kurallara uymasının başarısıdır. Sağlıktaki gerek malzeme gerek uzman eksiklikleri de, sağlık politikalarının başarısızlığına örnektir. Hükümet fiilen bitmiştir. Toplum ve ülke içinde bulunduğu bu duruma tahammül edemiyor. Acilen yeni bir modele ihtiyaç vardır. Ancak hükümet resmen devam ederken, hükümet ortağının arayışta olması etik değildir. HP buna benzer davranışı dörtlü koalisyon zamanında da aylarca sürdürmüştü. O gün de eleştirmiştik, şimdi de eleştiriyoruz. Hükümet istifa kararı alırsa tabii ki yeni modeller ortaya çıkacaktır.”

Bu haber toplam 2708 defa okunmuştur