Bir seçim daha bitti. Beklentiler,  umutlar kapı eşiğinde...
Sevinenler, üzülenler... Hayal kırıklıkları.... Sürprizler...
Eskiler, yeniler...  Gençler, yaşlılar...
Elli milletvekilinin yarıya yakını yeni... Belli ki sandığa gidenlerin yeni umudu onlarda...
Yılların ‘En Büyük Partisi (!)’nin Başkanı,  artık Meclis  dışında....
Büyük umutlar ve iddialarla asıl partisinden ayrılan ama seçimlere çeyrek kala  ‘dönüş’ yapan bir başka milletvekili, tercihlerde ve karmalarda –kendi partisi içinde- oyları sildi süpürdü....
Parti değiştirerek bir başka siyasi parti kuran,  bir süre Hükümet ortağı bile olan, sırtını hep Ankara’ya dayadığı izlenimi yaratmaya çalışan bir başka milletvekili, seçimlere çeyrek kalan partisini dağıttı, iddialı bir şekilde ‘yuvasına’ döndü, ama o da başaramadı... Seçmen ona da “Bu kadar...Yeter...” dedi...
Parti değiştirmeyi hobi haline getiren, her seçimde çok iddialı olan bir milletvekili bu sefer başaramadı... Gece Kulüpleri öksüz kaldı...  Yeni dönemde tüm milletvekilleri, hiç bitmeyen öğütlerinden mahrum kalacak...
Ülkenin ekonomik durumunu ‘düzlüğe’ çıkardığını her fırsatta yineleyen; seçim öncesindeki bir TV programında eski Bakanlar Kurulu’nda, imzasının bulunduğu bilmem kaç yüz kararda, neye imza attığını bilmediğini söyleyen bir milletvekilimiz ve eski bir Bakanımız, yeniden seçildi...Ekonomimizi ‘düzde’ tutmak için tetikte bekliyor...
Seçime büyük umutlarla giren bir siyasi partimizin Başkan’ı zar zor içeride kalabildi...
Bir başka Siyasi Partimiz, yıllardır özlediği atılımı, oylarını % yüzün üzerine çıkarmayı başararak gerçekleştirdi.
Bir başka Siyasi Partimiz ‘Tek Başına İktidar’ diyerek yola çıktı; hedefine çok da yaklaştı... Ama sonuçta,  önemli bir sıçrama yapmasına karşın sadece ‘En Büyük Parti’ oldu...
      ***   
Sonuçta ortaya çıkan tablo çok net. Bu seçimin iki galibi var. Biri CTP diğer DP-UG...  
CTP’nin elde ettiği başarı tartışılmaz.  ‘Birinci Parti’ oldu. Hem de en yakın rakibine ‘önemli’ bir fark atarak....
DP-UG’nin elde ettiği başarı çok daha büyük ve anlamlı. Bazılarına göre,  % 100’ün üzerindeki oy artışının önemli nedenlerinden biri, UBP’den ayrılıp DP’ye katılanlar... Bazılarına göre ise, onlar olmasaydı da DP, bu seçimlerde yine % 100 oy artışı sağlayacaktı...
Seçimin ‘yenikleri’ ile ilgili çok fazla söze gerek yok.
UBP bu seçimleri o malum Kurultay’da zaten kaybetmişti ama farkında değildi. Parti yöneticileri de, Kurultay delegelerinin önemli bir bölümü de, Kurultay’dan 28 Temmuz akşamı sandıklar açılıncaya kadarki süre içinde, bir ‘mastürbasyon’ durumundaydı.
Diğer ‘yenik’ TDP’nin de durumu UBP’ninkinden pek farklı değildi.  Yönetimde, “Benim gibi düşünmeyen, benim ‘emirlerime’ uymayanı ben yerim...” anlayışı hakimdi. “Böyle olmamalı..” demeye kalkanların sesi, ‘hayal gören uyur-gezerler’in sesleri arasında eriyip gitmişti....
     ***
Yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Soruların ardı arkası kesilmiyor.
Rum Basını’nın ‘Seçimin gerçek galibi’ ilan ettiği Cumhurbaşkanı Eroğlu, Hükümeti kurma görevini kime verecek ?
Nasıl bir Koalisyon Hükümeti kurulacak ?
TDP Başkanı istifa edecek mi ? TDP’liler Başkan’ı istifaya zoylayacak mı ?
UBP Başkanı istifa edecek mi ? UBP’liler Başkan’ı istifaya zoylayacak mı ?
Ve daha bir sürü soru....
Bekleyeceğiz, göreceğiz.....