Seçim sonrası SİYASET
'Siyasi partiler' seçimlerden 'ders' aldı mı?
Hani 'toplumsal irade' diyoruz ya, bu irade, partilerin 'betonlaşmış' anlayışında ne kadar yer buldu, bakmamız gerekiyor.
***
İlk adımda iyi bir izlenimim yok!
Örneğin, "bavullarınızı hazırlayınız, sizi gönderecekler" diyen ‘Ulusal'cı parti başkanı yeni dönemi 'özür dileyerek' açabilirdi...
Bunu yapmadı, ‘istifa’yı anmadı dahi!.
***
CTP'den ise “olağanüstü kurultay” kararı çıktı.
Parti başkanının "siyasi sorumluluk" üstlenmesi kaçınılmazdı, bunu yaptı.
Ancak “Merkez Yönetim ve Parti Meclisi”nin kendini bunun dışında tutması yadırgandı.
Siyasi partilerde 'kurultay'ın ardından en yetkili organ 'Parti Meclisi'dir...
Üstelik, CTP Parti Meclisi, yerel seçimlerde 'adayları' oylayan ve onaylayan, Cumhurbaşkanlığı'nda 'adaylık süreci’ne yön veren organ oldu.
En üst düzeyde ‘sorumluluk’ kullandı.
Peki iş 'olağanüstü kurultay'a gelince böylesi bir sorumluluğu üzerinden nasıl atabildi ki?
Bu kararın ‘toplumsal irade’ ve ‘yeni sürece dair fırsat eşitliği’ne hassasiyetten daha çok ‘kişisel endişeler’le üretildiğini düşünüyorum.
Peki sadece 'başkan' seçimine kilitlenmek, hani 'çöktü' dediğimiz 'sandık siyaseti'ni tekrar üretmek anlamına gelmeyecek mi?
CTP ‘yeni bir enerji’ için yeniden yola çıkacaksa, ‘hükümet artığı’ görüntüden mutlaka kurtulmalıdır.
Salt eski ya da yeni bürokratlar, vekiller ve müdürler, parti organlarında görevlilerle bir ‘mücadele’ değil ‘gönüllü kitleler’ ve ‘parti tabanı’nın aktif katılımını sağlamalı; partinin geleneksel nüvesini oluşturan ‘üniversite gençliği’ ve ‘akademisyenler’ ile ‘emekçiler’e çok daha fazla dokunmalı, nitelikli gençlerinin ‘karar alma süreçleri’nde etkin yer almasını başarmalıdır.
‘Statü’leri değil ‘zihniyet’i tartışacak, ‘örgütlülüğü’ bir ‘bariyer’ olmaktan kurtaracak ve ‘içe kapanmak’ yerine ‘dışa açılacak’ yaklaşımlar gereklidir.
***
Bir de şunu beklerdim.
Daha ilk günden “KKTC yavrudur yavru kalacak” açıklamalarına karşı, CTP yönetimi ‘net’ tavır almalı, Erdoğan’a yönelik ‘irademize saygı gösteriniz’ çağrısını yapmalıydı.
Merkez Yönetim Kurulu’nun bir açıklaması oldu ancak ‘kimseleri üzmeyelim’ çağrışımlı bu mesaj tam da anlaşılmadı.