Çok seçim yaşadık bugüne dek…
Cumhurbaşkanlığı…
Parlamento…
Yerel seçim…
Referandum…
Çok da ‘zafer konvoyu’ gördük seçim sonrası oluşan…
Kazanan adayların ya da partilerin taraftarlarının sevincini yansıtan konvoylar…
Uzun süren seçim maratonundan sonra ‘başarı kutlaması’ bir tür…

*  *  *

Dün gece de ‘konvoy’ vardı başkent sokaklarında…
Caddeler boyu uzayıp giden arabalar…
Korna sesleri…
Bayraklar, camlardan sallanan…
Ve vücudunun yarısı aracın dışına çıkmış, sevinç sloganı atan insanlar…
Diyeceksiniz ki normal.
Çünkü seçim vardı memlekette…
28 beldede…
Ve Lefkoşa’da da…
Kazananlar kutlayacak, birazcık eğlenecekti yolda belde…

*  *  *

Yok ama…
Bu ‘konvoy’ Lefkoşa’nın konvoyu değildi.
Ne de komşu Gönyeli’nin…
Kuzey Kıbrıs’taki seçimlerden galip çıkan bir adayın, partinin, taraftarlarının kutlaması değildi sokağa yansıyan…
Bir başka ülkenin seçimiydi kutlanan.
Ve de kutsanan.
Tarihin cilvesi, aynı gün sandıklar kurulmuştu Türkiye’de de…
Çok tartışmalı, çok şaibeli bir seçim vardı Anadolu’da.
Hatta iki seçim birden…
Oradaki seçimin sonucunu kutlayanlar doldurmuştu Lefkoşa sokaklarını…
‘Erdoğan seçildi’ diye gövde gösterisi yapıyorlardı Lefkoşa sokaklarında…
‘Harmancı seçildi’ diye değil!
Böyle bir ‘bağımlı ülke’ işte bizimkisi…
‘Göbekten’ bağımlı!..

*  *  *

28 başkan seçtik dün… Belediye meclislerine de yüzlerce insan…
Merkezi hükümetin önünde duruyor, ‘demokrasinin beşiği’ sayılan yerel yönetimleri TC Yardım Heyeti’ne bağımlılıktan kurtarma görevi…
Detaya gerek yok, en fazla da belediye yöneticileri biliyor bunun ne demek olduğunu…
Pusuda ‘yeni hükümet senaryoları’ yazanların hevesi seçim sonuçlarıyla kursaklarında kalmışken hazır, ‘Biz yöneteceğiz’ mottosunu öne çıkarmalı koalisyon ortakları…
Ve Lefkoşa’da ittifakı başaran sol partiler, başka alanlarda da ama Kıbrıs sorununda mutlaka, yeni inisiyatifler de alabilmeli.
Erdoğan’ın seçim zaferi kutlamaları bizdeki seçimleri gölgede bırakırken, 2018 yerel seçim iradesinin bir de bu açıdan irdelenmesine gerek vardır.