Seçimde olan biteni anlama kılavuzu
Siyaset her zaman kirli miydi? Artık kirliliği ortaya çıkaran bir medyamız var diye sevinebilir miyiz?
29 Haziran seçimleri üzerine tartışmalar kolay bitmeyecek gibi görünüyor. Öncesi, sonrası ve gelecekte yaratabileceği etkiler bakımından belki de hiçbir seçim bu kadar tartışılmamıştı.
Toplumun en önemli, çok sayıda bireyin de tek bilgilenme kaynağı olan medyanın içerikleri, sayısız haber, iddia, bilgi ve görsel malzeme ile dolup taşıyor. Bu toz duman içinde okurun (izleyicinin) seçimle ilgili neyi nasıl algıladığını saptamak kolay değildir.
Belki de olayları açıklamaya çalışmak yöntemi yerine, kendimize bir dizi soru sorarsak ve bu sorulara vereceğimiz yanıtlar üzeriden fikir cimnastiği yaparsak, seçimle ilgili olan biteni belki daha iyi anlayabiliriz.
Medyanın seçimdeki rolüyle ilgili sorular
1. 29 Haziran seçimlerinin ancak ‘demokratik - şeffaf siyaset’ ve ‘sorumlu medya’ kavramlarına dayanarak sağlıklı bir sekilde anlaşılabileceğine inanıyor musunuz?
2. Medya sizi, arenadaki dövüşü seyreden izleyiciler gibi mi algılıyor, yoksa siyasete katılım için teşvik mi ediyor?
3. KKTC medyasını izlediğinizde, partilerin ve siyasi aktörlerin neler yaptığı konusunda doğru bilgilere sahip olduğunuza inanıyor musunuz?
4. 29 Haziran’da seçmenin oy verme davranışı üzerinde aşağıdakilerden hangisi ne oranda etkili olmuştur?
a) Medyanın partilerle ilgili doğru yansıttığı bilgiler-düşünceler
b) Parti ve adayların politika ve icraatlarına inanç-güven
c) Gizli ittifaklar, son gece operasyonları, oy kaydırmalar
5. KKTC’de siyaset son zamanlarda mı kirlendi yoksa her zaman kirli miydi? Her zaman kirliyseydi artık bu kirlilikleri ortaya çıkaran bir medyamız var diye sevinebilir miyiz?
6. Siyasetteki el ayak oyunlarına, gizli ittifaklara geniş yer veren medya, siyasetteki kirliliği deşifre mi ediyor, yoksa olağanlaştırıyor mu?
7. Gazetelerde, “Ahmet Bey, sizi filan restorantta, filanlarla yemek yerken görmüşler: afiyet olsun” diyen siyasi dedikodu sayfaları, daha çok temiz-şeffaf siyasete mi, yoksa kirli siyasete mi hizmet ediyor?
8. Siyasilerin parti, görüş, tavır değiştirmesini şiddetle eleştiren gazetecilerin kaç tanesi sizin gözünüzde, pozisyonlarında tutarlı kalıyorlar?
9. Gazeteciler, genelde ve özellikle 29 Haziran seçimleri sonrası partiler içi problemleri yansıtırken, gerçeğe sadık mı kaldılar, yoksa her duyduklarını yazdılar mı?
10. Gazetecilerin çok bahsettiği “ismi bizde saklı” ya da “güvenilir kaynaklar”a ne kadar güveniyorsunuz?
11. Sizce medya kirli siyasetin her boyutunu ortaya koyabiliyor mu?
12. Siyasette kirli oyunların ne kadarı medya üzerinden yürütülüyor?
13. Medyaya yansıyan siyasal yolsuzluk, rüşvet, suistimaller, gerçekte olanın yüzde kaçıdır?
14. Medyada, 29 Haziran seçimlerine dış müdahale ile ilgili herhangi bir bilgi veya görüşün yer almaması, dış müdahale olmadığı anlamına gelir mi?
15. Sizce gazeteciler daha çok “şeffaf-demokratik siyasetin “gözcüsü” mü, “kirli siyasetin “sözcüsü” mü?
---------------------------------------------
Referandum üzerine sorular
1. Gizli ittifaklar ve oy kaydırmaların yerel seçimlerde belirleyici rol oynadığı neredeyse genel kabul görürken, anayasa değişikliği referandumunda bir etkisi olmadığı söylenebilir mi? Ya da yerel seçimlerde şaşan-sapan oylar, referandumda hedefi tutturdu mu?
2. Anayasa değişikliği ile ilgili tartışmalar zihin açıcı mı oldu, kafa karıştırıcı mı?
3. “Seçmen mesajını vermiştir” diyen siyasilere, “siz seçmene ne mesaj verdiniz?” diye sorulması gerekmez mi?
4. Anayasa değişikliklerinin hazırlanmasına sivil toplumun etkin katılımı nasıl sağlanabilirdi?
5. ‘Anayasa değişiklikleri aceleye geldi, halk anlamadı” iddiaları doğruysa,
a) Aceleye gelmeyen yasa değişikliklerinin asgari süresi nedir?
b) KKTC siyasetinde seçmenin, bütün aceleye gelen yasa çalışmalarına hayır deme gibi bir geleneği var mı?
c) Seçmen 2004’te, tamamını okuyarak mı Annan Planı’na “Evet” dedi, yoksa güvendiği siyasi sözcülerin önerilerine kulak asarak mı?
6. Elektriğe, yola, suya, bunların üretim ve dağıtımına ve şimdiye kadarki her seçime karışan “Dış faktör”, 29 Haziran seçimlerine karışmamış olabilir mi?
7. Meclisin oybirliği ile kabul ettiği anayasa değişikliği yasasının referandumda %63 oyla reddedilmesi, dünyada benzeri zor görülen bir “siyasi rezalet” ise, bu rezalette aşağıdakilerin payı ne kadardır?
a) CTP’li meclis üyeleri başta olmak üzere, yasa çalışmasına çoğulcu katılımı sağlayamayanlar
b) Değişiklikleri aslında istemeyen, komitede en aza indirilmesini sağlayan, meclis oylamasında göstermelik olumlu oy veren, arazide ise “hayır” çalışması yapan UBP, DP ve onları yönlendiren Cumhurbaşkanı
c) Mecliste “evet” demelerine rağmen, kısa sürede “hayır”a dönmeyi siyasette etik bir sorun olarak görmeyen TDP
d) “Bu yasa, anayasadaki daha büyük değişiklikleri önleme çabasıdır” havası yaratmaya çalışanlar
8. Beklentileri karşılayabilecek yeni bir anayasa çalışmasının güvencesi ne olacaktır?