‘Geçici Hükümet’in rolü

Seçimin kaderini değiştiren etkenlerden biri ‘geçici hükümet’ oldu.
CTP, eğer, böylesi bir hükümette yer almasaydı, birkaç vekil kaybedebilirdi.
Ve dahası, UBP artık ‘gelenekselleşen’ yöntemleriyle, ‘istihdam’ kağıtları dağıtarak, ‘seçimden sonra gel işe başla’ diyerek, oy oranını artırırdı...
“Hükümet imkanları” ile seçime giremeyince, hepten çöktü siyaseti...
Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler içerisinde “bu hükümette yer almalıyız” diyenlerin süreci çok daha doğru okudukları görüldü. 
“UBP hükümeti”ni ‘hemen’ düşürmenin ve “geçici bir hükümet”le seçime gitmenin önemi anlaşıldı.

UBP’de adaylar belli

Ulusal Birlik Partisi’nin ‘koalisyon’a falan girmesi çok zor, çünkü, tüm gözler yeniden ‘kurultay’a çevrildi!..
Üç adayın ismi geçiyor…
İkisi eski Başkan…
Biri Tahsin Ertuğruloğlu, diğeri Hüseyin Özgürgün…
Ve Kaşif-Küçük düellosunun ‘bir o yana bir bu yana’ ismi Sunat Atun…
İlginçtir, UBP içinden kaynaklar, Sunat Atun’un Eroğlu’nun desteğini de aldığını söylüyor…
Umarız, UBP yeni bir“Kurultay”la toplumu yine “bezdirmez…”
Bu arada, parti başkanı İrsen Küçük’ün “milletvekili” dahi seçilemediği ve partisinin ‘tepetaklak’ gittiği bir seçimin hemen ertesinde ‘istifa’ etmemesi, hem “ders” almadığının göstergesidir, hem de demokrasi kültürümüzün ayıbı..

‘Söyleyip’ de yapmamak

Bu “istifa ederim”, “aday olmam”, “Hükümete girmem” açıklamalarının  tadı da iyice kaçtı!..
“Sözüyle özü bir” siyasetçiler istiyoruz artık...
Ya ‘susunuz’...
Ya da arkasında durunuz, sözünüzün!..

Şu ‘acayip’ mühür

Ve son sözüm de, seçim kutusunda elimize verdikler mühre!..
Yalaşacak mı, bulaşacak mı endişelerinden “usandık” artık…
Bu “çağ dışı” mühürleri yenilesinler ne olur...
Hani “tık tık” basanlardan, “temiz, tertipli, otomatik…”
Parası neyse ödemeye razıyız...
Bir de “akbaba” gibi insanları izleyen “gözler”e çare bulsalar sandık başında, inanın, artacak katılımlar (!)