Seçimler ve çocuklar
Türkiye’de Haziran ayında seçim var.
Ve hemen hemen tüm siyasi figürler, propaganda çalışmaları sırasında yine en çok çocuklara ‘sarılıyorlar’.
Onların geleceği için...
Onların refahı için...
Onların mutluluğu için...
Politikacıların kucaklarında çocuklar...
Seçim afişlerinde çocuklar...
Oysa...
Nihat Kazanhan, 14 Ocak’ta Şırnak’ın Cizre ilçesinde, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucunda başından vurularak öldürülen, 12 yaşındaki bir çocuk.
Mahalle arkadaşlarıyla oyun oynadığı bir sırada...
Berkin Elvan, 16 Haziran 2013’te İstanbul Okmeydanı’nda, polisin yakın mesafeden ateşlediği gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu komaya giren ve tam 269 gün sonra hayatını kaybeden, 14 yaşındaki bir çocuk.
Ekmek almak için evinden çıktığı bir sırada...
Uğur Kaymaz, 21 Kasım 2004’te Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, güvenlik güçlerinin silahlarından çıkıp vücudunun 13 farklı yerine saplanan kurşunlarla öldürülen, 12 yaşında bir çocuk.
Azılı bir ‘terörist’ olduğu gerekçesiyle, ayağında terlikleriyle, evinin önünde olduğu bir sırada...
Mehmet Uytun, 9 Ekim 2009’da Şırnak’ın Cizre ilçesinde, polisin attığı gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden, 18 aylık bir çocuk.
Evlerinin balkonunda, annesinin memesinden süt emdiği bir sırada...
***
İsrail’de Mart ayında seçim var.
Çocuklar, bu ülkede de seçim propagandalarının en ‘önemlileri’.
Ve hatta o kadar önemli ki, Likud Lideri Başbakan Netanyahu, reklam filmlerinin birinde, çocuk bakıcısı rolünü oynuyor.
Dışarı çıkmaya hazırlanan ailenin kapısını, bakıcı yerine Netanyahu çalıyor.
Bakıcılık için geldiğini söyleyen Başbakan, reklam filminin sonunda, ‘Bu seçim, çocuklarınıza kimin daha iyi bakacağına karar vereceksiniz, en iyi seçenek, Likud Partisi’dir’ mesajını veriyor.
Aynı Netanyahu ki O’nun askerleri, Filistinli çocukların başlarına bombalar yağdırıyor.
Aynı Netanyahu ki O’nun askerleri, binlerce Filistinli çocuğu gözünü kırpmadan katlediyor.
Muhammed El Dura, 30 Eylül 2000’de Gazze’de, İsrail askerlerinin çapraz ateşiyle, babasının yanı başında öldürüldü.
12 yaşındaydı...
Urve Hammad, 24 Ekim 2014’te Ramllah’ta, bir İsrail askerinin kurşunuyla öldürüldü.
14 yaşındaydı...
Ahed Atef Bakr, Zekeriya Ahed Bakr, Muhammed Ramez Bakr ve İsmail Muhammed Bakr, 16 Temmuz 2014’te Gazze’nin güneyindeki bir mülteci kampının plajında top oynarken, İsrail hava saldırısı sonucu öldürüldü.
Dört yeğenden biri 9, ikisi 10, biri de 11 yaşındaydı...
***
Kıbrıs’ın kuzeyinde, Nisan ayında seçim var.
Her yan, çocuklarla kucaklaşan, onların başlarını okşayan, onları öpüp koklayan adayların fotoğraflarıyla dolu.
Gazete sayfaları, reklam afişleri, sosyal medya tanıtımları...
Her şey ONLAR için!
Onların geleceği...
Onların refahı...
Onların mutluluğu...
Sarılın şimdi sarılabildiğiniz kadar çocuklara.
Çünkü nasıl olsa 2 ay sonra unutacaksınız onları.
Devlet terörüyle öldürmeyeceksiniz belki...
Silahlarla vurmayacaksınız...
Bombalarla, havan toplarıyla, füzelerle vurmayacaksınız belki ama...
Unutacaksınız.
Okullarda unutacaksınız...
Hastanelerde unutacaksınız...
Sokaklarda unutacaksınız...
İhmal ettiğiniz trafikte unutacaksınız...
Şiddetin her türlüsünü yaşadıkları evlerinde...
Ve koca koca adamların yanında, korkularıyla baş başa kaldıkları, cezaevinde unutacaksınız.
Sarılın şimdi, güzel seçim fotoğrafları verin onlarla.