“Seçimlerde Kıbrıs sorunu etkili değil”
Güney Kıbrıs bugün parlamento seçimleri için sandık başında... Anketlerde birinci sırada görünen DISI’nin seçim kampanyasını yürüten Gnora İletişim ve Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü Andreas Hadjikyriakos, propaganda sürecini ve seçimin olası sonuçlarını
• “Kıbrıs sorunuyla ilgili devam eden müzakereler var, beklentiler de bunun kötü gitmediği yönünde. Şaşırtıcı olan Kıbrıs sorunu seçimlerde konu olmuyor. Kıbrıs sorunu bu seçimlerdeki tartışmalarda %10 yer aldı”
• “İşsizlik, yolsuzluk, yozlaşma yüksek oranda gündemde. Toplumda öfke olduğunu düşünüyorum, siyasi partileri cezalandırmak istiyorlar. Yaşanan ekonomik felaketten siyasilerin sorumlu olduğunu düşünüyorlar. Seçimde bunlar ana konular”
• “Seçim kampanyalarında Kıbrıs sorunu, kendilerini mecbur hissettikleri, her zamanki söylemlerden başka yer almadı. Anket sonuçlarından insanların partilerin Kıbrıs sorunuyla ilgili duruşları temelinde oy vermeyeceklerini görüyorlar”
• “Adadaki Rumlarla Türkler’in ortak karakteristik özelliği, olayları büyütüyoruz, fazla anlam yüklüyoruz. Bu seçimlerin Kıbrıs sorununa herhangi bir etkisi olmaz. Kıbrıs sorunu açısından bu seçim daha önceki seçimlerden daha önemli değil”
• “Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimleri bence bu parlamento seçimlerinden daha çok müzakerelerden çıkacak sonuçtan etkilenecek. Eğer bir anlaşma olursa, referanduma gidilecek, eğer anlaşma olmazsa hala durumu yönetmek gerekecek”
• “İnsanlar ‘bu sorun, biz hayattayken veya sonra, çözülecek” noktasında. Bu sefer mi, bir dahaki sefere mi? Kimse bilmiyor. Bu şüphecilik var. İnsanlar henüz (referandumda) neye oy vereceklerini bilmiyor? Ortaya çıkacak anlaşmayı görmeleri gerekiyor”
Ödül AŞIK ÜLKER
Güney Kıbrıs bugün parlamento seçimleri için sandık başında... Meclis’teki 56 sandalye için 494 aday yarışıyor. Anketlerde birinci sırada görünen DISI’nin seçim kampanyasını yürüten Gnora İletişim ve Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü Andreas Hadjikyriakos,
seçim kampanyalarında Kıbrıs sorununun çok fazla yer almadığını, seçmenin partilerin Kıbrıs sorunuyla ilgili duruşları temelinde oy vermeyeceğini söyledi.
Ekonomik konuların propaganda sürecinde ön planda olduğunu belirten Hadjikyriakos, “Toplumda öfke olduğunu düşünüyorum, siyasi partileri cezalandırmak istiyorlar. Yaşanan ekonomik felaketten siyasilerin sorumlu olduğunu düşünüyorlar” dedi.
Hadjikyriakos, “Kıbrıs sorunuyla ilgili devam eden müzakereler var, beklentiler de bunun kötü gitmediği yönünde. Şaşırtıcı olan Kıbrıs sorunu seçimlerde konu olmuyor. Kıbrıs sorunu bu seçimlerdeki tartışmalarda %10 yer aldı” diye konuştu.
Şubat 2013’teki başkanlık seçiminde başkan seçilen Nikos Anastasiades’in kampanyasını da yürüten şirketin Genel Müdürü Hadjikyriakos propaganda sürecini ve seçimin olası sonuçlarını YENİDÜZEN’e değerlendirdi.
Hadjikyriakos, şunları söyledi:
“İnsanlar ‘bu sorun(Kıbrıs sorunu), biz hayattayken veya sonra, çözülecek” noktasında. Bu sefer mi, bir dahaki sefere mi? Kimse bilmiyor. Bu şüphecilik var. İnsanlar henüz (referandumda) neye oy vereceklerini bilmiyor? Ortaya çıkacak anlaşmayı görmeleri gerekiyor.”
• Soru: Anketlerden gördüğümüz kadarıyla DISI birinci, AKEL ikinci parti.
• Hadjikyriakos: Belki de bu, anketlerin doğru bildiği tek şey olacak.
“Sandığa gitmeme oranının %30-35 olmasını bekliyorum”
• Soru: Katılım oranını nasıl bekliyorsunuz?
• Hadjikyriakos: Bu seçimlerde sandığa gitmeme oranının parlamento seçimlerinin en yükseği olacağı tahmin ediliyor. 2011’deki parlamento seçimlerinde sandığa gitmeme oranı %21’di, 2014’deki AP seçimlerinde %56. Ben bu seçimde sandığa gitmeme oranının %30-35 olmasını bekliyorum. Çoğu batı toplumunda trend bu. Kıbrıs için garip değil çünkü 1960’daki ilk parlamento seçimlerinde Kıbrıs Rum toplumunda sandığa gitmeme oranı %35 olmuştu.
• Soru: Sizce meclise kaç parti girecek?
• Hadjikyriakos: 65 milyon dolarlık bir soru bu, bilmiyorum. 8, 5, 7 ya da 6 da olabilir. 5 partinin olacağı kesin diye düşünüyorum. DISI, AKEL, DIKO, büyük ihtimalle EDEK ve Sayın Lillikas’ın partisi (Vatandaşlar İttifakı). Diğerlerinin barajı geçip geçemediği akşam belli olacak.
“ELAM’ın meclise girme olasılığını çok fazla önemsemek büyük hata”
• Soru: ELAM’ın meclise girip giremeyeceği de konuşuluyor...
• Hadjikyriakos: Diğer küçük partiler kadar şansı olduğunu düşünüyorum.
• Soru: ELAM’ın mecliste olması ne anlama gelir? Hem Kıbrıs Rum toplumu, hem de Kıbrıs konusu açısından...
• Hadjikyriakos: Gerçekçi ve makul olmalıyız. Bu, Kıbrıs Rum tarafında küçük bir oranda çok milliyetçi ve çok aşırı görüşleri olan bir kesim olduğu anlamına gelir ama özgür toplumlarda böyledir yani demokratik toplumlarda aşırı görüşlere de yer vardır. Aslında ELAM’ın meclise girme olasılığını çok fazla önemsemek büyük hata olur. ELAM %3.5 oranında oy alırsa meclis dışında kalır, %3.6 oy alırsa meclise girer. Arada ne fark var? Belli bir oranda insan toplumda var demektir. %0.1’lik fark bir şey ifade etmez.
Eğer Kıbrıs Türk toplumu, Kıbrıs Rum tarafındaki insanlar buna çok fazla önem atfederse ve bunu reklam ederse, o zaman onların elinde oynuyoruz demek olur. Çok önemli değil diye düşünüyorum, Kıbrıs Rum toplumunda böyle bir kesim olduğunu hepimiz biliyoruz ve eminim Kıbrıs Türk toplumunda da bu tür aşırı görüşleri olan bir kesim vardır. Ayrıca onların aşırı görüşleri sadece anti Türk değil. Türklere karşı görüşlerini dışarıda bıraksam da onlarla hem fikir olacağım çok fazla konu bulamam. Yani onlar her konuda ılımlı olup, Türklerle ilgili konularda aşırı değiller. Bu birincisi. Ayrıca bırakalım parlamentoya girsinler, insanlar onları görsün, değerlendirsin ve 5 yıl sonra güçlerini yükseltip yükseltmediklerini görelim. Eğer meclise girerlerse onları test ederiz ve insanlar yeniden karar verir.
Ekonomik konular ön planda...
• Soru: Bu seçimde Kıbrıs Rum toplumu neye göre oy verecek? Anketlere göre, ekonomik konular ön planda...
• Hadjikyriakos: İşsizlik, yolsuzluk, yozlaşma yüksek oranda gündemde. Toplumda öfke olduğunu düşünüyorum, siyasi partileri cezalandırmak istiyorlar. Yaşanan ekonomik felaketten siyasilerin sorumlu olduğunu düşünüyorlar. Seçimde bunlar ana konular.
Kıbrıs sorunuyla ilgili devam eden müzakereler var, beklentiler de bunun kötü gitmediği yönünde. Şaşırtıcı olan Kıbrıs sorunu seçimlerde konu olmuyor. Kıbrıs sorunu bu seçimlerdeki tartışmalarda %10 yer aldı.
Seçim kampanyalarında da Kıbrıs sorunu, kendilerini mecbur hissettikleri, her zamanki söylemlerden başka yer almadı. Anket sonuçlarından insanların partilerin Kıbrıs sorunuyla ilgili duruşları temelinde oy vermeyeceklerini görüyorlar. Billboardlara baktığınız zaman, sanırım sadece DIKO’nun Kıbrıs sorunuyla ilgili bir şeyi var, diğerleri hep ekonomiyle ilgili.
“Hangi parti yönetebilme becerisine sahiptir?” - DISI
• Soru: DISI ekonomi konusunda tedbirler almak zorunda kalan parti ama hala birinci sırada görünüyor. Bunu nasıl yorumlarsınız?
• Hadjikyriakos: Çünkü bir önceki yönetim, Sayın Hristofyas, solcular dahil herkeste çok kötü bir izlenim bıraktı. Mevduatlardaki tıraşlamadan dolayı Sayın Anastasiades’in hükümetini suçlayanlar bile, bunun bir önceki yönetimin sonucu olduğunu kabul ediyorlar. Hala zor zamanlardan geçiyor olmalarına rağmen, insanlar, 3 yıllık zamanda, Anastasiades ve hükümetinin Kıbrıs’ı memorandumdan çıkarmayı başarmış olması, uluslararası pazarda yeniden yer alması ve borçlanma yapabilmesi dolayısıyla bazı gelişmeler yapıldığını fark ettiler. Tüm anketlerde, “hangi parti yönetebilme becerisine sahiptir?” sorusuna, soldaki insanlar dahil, büyük farkla DISI yanıtı verdi.
“Bu süreçte Hristofyas’ı sakladılar”
• Soru: AKEL de hala ikinci parti...
• Hadjikyriakos: Bunun tarihsel nedenleri var. Ama bu süreçte Hristofyas’ı sakladılar, Hristofyas bu süreçte görünür değildi. İnsanların onu hatırlamasını istemediler. AKEL hala ikinci parti olmasına rağmen, tarihinin en kötü durumunda ama hiçbir parti bundan yararlanamadı. Bu şaşırtıcı. Ortada olan pek çok parti var ama kimse sol oyların önemli bir kısmını alamadı.
• Soru: Seçimlerin sonuçları veya yeni oluşacak meclis Kıbrıs konusunu, müzakereleri etkiler mi?
• Hadjikyriakos: Diğer hükümetlerden daha fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Eğer bir anlaşma olursa, referanduma gidilecek. Meclis bunun dışındadır. Siyasiler, milletvekilleri kamuoyunu etkilemek için açıklamalar yapabilir ama süreci diğer meclislerden daha fazla etkileyemez.
• Soru: Meclisteki partilerin çoğu iki bölgeli, iki toplumlu federasyona karşı olursa, bu durum görüşmeleri etkiler mi?
• Hadjikyriakos: Hayır.
“Seçimin Kıbrıs sorununa herhangi bir etkisi olmaz”
• Soru: Görüşmeleri yürüten lider üzerinde gizli bir baskı uygulama açısından...
• Hadjikyriakos: Bu siyasettir. Adadaki Rumlarla Türklerin ortak karakteristik özelliği, olayları büyütüyoruz. Bu seçimlerin Kıbrıs sorununa herhangi bir etkisi olmaz. Kıbrıs sorunu açısından bu seçim daha önceki seçimlerden daha önemli değil. İnsanların çözüm yanlısı olarak gördükleri iki parti var, birinci ve ikinci olan. Çözüm konusunda daha muhafazakar olarak düşünülen merkezdeki partiler büyük ihtimalle toplu oy yüzdelerini artıracak ama bu da Kıbrıs konusundaki duruşları nedeniyle değil, daha öncekinden daha fazla sayıda parti olduğu için olacak. Alacakları birkaç oy, Kıbrıs Rum toplumunun çözüm konusunda hangi yöne gitmek istediği konusunda bir şey ifade etmez. Kıbrıs sorunu bu seçimin sonuçları açısından bir kriter değil.
“Cumhurbaşkanlığı seçimleri müzakerelerin sonucundan etkilenecek”
• Soru: Bu seçimlerin sonucu bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir anlam ifade eder mi?
• Hadjikyriakos: Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimleri bence bu parlamento seçimlerinden daha çok müzakerelerden çıkacak sonuçtan etkilenecek. Eğer bir anlaşma olursa, referanduma gidilecek, eğer anlaşma olmazsa hala durumu yönetmek gerekecek. Eğer bu görüşmeler başarısız olursa, insanlara ne vadedilecek, “Bana oy ver çünkü yeni bir müzakere sürecine gireceğim” mi? Bence Kıbrıs sorununun bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimi için bu parlamento seçimlerinden daha önemli etkileri olacak.
“Bu sefer mi, bir dahaki sefere mi?”
• Soru: Kıbrıslı Rumların Kıbrıs konusundaki tutumları nasıl?
• Hadjikyriakos: Bu aşamada, sanırım iki toplum için de geçerli, “bu filmi çok defalar gördük” şeklinde. İnsanlar öncelikle kuşkuyla yaklaşıyor, “bu sefer olacak mı?” İnsanlar “bu sorun, biz hayattayken veya sonra, çözülecek” noktasında. Bu sefer mi, bir dahaki sefere mi? Kimse bilmiyor. Bu şüphecilik var. İnsanlar henüz (referandumda) neye oy vereceklerini bilmiyor? Ortaya çıkacak anlaşmayı görmeleri gerekiyor.