Seçmece müslümanlar !!
ABD’nin saygın araştırma şirketi PEW 5 yıl süren (2008-2012) ve 39 ülkeyi kapsayan dinsel içerikli anket sonuçlarını açıkladı. Farklı etnik, yaş, cinsiyet ve eğitim durumlarını gözeterek 38 bin kişi ile konuşan şirket anketörleri kişilere İslam dininin teorik ve pratikleri ile ilgili 20 kadar soru sormuşlar.
İşte soruların bazıları :
-Ülkenizde şeriatın uygulanmasını ister misiniz?
- Hırszlık yapanların eli kesilsin mi ?
- Erkekler 4 kadın ile evlensin mi ?
- Kızlar çok genç yaşlarda evlendirilsin mi ?
- Zina yapanlar taşlanarak öldürülsün mü ?
- Ülkenizde batı türü demokrasi olsun mu ?
- Kadınlar eşlerine tam itaat etsin mi ?
- Kadınlar dine göre örtünmeli mi ?
- İçki kesin yasaklansın mı ?
- Namus cinayetlerini onaylıyor musun ?
Peki sizce 39 ülkede kendini müslüman olarak tanımlayan insanlar nasıl yanıtlamış tüm bu ve benzeri soruları ?
Detaylarına girmeksizin hemen söyleyeyim..
39 ülkenin hiç birinde insanlar aynı sorulara eşit oranda yanıt vermemiş. Aynı şekilde bir müslüman ülkenin insanları diğer ülke ve ülkelerle karşılaştırıldığında aynı oranda ‘evet’ ya da ‘hayır’ dememiş. Tüm soruların yanıtlarında ‘evet’ ve ‘hayır’ların oranı % 4-99 arasında değişmiş.
Örneğin Şariat uygulansın mı sorulduğunda Afganistanlıların
% 99 ‘u ‘evet’ derken hemen yakınlarındaki Azerbeycanlıların
% 92’i ‘hayır’ demiş.
Bir örnek daha ..
Dört hatun ile evlenmeye Bosna’da insanların % 4’ü ‘evet’ derken bu oran Nijer’de % 87.
Bu anket örnekleme yöntemi ile seçilen 39 ülkenin sade vatandaşlarına sorulmuş..
Yani seçmece..
Beğen beğen inan ..
Ah bir de liderlere sorulsaydı .
Büyük olasılıkla dini de kendi siyasal iktidarları ve kişisel çıkarları yönünde yorumlayacaklardı.
Ha bir de cemaat, tarikat, örgüt ve tekke ile zaviyelerin
şeyhleri var..
Onların durumu daha da karışık..
Durum böyle olunca bilmem kaç hatun ile evli Suudi Arabistan, Katar ve bezneri ülkelerin kral, emir ve şeyhleri Türkiye gibi çağdaş bir ülkenin insanları ile aynı dini anlayışları paylaşması mümkün değil ve olamaz ?
Hepsi müslüman olabilir.
Ama bu yeterli değil..
Aradaki teorik ve pratik farklılık ve ayrılılıkları hiç kimse gözardı edemez.
Müslüman ülkelerin İslam İşbirliği Örgütü’nde 57 üye ülke var.
Yaşam biçimi olarak da hiç biri diğerine benzemez.
Toplu olarak bir işe yaramadıkları ortada.
Dünyanın hemen bütün sorunları müslüman ülkelerde ama bu örgüt hiç bir sorunun çözümüne katkı sağlamıyor hatta sorunları daha da derinleştiriyor.
Örneğin Türkiye hariç hiç bir ülke KKTC’yi tanımıyor.
Tanımadığı için de KKTC örgütün gözlemci üyesi.
Yani İslam ülkelerinin karmaşık kriterleri KKTC’de geçerli değil !!
İyi mi kötü mü buna siz karar verin..
Ama geçerli kılmak için Başbakan Erdoğan KKTC’deki siyasal ve ekonomik yapıdan yararlanarak adaya heyet üzerine heyet gönderiyor..
Kıbrıslılara din ve imanı öğretmek için ..
Bu tartışmaların KKTC’de daha uzun süre devam edeceği kesin.
Çünkü bu yalnızca Türkiye ve KKTC’nin sorunu değil.
Bu sorun ‘Arap Baharı’ ile bizim coğrafyada egemen kılınmak istenen uyumlu İslam ideoloji ve pratiğinin sonucudur..
Bu ‘Bahar’ ile birlikte herkesin Kabe’ye değil Washinmgton’a secde etmesi isteniyor..
Nasıl olsa Obama Afrikalı babasından dolayı çeyrek zenci ve bir o kadar müslüman ..
Adı da Hüseyin ..
Arap,Türk, Kürt, Acem olması hiç farktmez.
Herkes Hüseyin’e ‘kurban’ olmalı, edilmeli ..
Yoksa Hüseyin’in yanına bir de Hasan’ı eklerler..