• FEMA aktivisti Doğuş Derya, Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik önerilerini YENİDÜZEN’e değerlendirdi, “değişiklik yapma çabası olumlu ancak ciddi eksiklikler var”.

•  “Ağırlaştırılmış taciz ve tecavüz suçları düzenlenirken, bu suçlara maruz kalan kişiler arasında neredeyse tüm sülale sayılıyor. Ancak birlikte yaşamaktan kaynaklı tecavüze sıkça maruz kalan eş, sevgili ve partner hiçbir şekilde anılmıyor.”

• “İspat yükümlülüğünü cinsel tacize veya tecavüze maruz kalana değil, tacizi veya tecavüzü gerçekleştiren faile yükleyen bir değişiklik şarttır”
• “İnsan Ticareti’ne yönelik düzenlemeye, kişileri cinsel ilişkiye girmesi için kandıran, zorlayan, borçlandıran ya da teşvik edenlerin de mutlaka eklenmesi gerekiyor. Yani Seks Köleliği’nin göz ardı edilmesi kabul edilemez”

Cenk MUTLUYAKALI

Ceza Yasası Değişiklik Önerileri ile eşcinselliği suç kabul eden yasa kaldırılıyor; ancak ‘nefret’ suçlarının kapsamı çok dar tutuluyor.

“İnsan Ticareti”ne karşı ciddi yaptırımlar olsa da, “Seks Köleliği”ne yönelik önlem alınmıyor.
FEMA aktivisti Doğuş Derya, Ceza Yasası’na dair Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik önerilerini YENİDÜZEN’e değerlendirdi, ciddi eksikliklere dikkat çekti.
Doğuş Derya, değişiklik önerilerinde bulunan “Cinsel istismar” bölümünde oldukça yaygın olduğu halde tespit edilmesi ve ispatlanması zor bir suç olan “Cinsel Taciz” suçunun belirtilmediğini ifade etti. Cinsel Taciz suçunun daha genel bir kavram olan “cinsel istismar” kapsamı içerisine yerleştirmenin, reel olarak işlenen Cinsel Taciz suçlarının tespiti ve cezalandırılmasında yaşanan zorlukları ortadan kaldırmak için yeterli olmadığını belirten Derya, “Ayrıca ispat yükümlülüğünü cinsel tacize maruz kalana değil, cinsel tacizi gerçekleştiren faile yükleyen bir değişiklik şarttır” dedi.
Doğuş Derya, “18 yaşından küçüklere yönelik cinsel istismar suçları ile yetişkinlerin maruz kaldığı cinsel taciz suçları tek bir başlık altında değil, “Cinsel Taciz” ve  “Çocuklara yönelik cinsel istismar suçları” şeklinde birbirinden ayrılarak düzenlenmelidir” şeklinde konuştu.
“Tecavüz suçunu”  “Cinsel Penetrasyon Suçu” adı altında tanımlayan değişiklik önerisinin “Evlilik içi Tecavüzü” de kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Doğuş Derya, bu değişiklik önerisinin içeriği uygun olmakla birlikte, “Cinsel Penetrasyon/Tecavüz Suçu” ana başlığının çok daha doğru olacağını vurguladı.

Evlilik içi tecavüz ne olacak?

Cinsel Penetrason suçlarında bir diğer önemli eksikliği de değerlendiren Doğuş Derya, şunları söyledi:
“Tecavüz suçuna maruz kalan kişiler anlatılırken, neredeyse tüm sülale sayılıyor. Nene, dede, teyze, dayı, gibi. Ancak birlikte yaşamaktan kaynaklı tecavüze sıkça maruz kalan eş, sevgili ve partner hiçbir şekilde anılmıyor. Oysa ki bu değişikliğin mutlaka eş, sevgili, partneri de içermesi; evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, aynı evi paylaşan veya birlikte yaşayan kişiler arasında gerçekleşen tecavüz suçlarını de içerecek şekilde geliştirilmesi gerekir.”

Eşcinselliğin suç olmaktan çıkması olumlu bir gelişme

Ceza Yasası Değişiklik Önerileri ile eşcinselliği suç kabul eden yasa kaldırılıyor. FEMA Aktivisti Doğuş Derya, bunun önemli ve olumlu bir gelişme olduğunu söylüyor ancak “nefret suçları”nın kapsamının son derece dar tutulduğunu belirtiyor.
Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik önerisindeki “cinsel tercih” kavramını “yetersiz” diye niteleyen Derya, şu yorumu yapıyor:
“Bu kavram yerine her kim cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği, cinsel yaşamı veya ırkı, dili, dini, rengi, milliyeti, fiziksel engeli gibi özelliklerinden dolayı bir kişiyi yasa dışı bir uygulamaya maruz bırakırsa veya o kişiye şiddet uygularsa hakaret ederse veya onu nefret edilen veya tiksindirilen durumuna düşürürse nefret suçu işlemiş olur, denmelidir.”

“Yaş sınırı mantıksız”

Ülkemizde sürekli kanayan bir yara olan ‘seks köleliği’ konusu ise yeni Ceza Yasası ile birlikte yine gündemdeki yerini alacak.
Yeni değişiklik önerilerinde, 18 yaşından küçük bir çocuk ile cinsi münasebette bulunulmasına izin veren veya bu kişiyi zorlayan mekân sahibi hakkında ciddi yaptırımlar ön görülüyor.
Doğuş Derya, bu maddede belirtilen “yaş sınırı”nın mantıksız olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Yoksullukla baş etmek zorunda kalan veya seks köleliği yapmak zorunda bırakılan birçok reşit kadın başta olmak üzere, ekonomik sıkıntı yaşayan veya uyuşturucu maddeye alıştırılmış birçok genç de isteği dışında cinsel ilişkiye zorlanabilmektedir. Yaşı ne olursa olsun bir bireyin cinsi münasebette bulunmaya zorlanması ya da mecbur bırakılması ağır suç kabul edilmelidir.”

Kürtaj için gerekli görülen “eş rızası” şartı kaldırılmalı

Mevcut Yasa’da kürtaj için gerekli görülen “eş rızası”na değişiklik önerisinde dokunulmadığını anlatan Doğuş Derya, hamilelik sürecinin kadınların ekonomik, sosyal ve fiziksel yaşamını doğrudan etkileyen bir süreç olduğunu, bundan dolayı bu sürecin sona erdirilme kararının “eş rızası” olmaksızın yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

“Seks köleliğine göz mü yumulacak”

“İnsan Ticareti” ile ilgili yapılan düzenlemelerde, önemli yaptırımların önerildiğini belirten Doğuş Derya, buradan “seks köleliği”nin gözden kaçırıldığını söyledi.
İnsan Ticareti’ne yönelik düzenlemeye, kişileri cinsel ilişkiye girmesi için kandıran, zorlayan ya da teşvik edenlerin de mutlaka eklenmesi gerektiğini anlatan Doğuş Derya, “İnsan ticaretinin ülkemizdeki en önemli yansıması, seks köleliği üzerinden ortaya çıkmaktadır. Bu başlığı düzenlerken seks köleliğini dışarıda bırakmak, çok yaşamsal ve kabul edilemez bir eksiklik olacaktır” dedi
Doğuş Derya, Feminst Atölye olarak, değişiklik önerilerini ve Resmi Gazete’de yayınlanan önerilere yönelik düşüncelerini, çok daha detaylı olarak Cuma günü Meclis’e sunacaklarını da sözlerine ekledi.

Meltem SONAY, AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Erhan Erçin ile konuştu / RÖPORTAJ İÇİN TIKLAYIN