Senaryoda KURBAN hep ayni
Herkesin gözü aydın! Kulüblerin genel kurulları başlıyor.
Gündemi yine başkan bulamayan kulübler belirleyecek.
Ortalık, ağlayan, sızlayan, öğüt veren, takımların mazilerini ve değerlerini ortaya koyan
edebiyatçılarla (ORHAN VELİLERLE) dolup taşacak.
KKTC’de 3 genel kuruldan önce başkan bulanlar ayakta alkışlanır, başarılı sayılır.
Bulmayanlar, Kaymakamlıkları adres göstererek tehdit savurur.
(Sahi ya! Kaymakamlığa bugüne kadar anahtar veren kulüb olmuş mu?)
Böylece kulübler sözde silkinip başkan arayışına girer.
Bir de büyük kulüb ibaresi kullanmazlar mı? İnsanın deliresi gelir.
Basında ŞİKE’yi irdelemeyenler bir de bakmışsınız kulübler başkansız kalınca
bülbül kesilir.(Geçmiş sezon arşivlerine lütfen bakınız)
Sonrası malumunuz...
KURBAN bulunur ve sözde tüm camia KURBANIN arkasında durur.
İlk haftalar boy boy resimler. Atıp tutmalar. Heşa huşalar.
İkinci hafta geçmiş yıldan kalan borçların ödeme sıkıntısı.
Üçüncü hafta futbolcuların problemleri.
Dördüncü hafta transfer çıkmazı…
Beşinci hafta yalnız kalmanın ilk sinyalleri... Derken sezon açılışı gelir.
Takım toplanamaz. Transfer yapılamaz. Kampa gidilmez. Sıkıntılar giderilmez.
Bir de bakmışız ligin sonlarına gelmişiz.
Bir sonraki aşamada senaryo zaten belli.
Kümede kalma adına ŞİKE dahil her şeyin mubah olduğu bir döneme girilir.
Tüzükler ve talimatlar federasyondaki KÖSTEPEKLER aracılığıyla araştırılır.
RAJONUNA göre yol haritası çizilir. KANKA ilişkilerden dolayı TV’ler ve BASIN susturulur.
Milletin kime güveneceği belirsizleşir. Futbola olan tutku giderek azalır.
Daha sonra neden maçlara taraftar gelemez diye feryat edilir.
Final gerçekten muhteşem olur… Ne mi olur?
Pek tabi ki, ALIN TERİ İLE KAZANLAR ligde kalır!
Kaybeden taraf İHANET ve “APTALLIKLA” suçlanılır. Kazanan tarafa AFFERİN denilir.
KURBANLAR asılır. Yapanın YANINA kalır.
Ve beklenen açıklama KURBANDAN gelir.
Bir sonraki sezona ben “ADAY DEĞİLİM”.