1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Sendikal Haklar ve Kadın Örgütlülüğü
Sendikal Haklar ve Kadın Örgütlülüğü

Sendikal Haklar ve Kadın Örgütlülüğü

Geleneksel sendikaların erkek egemen yapısı, işgücü piyasasının cinsiyetçi bir şekilde katmanlaşmasını etkileyen önemli faktörlerdendir.

A+A-

Feminist Atölye (Fema)

 

Kapitalizm “karı maksimize etme” motivasyonu temelinde sürekli olarak ücretli sayısını artırırken emek gücü arasındaki ayrılıkları ve sınıfsal farklılıkları derinleştiren bir katmanlaşma sistemi olarak çalışır. Bu katmanlaşma sisteminde emek, güvenceli güvencesiz, mevsimlik-daimi, kol gücü-beyin gücü, yerel-ulusaşırı, yüksek ücret-düşük ücret gibi biçimlerle ayrışırken, kapitalizm öncesinden beri süregelen cinsiyetçilik de emeğin ayrışmasına eşlik eder. Kadınların emek piyasasına daha çok müdahil olmaya başladığı ikinci dünya savaşı sonrasından bugüne dek süregelen dönemde kadın işgücünün emek yoğun , yarı zamanlı ve düşük ücretli işlerde yoğunlaşması bu cinsiyetçiliğin göstergelerinden biridir. Bunun yanında ev içi emek üzerinden kadınlar üzerine inşa edilen sömürünün devam ediyor olması, kadınların en az erkekler kadar sendikal mücadele içerisinde olma gerekliliğini artırmakta, erkek egemen sendikal yapılar başta olmak üzere, tüm toplumsal yeniden üretim mekanizmalarının cinsiyetçilikten arınması için örgütlülüğü yükseltmesi gerekmektedir.

Geleneksel sendikaların erkek egemen yapısı, işgücü piyasasının cinsiyetçi bir şekilde katmanlaşmasını etkileyen önemli faktörlerdendir. Kadınların hem evde hem de çalışma hayatında “görünmez emek” olarak konumlanmasına neden olan patriarkal kapitalist yapı son 30 yıldır feminist ekonomi tarafından ciddi şekilde sorgulansa da maalesef pratikte kadınların sendikal örgütlülüğü ve hak mücadelesine aktif düzeyde katılımı açısından ihtiyaç duyulan sonuçları üretememiştir.

Kadın emeği özellikle son 15 yılda  giderek vasıfsız, düzensiz, küçük meta üretimi ve ev eksenli çalışma biçimleri içinde yoğunlaşmış, bu da ücretli emek olarak kadınların örgütlenme ve temsil sorunlarını gündeme getirmiştir.

Dünyada tartışılan kadın örgütlenmesi ve sendikal hareket bağıntısı maalesef ülkemiz sendikaları açısından bir gündem değildir. Bu yüzdendir ki,  UBP-DP hükümetinin sendikal hakları budamak için kolları sıvadığı ve başta öğretmen sendikaları olmak üzere kamuda örgütlü sendikalardaki profesyonelleri ortadan kaldırmak maksadıyla yasa önerisi verdiği şu günlerde ülkemizdeki sendikaların üye yapısına ve kadınların sendikal örgütlülüğünün ne durumda olduğuna bakmak istedik.

KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Ekim 2015-Eylül 2016 dönemini kapsayan Faaliyet Raporu verilerinden hareketle sendikalara üye olan kadın sayısını derlemeye çalıştık.

31.12.2015 itibarıyla Federasyon çatısı altında olan sendikalardan başlamak suretiyle her hafta bu verileri sizlerle paylaşacağız.

 

 

Erkek

Kadın

Toplam

Hür İş Federasyonu

 

 

 

 

KAMU-İŞ

 

1915

985

2900

BAY-SEN

 

254

209

463

DAÜ PER-SEN

 

189

120

309

BÜRO-İŞ

 

437

56

493

MEMUR-SEN

 

181

85

266

DİN GÖR-SEN

 

161

2

163

BASS

 

76

118

194

TOPLAM

 

3213

1575

4788

 

 

Erkek

Kadın

Toplam

Türk-Sen Federasyonu

 

 

 

BANK-SEN

51

 

40

91

GIDA-SEN

136

 

73

209

TEL-SEN

261

 

82

343

LİMAN-SEN

112

 

3

115

EL-SEN

-

 

-

665

SAĞLIK-SEN

61

 

9

70

TES

78

 

34

112

AS-SEN

113

 

10

123

HAVA-SEN

156

 

64

220

HTKS

23

 

14

37

TOPLAM

991

 

329

1985

 

(Not: Haftaya DEV-İŞ Federasyonu ve diğer sendikalar ile ilgili verileri paylaşmaya devam edeceğiz)


Mor Kitaplık:

send.jpg

Sendikasız Kadınlar, Kadınsız Sendikalar

Betül Urhan ( Kadınlarla Dayanışma Vakfı Yayınları)

Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesi Betül Urhan’ın yapmış olduğu ve Aralık 2014 tarihinde yayınlanan bu çalışmanın giriş bölümünden

“Sendikalarda ve Meslek Odalarında Erkek Egemenliğine Karşı Kadın İnisiyatifi 2009 yılında SİNE-SEN’de tacize maruz kalan kadının çağrısı üzerine bir araya gelen, kadınları çağrısı ile başladı. Bu dönemde hiçbir sendikanın tüzüğünde, cinsel taciz bir disiplin suçu olarak tanımlanmamaktaydı.

Sendikalarda ve Meslek Odalarında Erkek Egemenliğine Karşı Kadın İnisiyatifi kadına yönelik cinsel şiddete ilişkin bütün faktörleri göz önünde bulundurarak, farklı ülkelerdeki sendika tüzüklerinin yanı sıra kadın temsili ve örgütlenmesine dair verileri de inceleyerek Türkiye’deki sendikalar, konfederasyonlar ve meslek odalarının temel metinlerine model oluşturması amacıyla Sendika Tüzük Değişikliği Önerisi’ni hazırladı. Hazırlanan bu tasarıda sadece kadına yönelik şiddetin engellenmesi için gerekli mekanizmaları önermekle kalmadı aynı zamanda sendikaların her türlü ayrımcılığa karşı eşitlikçi politikaları nasıl hayata geçirebileceğine ilişkin somut öneriler de sundu.

İnisiyatif’in temel önerilerinden biri: konfederasyonların amaç ve ilkeleri arasında dil, din, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, düşünce, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapmaksızın, başta kadın erkek eşitliği olmak üzere her türlü eşitliği, demokrasinin ve demokratik hukuk düzeninin her alanda sağlanmasını ve korunmasını temel ilke saymasıdır. Sendikaların bu amaç ve ilkelerini hayata geçirilmesi için somut önerileri ise şunlardır: Sendika çalışanları için kreş, üyeler için çocuk bakım odası, vakıflar ve enstitüler kurmak; kadın, genç, yaşlı, çocuk, engelli ve göçmen işçilerin, ev hizmetleri işçilerinin, LGBT işçilerin, tarım ve orman işçilerinin ve seks işçilerinin sendika içi eğitim, etkinlik ve kurslara ulaşmalarını sağlayacak her türlü önlemi almak; çalışanların eğitimi sırasında çocukların bakıldığı çocuk odaları açmak; konfederasyon ve sendika dergilerinde kadınlarla ilgili yeteri kadar sayfa ayırmak ve bu sayfaların politikalarını kadınların saptamasını sağlamak; konfederasyon ve bağlı bulunan tüm sendikalarda, sendikaların her organında, tüm karar mekanizmalarında, her toplantı, sempozyum, kurul, genel kurul ve çalışma gruplarında, delege seçimlerinde kadınların en az %30 olmak koşuluyla, kadın üye sayısı az olan sendikalarda kadın üye sayısı oranı kadar, kadınların ağırlıklı olduğu işkollarında % 50 oranında temsil edilmesini taahhüt etmek; konfederasyona üye sendikalar pozitif ayrımcılık gereği, kadınların sendikalara üyeliğinin arttırılmasını sağlamak için kadınlardan geçerli üye aidatının yarısını almak; kadınlara yönelik her türlü şiddete (taciz, tecavüz, dayak, mobbing vd.) ve ayrımcılığa bağlı durumlarda işçi kadının beyanında ve başvurusunda karşı tarafın bunun tersini ispat etmekle yükümlü olması; konfederasyona üye sendikalar pozitif ayrımcılık gereği, kadınların sendikalara üyeliğinin arttırılmasını sağlamak için kadınlardan geçerli üye aidatının yarısını almak; ödenti ve diğer gelirlerin en az % 10’u eğitime, % 5’i Kadın Dairesi’ne ayırmak. (…)Sendikaların Kadın Politikalarını inceleyen bu araştırma ile kadınların sendikal örgütlenmesini, sendikalarla ilişkisini ve sendika içindeki konumunu belirleyen faktörlerin ortaya konulması amaçlanmış ve kadınların üyelik ve temsil konusunda yaşadıkları sorunların nedenleri, sendikacılar ve uzmanların görüşleri üzerinden belirlenmeye çalışılmıştır.


Cadı Süpürgesi:

“İnşaatları denetlersek hepsini kapatmak zorunda kalırız” diyerek iş cinayetlerinin önüne geçecek denetim ve cezalandırmaları yapmaktan kaçınan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nı süpürmek istiyoruz.


ÇOCUK İSTİSMARI İLE MÜCADELE İÇİN ATÖLYE KAYITLARIMIZ BAŞLADI!

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele haftası etkinlikleri kapsamında başlattığımız Cinsel Şiddet Atölyesi’nin ikinci bölümü için başvurular başladı. Türkiye’de faaliyet gösteren Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği ve Feminist Öğretmen İnsiyatifi’nden yol arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştireceğimiz, bir tam gün sürecek olan atölye çalışmalarında bu sefer Çocuk İstismarı üzerine çalışacağız. Çocukların maruz kaldığı istismar biçimlerini tanımaktan, bu istismar biçimleri ile öğretmen, ebeveyn, feminist aktivist, sosyal hizmet memuru vb. konumlar fark etmeksizin nasıl başa çıkacağımıza dair düşünme imkânı veren ve bu konuda dile getireceğimiz sorunların ve çözüm önerilerinin sahici politik önermelere dönüşmesini sağlayacak atölyemiz interaktif çalışma yöntemi ile gerçekleşecek. Çocuk istismarı yanında, cinsel şiddet konusunda derinlemesine analiz imkânı sağlayarak feminist ve kuir aktivizmine yönelik yeni enstrümanlar vermeyi amaçlayan bu çalışma maksimum 30 kişilik bir grup ile gerçekleşecektir. Bu çalışmaya başvuranlar arasında toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında mücadele eden öğretmenler ile Feminist Atölye’nin düzenlediği Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı (KİHEP)’i tamamlayarak sertifika almaya hak kazanmış kişilere öncelik verilecektir. Atölyeye katılım için son başvuru tarihi 30 Ocak 2017’dir.

Bize ulaşmak isterseniz:

Tel: 0548 862 77 57, 0533 887 4464, 0533 862 50 69

 

Bu haber toplam 4940 defa okunmuştur
Etiketler : ,
Gaile 403. Sayısı

Gaile 403. Sayısı