Sendikalar, 14 Nisan itibariyle eylem ateşini yakıyor. UBP - YDP - DP Hükümeti'nin, "başörtüsü tüzüğü" olarak anılan Disiplin Tüzüğünü geri çekeceği güne kadar genel grev dahil, her türlü eylem ve grev kararı alınacağı açıklandı.

Açıklamada, bundan sonraki sürecin "teşhir ve sürprizlerle dolu olacağı" belirtildi.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş:

"Bu iktidarı teşhir edeceğiz, sürprizlere hazır olun"

Basın toplantısında ilk sözü KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş aldı. Maviş, yaratılan gündemin "sunî" olduğunu belirterek, toplumun cepheleştirilmek istendiğini vurguladı.

“Çocukların eğitim hakkı engelleniyor”

Başörtüsünü bir özgürlük meselesi olarak gösterenlerin, daha önce çocukların eğitim özgürlüğünü siyasi kurultaylar için bir hafta boyunca engellediğini hatırlatan Maviş, Eğitim Bakanı’nın sendikalara gözdağı verdiğini, çocukların eylemlere katılmasını engellemeye çalıştığını söyledi.

“Konteynerlere çocukları mahkûm edenler eğitim özgürlüğünden bahsedemez”

Maviş, “Reşit olmayan çocuğun örtünmesini özgürlük sayıp, 10 Kasım’da çocuklarını okula göndermeyenler bireysel özgürlükten söz ediyor” dedi. Öğretmenlerin yaptığı paylaşımlara nefret yorumları yapıldığını ifade eden Maviş, anayasanın birinci maddesi olan laik cumhuriyet ilkesinin göz ardı edildiğine dikkat çekti.

“Türkiye’de yaşananlar ispatıdır”

Türkiye’de yaşanan gelişmeleri örnek gösteren Maviş, “Adım adım karanlığı getirdiler. Muhalefeti hapse atıyorlar. Putin bir adım önde; o hapse attığını öldürüyor. Umarım Türkiye’de aynı senaryolar yaşanmaz” ifadelerini kullandı. Yüksek Mahkeme binasının temel atma töreninin dualarla yapılmasını eleştiren Maviş, “Zeytin yaprağı yakmadıkları kaldı” dedi.

"Yoksulluk konuşulmasın diye gündem değiştirme çabası”

Türkiye’de yoksulluk sınırının 100 bin TL’ye ulaştığını belirten KTÖS Genel Sekreteri, “Büyük bir kesim yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşıyor. Ancak gündemde dua ve başörtüsü var. Çünkü yoksulluğu konuşursak iktidar çökecek, eşitliği konuşursak düzen bozulacak” şeklinde konuştu.

“Bu iktidarı teşhir edeceğiz”

Burak Maviş, halkın hükümetin yanında olmadığını, bu yüzden Türkiye’den bakanların gelip hükümete destek vermeye çalıştığını belirtti. “Örgütlenip başaracağız. Karanlığa karşı duracağız. Sürprizlere hazır olun. Bu iktidarı teşhir edeceğiz. Örgütlü halkın karşısında kimse duramaz” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.

Ortak açıklama:

"Eylem ateşi 14 Nisan'da yanıyor"

Maviş'in ardından KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, sendikaların ortak açıklamasını okudu.

Sendikalardan yapılan ortak açıklamada, “Ülkesini seven, toplumsal varlığını, geleceğini, çocuklarını düşünen herkese teşekkür ederiz” denildi, eylemde dile getirilen taleplerin görmezden gelinmesine sert tepki gösterildi.

“Bu toplumu kutuplaştırmak isteyenlere geçit yok”

Ortak açıklamada, Anayasa, Milli Eğitim Yasası ve Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı bir tüzük talebiyle alanlara çıkan halkın iradesine rağmen, bu talepleri yok sayarak karar üretenler eleştirildi.

“Çocuklarımız üzerinden eğitimimize ve toplumsal yapımıza siyasi dayatma yapanlara, toplumu kutuplaştırarak siyasi rant elde etmeye çalışanlara, bizleri tehdit eden, meydan okuyanlara, buna göz yumanlara geçit vermeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

“Eylemler sürecek, genel grev dahil her yol masada”

Açıklamada, 14 Nisan Pazartesi’den itibaren eylemlerin yeniden başlayacağı duyuruldu. Bakanlar Kurulu’nun “eğitimde gericileştirme darbesi” olarak tanımlanan Disiplin Tüzüğü değişikliğini geri çekmemesi halinde genel grev dahil her türlü mücadelenin sürdürüleceği belirtildi.

“Sorumluluk Eğitim Bakanlığı’nda olacak”

Sendikalar, bu süreçte öğretmenlere yönelik herhangi bir baskı, tehdit ya da şantaj durumunda Eğitim Bakanlığı’nı ve hükümeti sorumlu tutacaklarını kaydetti.

“Bu toplum çokkültürlü yapısıyla demokratiktir”

Ortak açıklamada, Kıbrıs Türk toplumunun farklı din, dil ve kökenden insanlarla bir arada yaşamış, hoşgörüyü temel alan demokratik bir yapıya sahip olduğu vurgulandı. “Bu yapının bozulmasına, çocuklarımız üzerinden dini, siyasi, ideolojik yönlendirmelerle bir çatışma ortamı yaratılmasına izin vermeyeceğiz” denildi. Sendikalar tüm toplumu mücadeleye destek vermeye çağırdı: “Ülkemize, irademize, varlığımıza sahip çıkma zamanıdır.”