1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Sendikalar konuşurken ‘talimat geldi, bu yasa geçecek’ dediğiniz için duymamış olabilir misiniz?”
“Sendikalar konuşurken ‘talimat geldi, bu yasa geçecek’ dediğiniz için duymamış olabilir misiniz?”

“Sendikalar konuşurken ‘talimat geldi, bu yasa geçecek’ dediğiniz için duymamış olabilir misiniz?”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Gönyeli Fazıl Plümer Anaokulu’nda yapılan basın toplantısında Eğitim Bakanı’nın BRT’de katıldığı programda iddialarına cevap verdi. 

A+A-

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Gönyeli Fazıl Plümer Anaokulu’nda yapılan basın toplantısında Eğitim Bakanı’nın BRT’de katıldığı programda iddialarına cevap verdi. 

Maviş, “Sendikaların yaptıkları açıklamalarda bu maddeye bu gerekçeden dolayı karşıyız dediklerini duymadığını” söyleyen Çavuşoğlu’na, “Meclis alt komitesinde sendikalar görüşlerini ifade ederken ‘Talimat geldi bugün bu yasa geçecek’ dediği için duymamış olabilir mi?” Sorusunu yöneltti.

Maviş, Bakanın “bazı maddeleri çektik” iddiasında bulunduğunu ama resmi olarak paylaşılan herhangi bir tasarı olmadığını söyleyerek, Çavuşoğlu’nun okulöncesi sınıf öğretmenlerinin ders saatlerini ne gerekçeyle ve ne amaçla eşitlediğini söyleyemediğine dikkat çekti.

Maviş, “Eğitim biliminden uzak bir şekilde ‘yaş grubu daha düşük olunca eğitim daha kolay, o nedenle diğer yaş gruplarıyla okul öncesinin ders saatlerini eşitleyelim’ gibi bir öneri sunduğunu gizliyor” dedi. 

Bakanın Atatürk Öğretmen Akademisini kapatmayacağı iddiasında bulunurken, akademiyi Türkiye’deki tüm üniversitelerle denk tutup aslında işlevsizleştirmeye çalıştığını ön göremediğini ifade eden Maviş, her başlık için önerilerinin bulunduğunu kaydetti.

Maviş sözlerine şöyle devam etti:

‘Eğitimin en önemli basamağı olan okul öncesi dönemde eğitim gören çocukların eğitim hayatlarının ilerleyen yıllarında okul öncesi eğitim almayan öğrencilere göre gerek akademik gerekse sosyal becerilerinin daha gelişmiş olduğu da yapılan araştırmalar ile kanıtlanmıştır. 

Okul öncesi dönemde bahsedilen bu olumlu çıktılara ulaşmak ancak çağdaş bilim uygulamaları ve literatür takip edilerek mümkün olmaktadır.

Çağdaş literatürde Erken Çocukluk ve Okul Öncesi Eğitim kurumları altı ana alanı kapsamaktadır. Bu alanlar; dış mekânlar, sınıflar, çok amaçlı odalar (ör: uyku odası), sağlık alanı, öğretmen çalışma alanı ve yönetici ofisidir.

Okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf düzenlemeleri yapılırken, metre kare başına düşen çocuk sayısı, sınıfın büyüklüğü, sınıftaki oyuncak ve diğer donanımların kapladığı alanlar dikkate alınmalıdır. Çocuk başına düşen alan sayısı küçük çocuklar için düşünüldüğünde 1,5 m² yeterli görülürken; daha büyük çocuklar için bu rakam 3 m² kadar çıkmaktadır.

Genel olarak bakıldığında çocuk sayısının fazla, metre karenin ise az olduğu durumlarda çocukların problemli davranışlar gösterme sıklıklarının arttığı görülmekte, bu durum da fiziksel mekânın çocuklar üzerindeki etkisini bir kez daha ortaya çıkarmaktadır.

Maviş, sözlerini okul öncesi eğitimle ilgili ne yapMAmıştır ve Okul öncesi eğitimle ilgili ne yapmıştır Nazım bey? Şeklinde madde madde sıralayarak bitirdi. 

Okul öncesi eğitimle ilgili ne yapMAmıştır Nazım bey?

1. Okul öncesi eğitimi birimi veya dairesi kurmamıştır.

2. Okul öncesi sınıf sayılarını ve metrekarelerini şura kararlarına göre belirlememiştir.

3. Okul öncesi kurumlarda bulunması gereken altı ana alanı sağlama gereği duymamıştır.

4. Okul öncesi kurumlarda bulunması gereken altı alan bir kenara; mevcut olan binaların fiziki olarak çocuk gelişimine uygun dönüştürülmesi yapılmamıştır.

5. Okul öncesi kurumlarına bütçe ayırmamış, az denecek bir miktarda oyuncak parası vermiştir. 

6. Bakanlık tarafından düzenli olarak eğitici materyal temini ve var olanların iyileştirilmesi yapılmamıştır.

7. Okul öncesi kurumlarına çocukların yaş ve gelişim düzeylerine uygun kırtasiye malzemesi göndermemiştir.

8. Dört yaş grubunun okullaşma oranını ve okul öncesi kurumlarının öğrenciye erişim oranını artırmamıştır.

9. Bilimsel literatürde 3 yaş grubunun da zorunlu eğitim kapsamına alınması tartışılırken, 4 yaş grubu zorunlu eğitim kapsamına alınmamıştır.

10. Dört yaş grubunu yaygınlaştırmadığından dolayı AÖA’ya yeterli öğretmen adayı almamıştır.

11. Okul öncesi kurumlarda rehberlik servisi ve özel eğitim hizmeti sağlamamıştır.

12. Eğitimin tüm kademelerinde olduğu gibi, okul öncesi dönemde de göçmen öğrencilerin sorunlarını çözecek adımlar atmamıştır.

13. Yasal olarak zorunlu olmasına rağmen Öğretmen Yardımcılarının istihdamı konusunda bir girişimde bulunmamıştır.

14. Gelişmiş ülkelerde iki öğretmenin bulunduğu sınıflar mevcutken; öğretmen yardımcıları olmadan okul öncesi eğitimin yapılmasına neden olmuş ve bundan hiçbir rahatsızlık duymamıştır.

15. Okullarda asgari ücret altında çalıştırılan ve birçoğunun sosyal sigortası yatırılmayan öğretmen yardımcılarının Anayasal haklarının ihlal edilmesinden zerre rahatsızlık duymamıştır.

16. Eğitsel materyal temini ve yardımcı öğretmen istihdam etmek adına işletmeye dönen; asıl amacı okuldaki eğitimi güçlendirmek eğitimin ilk basamağındaki çocukların ailelerini bilinçlendirmek olan Okul Aile Birlikleri’nin mevcut halinden rahatsız olmamıştır.

Okul öncesi eğitimle ilgili ne yapmıştır Nazım bey?

1. Okul öncesi kurumlarındaki tüm çok amaçlı odaları sınıfa çevirmiştir.

2. Zorunlu eğitim kapsamında olmadığı için 4 yaş sınıflarının kapatılmasına göz yummuştur. 4 yaş grubu çağ nüfusunun bir kısmının eğitim hakkını elinden almıştır.

3. Öğrencileri çocuk başına 0,5 m²’den az alanlara hapsetmiştir.

4. Yaratılan tüm imkânsızlıklara rağmen öğretmenlerin çabaları ile ayakta tutulan okul öncesi eğitimdeki; kalabalık sınıflar, materyal eksikliği, yardımcı öğretmen istihdamı gibi sorunlara kulak tıkamıştır.

5. Okul öncesi öğretmenlerinin hem Öğretmenler Yasası hem de Göç Yasası kaynaklı yaşadığı hak mahrumiyetlerini görmezden gelmiştir. Soruna sorun eklemiştir.

6. Okul Aile Birliklerinin istihdam yetkisi olmamasına rağmen, bunu teşvik etmiş ve gözlerini kapamıştır.

7. Sadece eğitim biliminden bihaber birinin söylemesini beklediğimiz “Yaş grubu daha düşük olunca eğitim daha kolay, o nedenle diğer yaş gruplarıyla okul öncesinin ders saatlerini eşitleyelim” gibi bir öneri sunmuştur.

8. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve hedef gösteren söylemlerine bir yenisini daha eklemiştir.

9. Eğitimi sadece verilen ders saatine indirgeyerek, aslında önemli olan içerik ve uygulamayı görmezden gelmiştir.

10. Gerek okul öncesi dönemde sürekli kullanılan malzeme temini, gerekse öğretmen yardımcılarının istihdam edilebilmesi için toplanan ücretten dolayı okul öncesi eğitime erişemeyen çocukları görmezden gelmiştir.

Bu haber toplam 2660 defa okunmuştur