Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “haksız ,  yasaya uygun olmayan” grev kesintilerini ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “öğretmene yapılan saldırıları” protesto etmek gerekçesiyle  Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı önünde eylem yaptı. 

Sendikada örgütlü öğretmenlerin de katıldığı eyleme, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) de destek verdi. 

Eylemde, “Eğitime ve Öğretmene Yapılan Saldırılara Asla İzin Vermeyeceğiz” yazılı pankart açıldı; öğretmenler, “haftalardır Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitime ilişkin sorunları çözmek yerine kendilerine saldırılar düzenlendiğini, bunun son örneğinin bayram öncesi yapılan adil olmayan ve yasa dışı kesintiler” olduğunu savundu.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, sendikanın Bakanlıkla tüm ilişkilerini askıya aldığını duyurdu. 

Sendika temsilcilerinin konuşmalarının ardından Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da Bakanlık önüne inerek iddialara ilişkin açıklamada bulundu. Bakan’ın gelmesiyle birlikle, “Bakan’ı dinlemeyeceklerini” söyleyen eylemciler, Milli Eğitim Bakanlığından ayrılarak, Maliye Bakanlığına yürüdü.

Maliye Bakanlığına gelen eylemciler, kendilerine yapılan kesintilere ilişkin izahat talep eden kişisel dilekçelerini Bakanlığa ilettiler. 

“Gökçebel: “Haksızca ve hukuk dışı yapılan kesintiler kabul edilemez”

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, eylemde yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanı’na eleştirilerde bulunarak,  Milli Eğitim Bakanı’nın haftalardır öğretmenlere bilinçli ve kasıtlı bir şekilde saldırılar organize ettiğini öne sürdü; bu saldırıların son ayağının ise bayram öncesinde öğretmenlere yapılan “haksızca ve hukuk dışı” kesintiler olduğu savundu. 

Gökçebel, okullarda çeşitli sıkıntılar olduğunu ve Bakan’ın bunlarla uğraşmak yerine öğretmenlere saldırmaya odakladığını ileri sürerek, “Ne iş yaptığını, kimin bakanı olduğunu merak ediyoruz” dedi. 

Öğretmenlerin kendi hakları yanında çocukların, toplumun, velilerin haklarını ve kamusal okulları korumakta kararlı olduğunu kaydeden Gökçebel, “Öğretmenin boyun eğdiği bir toplum asla özgür olamaz” dedi. 

Gökçebel, kamusal okulların eylülde sorunsuz bir şekilde açılma şansı olmadığını ancak Bakanlığın bu konuya ilişkin açıklama bile yapmadığını savundu. 

Maviş: “Öğretmenin onur ve haysiyeti, okullarımızın geleceği için buradayız”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, “Öğretmenin onur ve haysiyeti ve okullarımızın geleceği için buradayız” diyerek, Milli Eğitim Bakanı’nı keyfi ve tutarsız uygulamalar yapmakla suçladı. 

“Bir günlük grev yapan öğretmene dört günlük kesinti yapılamayacağını” dile getiren, bunun “Bakan’ın öğretmenlik mesleğini yasa ile ayaklar altına alma girişimi ardından ekonomik manevralarla ayaklar altına alma çabası” olduğunu ileri süren Maviş, “Böyle bir demokrasi olamaz. Eğitim Bakanlığı bunu istese de Maliye Bakanlığı böyle bir şey yapamaz” diye konuştu. 

Bakanlığın ilgilenmesi gereken konunun, eylül öncesi okullar, kalabalık sınıflar, özel gereksinimli öğrencilerin ihtiyaçları ve öğretmenleri olduğunu söyleyen Maviş, Bakan’ın bunu yapmak yerine “kalabalık sınıflar nasıl yaratırım, öğretmeni nasıl keserim” gibi hesaplar yaptığını öne sürdü. 

Eylem: “Öğretmenlerimiz hak, hukuk ve yasa tanımayan bir anlayışla karşı karşıya kalmıştır”

Eylemde KTOEÖS Başkanı Selma Eylem de hazırlanan basın açıklamasını okudu. “Bayram öncesi haksız, vicdansız, keyfi maaş kesintisi yapıldığını” ileri süren Eylem, öğretmeni mağdur edip, cezalandırmaya çalışıldığını söyledi. Bu anlayışın kabul edilemez olduğunu belirten Eylem, “Milli Eğitim Bakanı’nın istifa etmesi gerektiğini” savundu. 

Eylem, “Sendikamız böyle bir anlayışla eğitimi yönettiğini sanan bakanlıkla yasal haklarımız saklı kalmak koşuluyla tüm ilişkilerini askıya almaya karar vermiştir” dedi. 

Eylem, öğretmenlere, sendikalarına ve topluma yapılan saldırılara, her türlü baskıya, hukuksuzluğa, haksızlığa karşı mücadele etmeye devam edeceklerini kaydetti. 

Öğretmenlerin Bakan’ı dinlemeden ayrılması üzerine Çavuşoğlu: “Karşılıklı görüşmeye cesaretleri yok”

Eylemciler, açıklamaların ardından Milli Eğitim Bakanı’nın yanına çıkmak istedi ancak buna izin verilmemesi ve Bakan Çavuşoğlu’nun yanlarına geleceğinin bildirilmesi üzerine “Bakan İstifa” sloganları atan öğretmenler, Bakan Çavuşoğlu’nun yanlarına gelmesiyle birlikte de alanı terk ederek, Maliye Bakanlığı’na doğru yürüdü. 

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu Bakanlık önünde basına açıklama yaptı. 

Çavuşoğlu, aşağıya inmesinin sebebinin Sendika yetkilileriyle basın ve öğretmenlerin önünde konuşmak ve öğretmenlere söyledikleri yalanları yüzlerine vurmak olduğunu kaydederek, Sendika’nın yalanlarının ortaya çıkmaması için Bakan’ı dinlemediğini, karşılıklı görüşmeye cesaretleri olmadığını belirtti

“Nakiller yasaya uygun bir şekilde yapılacak”

Çavuşoğlu, öğretmen nakillerine ilişkin Sendika’nın iddialarının arkasındaki nedenin Milli Eğitim Bakanlığının tam gün eğitime geçme noktasındaki kararlılığı olduğunu belirterek, öğretmen nakillerinin yasaya uygun bir şekilde yapılacağının kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini söyledi.  

Grev kesintilerinin gerekçelerini sıralayan Çavuşoğlu, akademik takvimdeki sınav programına uyulmadığını, sınavların yapılmadığını, sınav sorularının teslim edilmediğini, sınav gözcülüklerinin yapılmadığını, sınav notlarının akademik sisteme girilmediğini, okuldaki nöbet görevlerinin yapılmadığını, okul idarelerinin sınavların düzenlenmesini sağlamadığını kaydetti. 

Bir sendika grev yapıyorsa bedelini ödemeye de hazır olması gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, yaptıkları grevlerin bedelinin ise çalışılmayan süre boyunca para talep edilmemesi olduğunu dile getirdi. 

“Mazeret ve rapor sunan 30 öğretmenin kesintileri düzeltildi”

Çavuşoğlu, öğretmenler ile imzaladıkları mutabakatta hukuka uygun olmayan grev kesintilerinin iade edilmesi maddesi yer aldığını, bunun üzerinde Sendika’nın elindeki liste ve Bakanlığın elindeki listenin karşılaştırıldığı ve mazeret ve rapor sunan 30 öğretmenin kesintilerinin düzeltildiğini açıkladı. 

Çavuşoğlu, tüm ekler ve kendi görüşlerini içeren yazıyı Milli Eğitim Bakanlığı olarak Sayıştay’a ilettiklerini bildirdi; Sayıştay ve Mahkeme’nin kararları doğrultusunda hareket edeceklerini söyledi. 

Öğretmenlerin “Biz grevde değiliz, eylemdeyiz” ifadelerine de eleştiren Bakan, yasada “eylem” diye bir şeyin olmadığını, işlerin yapılmadığı durumların yasa gereği “grev” sayıldığını vurguladı.

Yaz boyunca çalışmaya, Öğretmenler Yasası’nın da bütününü gerek görülürse görüşmeye hazır olduklarını defalarca söylediklerini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Kendileri masaya oturamıyor, kendilerinin tercihi sokak… Sokakta da biz yanlarına geliyoruz diyalog ve görüşmek için… Gidiyorlar. Çünkü topluma yalan söyledikleri gibi öğretmenleri de kandırarak, eylem sürüklemişlerdir” dedi.

“Eğitime hizmet etmeye devam edeceğim”

Milli Eğitim Bakanı olduğu sürece popülizm yapmayacağını, yasa ve tüzüklerle hareket etmeye devam edeceğini ifade eden Çavuşoğlu, “Öğretmen dostluğumu tutmaya devam edeceğim. Sendikanın öğretmenlere karşı söylediği yalanları da ifşa etmeye devam edeceğim. Eğitime hizmet etmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu. 

Çavuşoğlu, “Çağdaş eğitim yapan bir bakan istiyoruz diye slogan atanlara karşılık biz de çağdaş sendikacılık yapan, halkını düşünen sendikacılar istiyoruz” dedi.

Eylemciler, Maliye Bakanlığı’na dilekçe verdi 

Maliye Bakanlığına gelen eylemciler, “maaşlarından yapılan kesintilerin hangi gün, kaç saat üzerinden, hangi yasaya bağlı ve hangi çalışma saatleri baz alınarak yapıldığının ve geciktirilmeden izahatının yapılmasının talep edildiği” kişisel dilekçeler verdiler.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, dilekçelerin verilmesinin ardından söz alarak, öğretmenlerin dilekçelerini verdiklerini, Maliye Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı’nın yaptıkları kesintilere ilişkin öğretmenlere tek tek açıklama yapmak zorunda olduklarını kaydetti.