Filiz Uzun

15 Nisan Dünya Sanat gününde ülkemizde bir ilke imza atıldı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni orkestrası kuruldu. Kıbrıslı sanatçılar dünyanın birçok yerinden ve Kıbrıs’tan bir araya gelerek bir senfoni orkestrası oluşturdular. 15 Nisan Salı akşamı Bellapais Manastırında bir konser vererek müzik severlere bir müzik şöleni dinlettiler.
Tam 61 sanatçı “Senfonik Özlem Orkestrası”nda yer aldı. Yılların özlemi olan bu orkestrayı dinlemek, izlemek inanılmaz bir mutluluktu. Kimler yoktu ki orkestrada; Trompet sanatçısı Gökmen Noyan, Ayşe Karaoğlan, Nihat Andaç, Murat Özpaşa, Mehmet Aybars, Ertem Nalbantoğlu, Ersen Sururi, Eran Raman, Burak Beşir, Ali Suyolcu, Özlem Acaroğlu, Oskay Hoca ve tabi ki Şef Ali Hoca… Sayamadığım daha onlarca sanatçı…

Bellapais Manastırının harika ambiyansında Kıbrıslı sanatçıların oluşturduğu bir Senfoni Orkestrasını ilk konserlerinde dinlemek inanılmaz duygular yaşamamıza sebep oldu.

Müziğin iyileştirici ve birleştirici gücüne hep inanmışımdır ve Salı akşamı dinlediğim orkestra da bana aynı duyguları hissettirdi. Tüm konser boyunca manastırın içerisinde, çalan harika eserlere eşlik edercesine dolaşan bir güvercinin varlığı ise barışın habercisi gibiydi.
Umarım kalıcı bir Senfoni Orkestrası kurulur ve klasik müzik severlerin yıllardır özlemini çektiği bu konserler hep devam eder. Kıbrıs’ta yıllarca eğitim alan birçok genç de bu orkestralarda görev alır.

Bu konser Kıbrıs’ta bir tarihe imza attı. Bu konseri izleyenler inanılmaz bir keyif aldılar. Özellikle Ali Hoca’nın “Kıbrıs Orkestra Suiti” adlı eseri geceye damgasını vurdu. Dinleyen, izleyen herkesin gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi.
Öncelikle böyle bir orkestranın kurulmasına katkı koyan Cumhurbaşkanlığına, oluşmasında emek veren ve orkestranın isim babası Mustafa Kofalı’ya, Orkestrayı yöneten Ali Hoca’ya, katılan tüm sanatçılara ve bu orkestrada yer almayan ancak oluşacak bundan sonraki orkestralarda görev alacak tüm Kıbrıslı sanatçılara teşekkür ederiz. İyi ki varsınız.
Güzel olan her şey insanın hafızasından kaybolabilir, fakat sanatta asla. Leonardo da Vinci

ALİ HOCA: DEVAMI GELECEK

F.U: Sizi tanıyabilir miyiz?
A.H: İzmir Devlet Opera ve Balesinde orkestra şefi olarak çalışıyorum 26 yıldır. Besteciyim aynı zamanda.

F.U: Senfonik Özlem orkestrasının da şefisiniz değil mi?
A.H: Evet bu orkestranın şefi olarak görev aldım bu konserde.

F.U: Bu orkestra nasıl bir araya geldi?
A.H: Kıbrıs dışında ve Kıbrıs’ta yaşayan müzisyen arkadaşlar buluşarak bu orkestra kuruldu. İçinde emekli olan müzisyen ağabeylerimiz de var, çok genç müzisyen arkadaşlarımız da var. Mesela emekli olup Mağusa’ya yerleşen  Trompet sanatçısı Gökmen Noyan burada. Birkaç kuşak hep bir araya geldi. Genç müzisyen arkadaşlarımızla da burada tanıştık. Çok değerli Kıbrıslı müzisyenler var.

F.U: Çok beklenen ve istenen bir orkestraydı bu değil mi?
A.H: Evet. Müzik eğitimi almış gençler için bu orkestra bir başlangıç olacak. Bir ilk yaşanıyor bu gece. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası. Devamı gelecektir.

BURAK BEŞİR: LOS ANGELES’TEN GELDİM

F.U: Sizi tanıyabilir miyiz?
B.B: Ben flüt sanatçısı ve besteciyim.

F.U: Nereden geliyorsunuz?
B.B: Los Angeles’tan geliyorum. Bu tarihi konserde yer almak için. Hem arkadaşlarımla buluşmak hem ailemi görmek hem de böyle bir orkestrada yer almak gurur verici.

F.U: Ne kadar zamandır buradasınız?
B.B: 4-5 gün önce geldim. Sadece birkaç prova yapıp bu gece bu konseri veriyoruz. Konserler bittikten sonra Cuma gün tekrar döneceğim.

F.U: Los Angeles’ta nerede çalışıyorsunuz?
B.B: Los Angeles’ta Film Müzikleri Orkestrasında çalışıyorum. Ayrıca film müzikleri yapıyorum.

F.U: Bir gün Kıbrıs’a dönecek misiniz?
B.B: Mutlaka ilerde bir gün döneceğim. Ancak böyle organizasyonlar olduğu sürece gelmeye çalışacağım.

AYŞE KARAOĞLAN: EN GÜZEL ŞEY KIBRIS’TA OLMAK

F.U: Sizi tanıyabilir miyiz?
A.K: Ayşe Karaoğlan, keman sanatçısıyım.

F.U: Senfonik Özlem orkestrasında Konzertmeister olarak görev aldınız sanırım?
A.K: Evet.

F.U: Siz nereden geliyorsunuz?
A.K: Ben Kıbrıs’ta yaşıyorum. Güney Kıbrıs’ta Senfoni Orkestrasında çalışıyorum. Keman sanatçısı olarak.

F.U: Hep Kıbrıs’ta mıydınız?
A.K: Hayır ben yıllarca yurt dışında yaşayıp, çalıştım. En son Ankara Devlet Opera ve Balesinde Konzertmeister yardımcılığı yapıyordum. Güney Kıbrıs’taki senfoni Orkestrası tarafından misafir sanatçı olarak davet edildim. Biliyorsunuz kendi ülkemizde olmadığı için orda çalışmaya başladım. Ama benim için fark etmiyor, en güzel şey Kıbrıs’ta olmak. Müzik zaten bence barış için bir mesaj olmalı. Müzik çok güçlü bir elçidir barış adına.

F.U: Bu orkestrada yer almaktan dolayı neler hissediyorsunuz?
A.K: İlk kez böyle bir oluşum oluyor ülkemiz için bir tarihtir müzik adına. Çok heyecanlı ve mutluyum. Çok emek sarf edildi bu orkestrayı oluşturmak için. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Yıllar sonra kendi ülkemizde bir senfoni orkestrasında çalmak tüm arkadaşlarım gibi beni de heyecanlandırıyor. Adı da çok güzel düşünülmüş “ Senfonik Özlem”. Çok yerinde bir isim olmuş.

MEHMET AYBARS: BİRARADA OLMAK GÜZELDİ

F.U: Sizi tanıyabilir miyiz?
M.A: Mustafa Aybars. Ankara Devlet konservatuarından mezun oldum. Şu an yaklaşık 14 yıldır  Bursa Senfoni Orkestrasında Keman sanatçısıyım. Bursa Senfoni Orkestrası 2000 yılında kuruldu. O yıldan beri bu orkestrada görev yapıyorum.

F.U: Kıbrıs’ta bir senfoni orkestrası kurulursa Kıbrıs’a dönmeyi düşünür müsünüz?
M.A: Biraz zor bizim için artık. Orada evlendim. Bir düzen kurdum, ailem ve evim orada. Ama böyle organizasyonlara seve seve ve gururla katılırım.

F.U: Bu organizasyonda yer almak nasıl bir duygu?
M.A: Çok heyecanlandım tabii ki. Eski arkadaşlarımla, hocalarımla buluştum. Keyifli bir çalışma oldu. 4 prova yaptık. Zaten herkes kendi alanında uzman, çalışma zor olmadı. Bir araya gelmek ve keyifle prova yapmak güzeldi.

SİNEM SADRAZAM: ÇOK HEYECANLIYIM

F.U: Sizi tanıyabilir miyiz?
S.S: Sinem Sadrazam. Viyola sanatçısıyım. Orta-lise ve üniversiteyi Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarında tamamladım. Daha sonra da Avusturya’da Oda Müziği alanında master yaptım.

F.U: Neler hissediyorsun?
S.S: Çok heyecanlıyım. Bu senfoni orkestrasında çalmak her müzisyenin hayalidir. Kıbrıs’ın özlem duyduğu bir şey gerçekleşiyor bu akşam. İlk kez Kıbrıs’ta bir senfoni orkestrası kuruldu ve müzisyenler Kıbrıslı müzisyenler. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası yasası geçti ve kalıcı bir senfoni orkestramız olacak artık. Bu da mutluluk verici. Ayrıca bugün dünya sanat günü ve bu konserin bugün ilk kez olması daha da mutluluk vericidir. Bu orkestrada yer almak gurur verici.

F.U: Bu hafta 3 konser panlandı değil mi?
S.S: Evet bu gece Bellapais Manastırındayız. 16 Nisan Çarşamba gün Yakın Doğu Üniversitesinde Lefkoşa’da. Bu konser de halka açık değil. Ancak 17 Nisan Perşembe akşamı Mağusa Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayında halka açık bir konserimiz olacak. 

MUSTAFA KOFALI: 30 KİŞİ OLURUZ DEDİK 61 KİŞİ OLDUK

F.U: Sizi tanıyabilir miyiz?
M.K: Mustafa Kofalı Gönyelili’yim. 1981 yılında Ankara Devlet Konservatuarını sınavını kazanarak Ankara’ya gittim. 1990 yılında mezun olduktan sonra Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının sınavını kazanarak oranın üyesi oldum. 24 yıldır Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında çalışıyorum. Ankara Devlet Konservatuarında öğretmenlik yapıyorum.

F.U: Bu orkestranın kurulmasının öncüsüsünüz değil mi?
M.K: KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yasası geçtikten sonra orkestranın kurulması için Cumhurbaşkanlığı benimle irtibata geçti. Bir toplantı yapıldı. Ve Cumhurbaşkanımız Sn. Dr. Derviş Eroğlu bu orkestranın kurulması için tüm imkanlarını seferber edip çok hızlı bir şekilde çalışılmaya başlandı. Yasa çalışmalarının devam ettiği dönemde Ankara’da büyükelçimiz Mustafa Lakadamyalı ile bir sohbetimde biz Kıbrıslı sanatçıları bir araya getirip bir konser yapabilir miyiz dedim. Çok süratle Kıbrıs Cumhurbaşkanlığına bir yazı yazıldı. Oradan da çok süratle çalışmalara başlamamız için bir yazı geldi. Aralık ayından beri bu hazırlıklar devam ediyor.

F.U: Dünyanın birçok yerinde Senfoni Orkestralarında çalışan Kıbrıslı sanatçılarımız var. Onlara ulaşmak zor oldu mu?
M.K: Los Angeles’ten Burak Beşir geldi. İngiltere’den gelen var. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen sanatçı arkadaşlarımız var. Ayşe Karaoğlan var birçok ülkede önemli işler yapıp sonra Güney Kıbrıs’ta çalışmaya başlamış. Eğitimlerini tamamlayıp Kıbrıs’a dönen çok değerli arkadaşlarımız var. İlk bu fikri ortaya attığım zaman 30 kişi belki toparlanabiliriz diye düşünürken bu gece sahnede 61 sanatçı var. İnanılmaz bir coşku, inanılmaz bir sinerji var. Gelen konuklar unutulmaz bir gece yaşayacaklar.

F.U: Senfonik Özlem ismi çok uygun olmuş.
M.K: Evet bu ismi ben koydum. Hakikaten Kıbrıslı sanatçıların da Kıbrıs’ta yaşayan müzikseverlerin de özlemiydi böyle bir orkestra. O yüzden çok uygun olduğunu düşünüyorum.

F.U: Orkestranın tamamı Kıbrıslı sanatçılardan mı oluşuyor?
M.K: Neredeyse %90’nın üzeri öyle… Sadece eksik birkaç noktaya Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasından ve Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünden 2 arkadaşımızı aldık.

F.U: Bugün dünya sanat gününde böyle bir konser çok yerinde olmuş.
M.K: Evet 15 Nisan Dünya Sanat günü. Orkestranın adı Senfonik Özlem. Neredeyse orkestrayı oluşturanların tamamı Kıbrıs vatandaşı. Bu orkestrayı bu kadar kısa bir sürede toparlamak ve sadece 4 prova ile sahneye çıkmak bence çok özel bir durum. Ayrıca çalınacak eserler “bahar konseri” denilen  konserlerde tüm dünya ülkelerinde çalınan eserlerdir. Aynı programı uyguladık. Orkestra şefimiz Ali Hocanın büyük katkısı oldu. İlk kez Kıbrıs’ta seslendirilecek olan Ali Hocanın bir bestesi “Kıbrıs Orkestra Suit”i de dinleyicilere ayrı bir keyif verecektir.

F.U: Bu konserler devam edecek mi?
M.K: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yasasının çıkması bu konserlerin devamının geleceğinin kanıtıdır bence. Bu konser bir ilk ama son olmayacaktır. Burada kalıcı bir Senfoni Orkestrası kurulacaktır. Çok fazla müzisyen gençler var. Ayrıca mezun olup gelenler de olacaktır.

F.U: Son olarak ne söylemek istersiz?
M.K: Çok mutluyum, çok sevinçliyim. Hayal ettiğim bir projenin bu gece gerçekleşiyor olmasından dolayı da inanılmaz gururlu hissediyorum. Tekrardan Sn. Cumhurbaşkanımıza, katılan tüm sanatçı dostlarıma teşekkür ederim.