Dila BOZKURT

Büyük Han’da faaliyet gösteren Kıbrıs’ın Çiçekleri Takı Galerisi sahibi Güray Altun, seramik çalışmalarının yanı sıra, yeteneğiyle el işi ve resimde de eserler ortaya koyuyor…

Kıbrıs’ın Baf bölgesinde büyüyen Güray Altun, küçük yaşta babasının tayini nedeniyle, ailesi ile birlikte Ankara’ya taşınmış…

Orada 16 sene boyunca eğitimini tamamlayıp daha sonra anaokul öğretmeni olarak iş hayatına atılan Altun, “Çocukları her zaman çok sevmişimdir, bu yüzden önce öğretmenliği seçtim” diyerek anlatıyor.

 4 buçuk yıl süren bir öğretmenlik kariyerinden sonra 1976 yılında evlenip Kıbrıs’a geri dönen Altun, burada da öğretmenliğe devam ettiğini ifade ediyor.

Öğretmenliğe olan ilgisi yanında, çocukluktan gelen bir sanat aşkının olduğunu belirten Altun, bu aşkını “Çocukluktan beri her zaman sanata karşı bir merakım vardı, özellikle el sanatlarına çok düşkündüm ve sürekli resim yapardım. Eski yıllarda özel ders hiçbir zaman almadım. Daha sonra, Kadınlar Konseyinde gönüllü olarak çalıştım. O dönem, ressam Ali Atakan ile kadınlar için bir resim kursu açtık. Daha sonra yabancı bir ressamdan sağ beyni kullanarak daha kolay resim yapabilmek için,  8 haftalık bir kurs aldık” diyerek anlatıyor.

‘Çalışmalar için ilhamı nereden alıyorsunuz’ sorusuna “Koç Holding’in sahibinin bir sözü beni etkiledi. ‘Ya kimsenin yapmadığını yapacaksın,  ya ada en iyisin yapacaksın ticarette başarılı olabilmek için.’ Bu söz üzerine sadece bana ait bir ürün çıkarmaya karar verdim. Zaten bir becerim vardı, resim yapıyordum,  çiçekler üzerinde çalışıyordum. Aynı zamanda portreler yapıyordum. Bu tür bir e bir çalışmalar beni seramik çiçeklere yöneltti. Baktım ki beğenildi, bunun üzerinde durmaya ve geliştirmeye karar verdim.” diyerek cevap veriyor.

Teknik açıdan ise, Altun “O arık sanatçıya kalmış bir şeydir. Seramiğe boya katarak, geçeğe ne kadar yakın olması kişinin geçmişte yaşadıklarına ve odaklandığı şeylerin, birebir yapmanın içselliğiyle gelen bir yöntemdir” diyor.

Sadece seramiğe kısıtlı kalmayan Güray Altun, aynı zamanda kumaş ve kurdele gibi malzemelerden de çiçek takıları çalışmasını sürdürüyor.

“Geriye gidebilseydim, tekrardan aynı yolu çizerdim…”

Sanatçı “Geriye gidebilseydim, tekrardan aynı yolu çizerdim çünkü özgür bir ruhum var. Ben öyle masa başı bir hayat yaşayamam. Yani ben onu hiç seçmedim. Çocukları çok severdim, 28-30 seneye yakın öğretmenlik yaptım ama yoruldum. Yani bir yerde iş yapıyorsunuz, yoruluyorsunuz ve sanatı da seviyorsunuz… Ben bunun üzerine işime ara verdim ve daha sonra sanata yöneldim. Sanat konusunda çok iyi şeyler yaptığıma inanıyorum.” diyerek kendini ifade ediyor.

Kıbrıs’ın kuzeyi genelinde, Altun’un birçok farklı çalışmaları bulunuyor… Farklı restoranlarda duvar çalışmaları, belirli dükkânlarda resimleri, Doktor Küçük müzesinde eserleri, Girne ve Lefkoşa bölgelerinde iş sahibi olan insanların portreleri gibi fazlasıyla el emeği çalışmaları bulunuyor…