'Serbest bölge’ sır küpü
Başbakan, Türkiye temaslarında “KKTC’nin Serbest Bölge ilan edilmesini” istedi ancak geçmişte de defalarca gündeme gelen, denemesi yapılan bu projenin içeriğine dair ortada bilgi ya da paylaşım yok.
Başbakan Ersan Saner Türkiye ziyareti sırasında hazırladıkları ‘serbest bölge’ çalışmasını TC yetkilileriyle paylaştığını açıkladı ancak içerik vermedi. YENİDÜZEN ekonomi uzmanları ile “Serbest Bölge”yi görüştü. “Olumlu sonuç verebilir” diyen uzmanlar ve ekonomi çevreleri, düzgün planlama yapılmaması halinde çok ciddi mali sorunlar yaratabileceğinin de uyarısını yaptı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman: “Gitti gidiyor bir hükümetin başı olarak böyle ciddi bir konuda çalışma mı hazırladınız?”
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu: “Serbest bölge uygulamasıyla ilgili hiçbir altyapı çalışması yok. Uygulamayı tüm ülkeye yaymak sanayinin idam sehpası olur”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz: “Bu girişim doğru uygulanırsa ülkenin uluslararası ticaret ortamında rekabet edebilmesi için çok olumlu sonuçlar doğurabilir, ancak adımlar çok iyi planlanmalı”
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer: "Ekonomik kalkınmayla alakası olmayan, kurultaya yönelik bir adım”
Genç İş Adamları Derneği Başkanı Muhit İnce: “Getirileri olabilir ancak doğru uygulanmazsa götürüleri de olabilir”
Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür: “Dış talebi çeşitlendirmek çok önemli ancak iyi planlanmalı… Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım”
Ekonomist Mustafa Besim: “Bu uygulama için ülke altyapısı yetersiz. Mali olarak Türkiye’ye bağımlı bir ülke bu gibi adımlarda, maliyeye gelecek olumsuzlukları da düşünerek hareket etmelidir”
Ekonomist Mahmut Sezinler: “Tüm ülkeyi serbest bölge yapmak mümkün değil… Bazı bölgelerde uygulanacaksa da çok iyi planlama ve denetleme yapılmalı”
Derya ULUBATLI
Başbakan Ersan Saner Türkiye ziyareti sırasında “KKTC’nin ekonomisini geliştirip farklı gelir kaynakları elde edebilmesi için” hazırladıkları ‘serbest bölge’ çalışmasını TC yetkilileriyle paylaştığını açıkladı ancak içerik vermedi.
Dünya genelinde yabancı yatırımcının ülkeye gelmesini teşvik etmek amacıyla uygulanan ve vergiden ve gümrükten muaf tutulacak firmaların bulunacağı “özel bir ekonomik bölge” oluşturmak anlamına gelen ‘serbest bölge’ sisteminin adada uygulamaya gireceğine dair açıklama üzerine gözler, konuyla bağlantılı taraflara ve uzmanlara çevrildi.
Kıbrıs’ın kuzeyinde Mağusa serbest liman bölgesinde kullanılan bu sistemin daha geniş bir alana yayılma kararını yorumlayan tüm taraflar, bu uygulamanın ancak çok programlı ve disiplinli bir çalışma sonucunda yürürlüğe girebileceğini, aksi takdirde ülkeyi mali bir krize sokabileceğini savundu. Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ise, Saner’in bu çalışmayı kiminle yaptığını ve neye dayanarak Türkiye’deki yetkililere sunduğunu sordu. Bu çalışmadan kimsenin haberi olmadığını dile getiren Erhürman, “Gitti gidiyor bir hükümetin başı olarak böyle ciddi bir konuda çalışma mı hazırladınız?” açıklamasında bulundu.
Taraflar ne dedi?
‘Serbest bölge’ çalışmasının ciddi bir altyapı çalışması gerektirdiğini belirten Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu, Kıbrıs’ın kuzeyinde bununla ilgili bir çalışma yapılmadığını kaydetti. Kamacıoğlu, uygulamayı tüm ülkeye yaymanın ‘yerel sanayi için idam sehpası’ olacağı uyarısında da bulundu. Bu sistemin ticaretteki rekabet ortamında yer bulabilmek için çok iyi bir uygulama olduğunu söyleyen Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz ise, doğru adımları atabilmek için tüm tarafların katılacağı geniş çaplı bir planlama yapılması gerektiğinin altını çizdi. Öte yandan Genç İş Adamları Derneği Başkanı Muhit İnce uygulamanın ülkeye olumlu katkıları olabileceğini ancak sınırların ve şartların iyi belirlenmesi gerektiğini ifade etti. İnce “uygulamanın getirileri olabileceği gibi, götürüleri de olabilir” dedi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer Saner’in açıklamasını ‘kurultay için atılmış bir adım’ olarak değerlendirdi. Bu adımın ekonomik kalkınma için atılması gereken adımlarla alakası olmadığını savunan Gürcafer, “çıkarın artık o pembe gözlükleri gözünüzden. Ülke gerçeklerini görün ve çözmeye çaba harcayın” dedi. Konuyu yorumlayan Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür ise dış talebi çeşitlendirmenin büyük önem taşıdığını ancak planlama eksikliğinin olumsuz sonuçlar soğurabileceğini aktardı. Özgür, “kaş yapalım derken göz çıkarmayalım” şeklinde konuştu.
Ekonomistlerin yorumu ne?
Öte yandan ekonomistler, ‘serbest bölge’nin Dubai, Çin ve Japonya gibi birçok farklı ülkede uygulanan ve doğru uygulandığında oldukça pozitif sonuçlar doğurabilecek bir sistem olduğunu vurgularken, aksi bir durumda ciddi ekonomik sarsıntılara da yol açabileceğinin altını çizdi. Böyle bir adım için ülkedeki altyapının yetersiz olduğunu savunan ekonomi uzmanları, yetkilileri konuyla ilgili doğru adımlar atmaya çağırdı.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu:
“Uygulamayı tüm ülkeye yaymak sanayinin idam sehpası olur”
Serbest bölge uygulamasıyla ilgili hiçbir altyapı çalışması olmadığını belirten Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu, bunun çok geniş bir kavram olduğunu ve iyice ölçüp tartmadan uygulamaya giremeyeceğini vurguladı. Ülkenin bazı noktalarında serbest bölgeler kurmanın mantıklı olabileceğini aktaran Kamacıoğlu, doğru yapılmadığı takdirde ekonomiden ciddi götürüleri de olabileceğinin altını çizdi. Kamacıoğlu şöyle devam etti: “Tüm ülkeyi serbest bölge yapmak elbette mümkün değildir. Öyle bir durumda bizim üretimi komple kapatıp anahtarlarımızı devlete vermemiz gerekir. Bölgesel bazda bir ‘serbest bölge’ uygulaması yapıp buraları turistler için cazibe merkezi haline getirmek belki mantıklı olabilir, bu ayrı bir durumdur ancak diğer türlüsü düşünülürse buradaki bütün üretimi kapatmamız gerekir. Bu da sanayi için idam sehpası olur. Böyle bir karar almak için çok ciddi çalışmalar yapmak gerekir”.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz:
“Adımlar iyi düşünülerek atılmalı”
Dünyada serbest bölge uygulamasının çok farklı örnekleri olduğunu ifade eden Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, bu konudaki adımların çok iyi düşünülerek atılması gerektiğini belirtti. Deniz şunları söyledi: “Böyle bir adım atılmasını iş dünyası olarak biz de destekleriz ancak burada önemli olan nasıl bir serbest bölge uygulaması yapılacağının tartışmaya açılmasıdır. Bu konu mutlaka iyice çalışılmalı ve konuyla ilgili farklı görüşler alınmalıdır. Coğrafi konum, ülkenin mevcut durumu gibi faktörler düşünülerek bize nasıl bir serbest bölgenin uygun olacağını konuşmalı ve planlamalıyız. Bu çok geniş çaplı bir planlama gerektirmektedir. Tüm kesimlerin görüşleri alınmalı ve bize en uygun olacak şekil uyarlanmalıdır”.
“Serbest bölge fikri çok güzel ama bu konuda yapılacak planlamalar çok önemli”
Başbakan Saner’in açıklamasını da değerlendiren Deniz, bu adım fikrinin kendilerini sevindirdiğini ancak serbest bölge çalışmalarıyla ilgili kendileriyle henüz iletişime geçilmediğini de söyledi. Deniz, bu konuda geniş katılımlı bir çalışma talep edeceklerini de sözlerine ekledi. Serbest ticaret adımının olumlu sonuçlar doğurabileceğini yineleyen Deniz şöyle devam etti: “Üzerimizdeki ambargo ve izolasyonları da düşündüğümüzde 1974’ten günümüze, bulunduğumuz coğrafyada ekonomik olarak tanınmamızın adımları bir türlü atılmadı. Turgut Özal 80’li yıllarda ‘serbest bölge’ sistemini önermişti ancak bu o zamanki hükümet tarafından kabul edilmedi. O yüzden bugün artık düşünülmeli ve tartışılmalıdır. Ben bu sistemin, mevcut statümüzde bu coğrafyadaki diğer ülkelerle ticaretteki rekabet ortamında yer bulabilmemiz için olumlu bir adım olabileceğine inanıyorum. Geç de olsa bu adımı atmalıyız, ancak bunu çok iyi planlayarak yapmalıyız”.
Genç İş Adamları Derneği Başkanı Muhit İnce:
“Getirileri kadar götürüleri de olabilir”
Dünyada farklı serbest bölge modelleri olduğunu söyleyen Genç İş Adamları Derneği Başkanı Muhit İnce, bunun en önemli örneklerinden birinin Dubai’de uygulandığını söyledi. Serbest ticaretin en genel tanımıyla bir bölgeyi merkez haline getirip ticareti oradan yönetebilmek olduğunu aktaran İnce, doğru kurgulanıp uygulandığı takdirde ülkeye bir katkı değer oluşturabileceğinin de altını çizdi. İnce şöyle devam etti: “Bu sistem ülkelere katkı sağlayabilir ancak bunun üzerinde iyi çalışılması ve konunun iyice netleştirilmesi lazım. Meselenin altının doldurulması kaydıyla serbest bölge için katkı koyulabilir ve olumlu görüş sunulabilir ancak bu çok hassas bir konudur ve değerlendirmesi iyi yapılmalıdır. Devlet bunu iyi bir şekilde kontrol etmezse olumsuz sonuçlar da doğurabilir”.
Bu sistemin daha önce de konuşulduğunu ancak denenmediğini ifade eden İnce, doğru uygulanırsa ülkenin tanınmasında fayda sağlayabileceğini ama vergi muafiyetinden dolayı devletten birtakım götürüleri de olabileceğini anlattı. İnce şunları söyledi: “Şu an Mağusa serbest liman bölgesinde vergiden muaf firmalar var ancak tam olarak planlanan serbest bölge durumunda değiller. Eğer bu sistem gerçekten uygulanacaksa ülkenin tanınmasında etkileri olabilir ama yurtdışından gelecek firmaların burada doğru şekilde konuşlanması ve iyi denetlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu bölgede faaliyet gösterecek firmalar vergiden muaf oldukları için devletten bazı götürüleri de olması muhtemeldir. O yüzden bu, çok iyi denetlenerek ve programlanarak atılması gereken bir adımdır”.
Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür:
“Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım”
Sadece dış talebe dayalı bir ekonomik modelin çok kırılgan olacağına dikkat çeken Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür, bunun pandemi döneminde daha iyi anlaşıldığını söyledi. Bu anlamda her şekilde iç talebi üretime dayalı olarak mümkün olduğunca canlı tutmak gerektiğini ifade eden Özgür, dış talebi çeşitlendirmenin de büyük önem taşıdığını aktardı. Serbest bölge uygulamasının çok iyi planlanması gerektiğini dile getiren Özgür şunları söyledi: “Kuşkusuz bu dönüşümün öngörülebilir, iyi planlanmış bir program çerçevesinde hayat bulması gerekir. Çünkü örneğin, dış talebi çeşitlendirmek için atacağınız birtakım adımlar devlet dengesini ve kamu maliyesi gelir ve giderlerini de ister istemez etkileyecektir. Siz uygulayacağınız programla bu gibi etkileri tolere edebilecek bir yapı yaratırken, diğer yandan dış talebi artırmayı başarırsanız ekonominin kırılganlığını da azaltabilirsiniz. Eğer aklınıza estiğince işler yapmaya kalkarsanız, bir bakarsınız ki dış talebi canlandırmak için attığınız adımlar günün sonunda size çok pahalıya da mal olmuş. Serbest bölge konusu da böyle bir şeydir. Avrupa Birliği desteğiyle AB üyesi olmayan ülkelerde gümrük duvarları dışında bırakılan bölgeler yaratılarak esasen üretim ve ihracat teşvik edilir. Konunun projelendirilmesi ve makroekonomik göstergeler üzerinde yaratacağı etkiye ilişkin projeksiyon çalışmaları yapılması gerekir ki kaş yapalım derken göz çıkarılmasın, Kıbrıs Türk halkı kendi ayakları üzerinde durabilen bir sistem tahayyülünden uzaklaşmasın, aksine bu tahayyüle yakınlaşsın”.
Ekonomist Mustafa Besim:
“Bu uygulama için altyapımız yetersiz”
Serbest bölgelerin özellikle 80’li yıllara kadar çok popüler ve ülkelerin belli ekonomik aktiviteler yaratmak için ilgi duyduğu alanlar olduğunu ifade eden Ekonomist Mustafa Besim, bunun en bilinen örneklerinin Çin ve Japonya gibi Asya ülkelerinde yapıldığını söyledi. Belli endüstri bölgeleri yaratıp gümrüksüz, vergisiz hizmetler satarak ekonomiyi canlandırmak üzerine bir sistem kurgulandığını anlatan Besim, bu uygulamanın daha çok, ticaret akımlarının uygun olduğu lokasyon ya da uçuş yollarında yapıldığını belirtti. Bu sistemin uygulanabilir olması için ülke altyapılarının çok iyi olması gerektiğini de vurgulayan Besim şöyle devam etti: “Buralara müşteri ya da yatırımcı çekebilmek için ülkenin her türlü altyapısının çok iyi olması lazım. Enerji, iletişim, ulaşım gibi şartlarınızın çok uygun olmalıdır ki kişiler sizin ülkenizi tercih etsin. O yüzden bu gibi kararlar alınırken, bahsedilen altyapıların da hazır ve uygun olduğundan emin olmak gerekmektedir. Eğer siz Ankara’dan bir yolcuyu buraya 1500 TL’ye getirir, ama burada serbest bölge yapıp mal satacağınızı söylerseniz kimse gelmez. Gelmeleri için ulaşım, konaklama ve barınma gibi unsurlar da uygun fiyatlı olmalıdır. Bu da çok ciddi ve kapsamlı çalışmalar gerektirir. Biz şimdi bile altyapı sıkıntıları yaşıyoruz, bunlar halledilmeden müşterileri cezp edecek ve buraya çekecek ortamı yaratamazsınız”.
KKTC’nin başka ülkelerle rekabet edebilecek koşullarda mal ve hizmet üretebilmesi gerektiğini de aktaran Besim, artık birçok ülkenin vergilerini çok düşürdüğünü ve vergi muafiyetinin bir avantaj sayılmadığını belirtti. Besim, “ticaret yapabilmek için vergisizliğin yanında başka üstünlükler de gerekmektedir” şeklinde konuştu. Bu altyapıların tamamlanmasının güç olduğuna inandığını dile getiren Besim, “zaten bu altyapıları halledersek, kendi sanayimizi rekabet eder duruma getiririz” dedi.
Bu işin maliye boyutunun da çok iyi ölçülüp tartılması gerektiğini savunan Besim şöyle devam etti: “Bunun mutlaka maliye boyutu da düşünülmeli. Gümrüksüz vergisiz malların maliyeyi nasıl etkileyeceği hesaplanmalı ve özellikle bizim gibi mali olarak Türkiye’ye bağımlı bir ülke bu gibi adımlarda, maliyeye gelecek olumsuzlukları da düşünerek hareket etmelidir. Ne yazık ki bizim kendi doğal kaynağımız ve üretimimiz yoktur. Bu yüzden böylesi adımlar tüm kesimlerle tartışılarak alınacak kararlardır”.
Ekonomist Mahmut Sezinler:
“Planlama ve denetleme şart”
Tüm ülkeyi serbest bölge yapmanın mümkün olmayacağını savunan Ekonomist Mahmut Sezinler, sadece belirli bölgelerde bu uygulamayı başlatmanın mümkün olabileceğini ancak bunun çok iyi planlanması ve denetlenmesi gerektiğini belirtti. Şu an Mağusa’da serbest liman olduğunu ve bu bölgede uygulamanın yapıldığını anlatan Sezinler, bu alanları çoğaltmanın ülkeye gelecek mallardaki standartları düşürmemesi gerektiğine de dikkat çekti.
Şu an Kıbrıs’ta oluşturulacak bir serbest bölge faaliyetinin devlete bir getirisi olmayacağına inandığını söyleyen Sezinler, şöyle devam etti: “Şu an Kıbrıs’taki ticari faaliyetlere baktığımızda, serbest bölgenin bu faaliyetlere bir getirisi olacağını düşünmüyorum. Zaten bize gelen şeylerin çoğu Türkiye’den geliyor. Kıbrıs’ta böyle bir şey oluşursa nereden gelecek? Tanınmayan bir ülke olduğumuz için buraya farklı ülkelerden gemiler ve uçaklar gelmiyor. O yüzden bence serbest bölge olursa da değişen bir şey olmayacak, yine aynı yerlerden ürünler gelecek. Ekonomi de yine çoğunlukla Türkiye’den gelen kişilerle dönecek. O yüzden bunun devlete bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Kıbrıs’taki olası bir serbest bölgenin herhangi bir ekonomik devinim yaratacağına şu an için inanmıyorum. Bu adım atılırsa, popülizmden öteye giden bir adım olmayacaktır”.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman:
“Serbest bölge çalışması kiminle hazırlandı?”
“Ersan Saner, Türkiye’de yaptığı açıklamada, serbest bölge çalışmasını hazırladıklarını ve Sn. Oktay’a sunduklarını söyledi. Kiminle hazırladınız Sn. Saner? Bu ülkenin ekonomik örgütlerinin, sendikalarının, muhalefet partilerinin, bilim insanlarının haberi bile yok ama siz böyle ciddi bir konuda çalışma hazırladınız ve bunu Sn. Oktay’a mı sundunuz? Hem de bu kadar uzun erimli bir konuda, gitti gidiyor, ha var ha yok bir hükumetin başı olarak!
İki ihtimal var: Ya aslında böyle bir çalışma yokken hem de Türkiye ile ilişkiler çerçevesinde var diyorsunuz ki bu çok kötü; ya da bu memlekette haberi olması gereken kimsenin haberi yokken bu “çalışma”yı kendi kendinize hazırlatıp ilk kez Sn. Oktay’a sunuyorsunuz ki bu daha da kötü!!! Cılkını çıkardınız artık! Bu memleket, bu halk sizin kurultayınızın oyuncağı değildir"
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer:
"Ekonomik kalkınmayla alakası olmayan bir adım”
Ulusal Birlik Partisi (UBP) kurultayına çok az bir zaman kala “KKTC’nin serbest bölge olması projesinin” reklamlarının yapılmaya başlandığını savunan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, şunları söyledi: “Yığılmış mazbatalar, kapıya dayanmış banka taksitleri, her geçen gün artan faizler, kepenk kapatan işletmeler, eriyen ulusal sermaye karşısında ciddi endişenin hakim. Bıraktık iyiye gitme arayışını, daha kötü olmayalım gailesi içerisindeyiz. Ekonomik kalkınma için gerekli olanlarla uzaktan yakından alakası olmayan işler yapıyorsunuz. Kurultaya bir ay kala şimdi bir de tüm KKTC’nin serbest bölge olması projesinin reklamlarını yapmaya başladınız. Peki kim hazırlıyor bu projeyi sizlere. Üniversitelerimizin değerli ekonomistleri bu çalışmanın içerisinde mi? Ülkemiz iş dünyasının bundan haberleri var mı? Sivil toplum örgütleri ile paylaştınız mı? ‘Gölge etme başka ihsan istemez’ diyecek noktaya getirdiniz kendi kendinizi”.
Erhürman’dan Saner’e: “Serbest bölge çalışmasını kiminle hazırladınız?”