SERDAR DENKTAŞ AKINCI’DAN NE İSTEDİ?
Aslında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı parti başkanlarını New York’a davet etmişti.
Olur da New York’ta ‘5’li zirve’ yapılırsa, mecliste temsil edilen partilerin başkanlarını orada yanında görmek istiyordu.
Anastasiadis ‘ulusal konsey’ çatısı altında parti başkanlarını zirveye götüreceğini söylemişti.
Akıncı da benzer şekilde, çözüm için kritik bir toplantıda uzaktan haberleşmek yerine partilerin liderleriyle istişare etmek istiyordu.
Geçmişte de benzerleri vardı.
2000 yılında mesela, Klerides’le görüşmeye giden Rauf Denktaş, parti liderlerini de davet etmişti. Bazı parti başkanları oradaydı.
BM’nin ‘geri kalmış ülkeler’den gazetecilere dönük bir eğitim programı kapsamında New York’taydım o günlerde ve hem Denktaş’la, hem Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’yla, hem de parti liderleriyle görüşmüş, röportajlar yapmıştım.
Denktaş ile Klerides o dönemlerde ‘dolaylı’ dahi görüşmüyorlardı.
Sonraki süreçte önce yemekli buluşmalar, ardından da ‘doğrudan’ görüşmeler başlamıştı.
Denktaş New York’a giden parti başkanlarına zaman zaman bilgi veriyordu. Onlardan görüş ve nabız da alıyordu herhalde…
Her neyse…
***
Akıncı’nın New Yorkiçin düşündüğü davet gerçekleşemedi. Zira New York’ta ‘5’li toplantı’ olamayacağı önceden belliydi. Nitekim New York’ta 5’li olmadığı gibi, ikili görüşmeler de ciddi bir tıkanıklıkla sona erdi.
Mont Pelerin süreci, New York’un küllerinin üzerine inşa edildi. İlki çok iyi gitti. İkinci de ise işler yolunda gitmedi. Yeniden tıkanıklık baş gösterdi. Görüşmeler kopma noktasına geldi.
Sonra Kıbrıs’ta Eide bir yolunu bulup liderleri yeniden masaya oturttu.
Şimdi 9 Ocak’ta Cenevre’ye taşınacak Kıbrıs müzakere masasının son iki aylık özeti böyle…
Kırılma noktası hep ‘5’li ya da çoklu toplantı’ oldu.
Şimdi gelinen aşamada liderler farklı yorumlarda bulunsalar da ilk defa garantörlerin de katılacağı bir formata geçilmiş olacak.
Bir başka deyişle, iki ay önce New York’ta olması öngörülen toplantı biçimi Cenevre’de yapılacak.
Dolayısıyla Akıncı’nın parti başkanlarına daveti, zaman ve mekan değişmekle beraber ‘5’li zirve’ için geçerli artık…
***
İki muhalefet partisi, Cenevre’de Genel Başkan düzeyinde hazır olduklarını açıklamışlardı. Hem CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, hem de TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit Akıncı’nın davetine anında olumlu cevap vermişlerdi.
Peki ya diğer iki parti? Yani hükümetteki UBP ve DP’nin tavrı neydi?
Gazeteciler Birliği’nde ‘Medya-Cumhurbaşkanı Buluşması’na katılan Cumhurbaşkanı Akıncı bu soruya iki kademeli cevap verdi.
Akıncı’nın açıklamalarına göre Başbakan ve UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’den henüz ne olumlu, ne de olumsuz bir cevap var.
Başbakan Yardımcısı ve DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ise Akıncı’ya bir mektup yazmış. Demiş ki Denktaş “Sayın Başkan, madem beni Cenevre’ye davet ediyorsunuz, ‘anlaşma taslağı’nın bir kopyasını da yollayın lütfen…”
Akıncı bu cevabı alınca ekibini çağırıp, “Yahu, taslak anlaşma metni mi var ve benden gizli mi tutuyorsunuz?” diye sormuş.
Espri tabii bu!..
Nitekim Cumhurbaşkanı bunu anlatınca KTGB lokalindeki herkes de kahkahayı bastı. Zira ortada hiçbir net durum yokken ‘HAYIR’ kampanyasına soyunan Serdar Denktaş’ın ‘olmayan metni’ Cumhurbaşkanı’ndan resmen talep etmesi gerçekten de çok komik bir durum…
Sonra bir mektup daha yazmış Denktaş, bu sefer de “Kurultayımı yapıyorum, yeni seçilecek yetkili organlar karar verecek buna” demiş.
Oynamayacak gelinin ya yeni, ya yeri darmış…