CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu hükümet kurma görevini aldıktan sonra Meclis’te temsil edilen siyasi parti yetkilileriyle 2 tur temas yaptı. Bu temasların ilkinde CTP-BG’nin koalisyon ilkeleritaraflara yazılı olarak iletildi. İkincide de görüşler alındı. Ardından da PM’den yetki alınarak DP-UG ile koalisyon görüşmelerine resmen başlandı.
DP ve Serdar Denktaş bu aşamada CTP’nin tek alternatifinin kendileri olduğunu sanarak, deyim yerindeyse “yükünü yığmaya” başladı.
Öncelikle Kıbrıs sorununda “yeni bir süreç” ten bahsetmeye ve bugüne kadar sağlanan bütün ilerlemeleleri çöpe atarak görüşmelere yeni baştan ve yeni zeminde başlamak gibi CTP’nin asla kabul edemeyeceği konuları masaya taşıdı.
Sonra da pazarlığa 10 bakanlık makamının paylaşımı olarak bakmadıklarını, Başbakanlık, Meclis Başkanlığı ve Meclis Başkan Yardımcılığı da dahil olmak üzere 13 makam paylaşımı olarak baktıklarını belirten garip bir yaklaşım ortaya koydu.
İlkesel olarak Başbakanlığın en büyük parti başkanına verildiğini, Meclis başkanlığının yine en çok milletvekili olan iktidar partisine, yardımcılığın da ana muhalefete verilmesinin gerektiğini kabullenmek istemedi.
Son olarak dün akşam heyetlerarası görüşmeye başkanların da katılarak sıkıntıların aşılması denendi. Ama Serdar Denktaş toplantıya başlamadan önce Özkan beyle başbaşa görüşmek istedi. Çok kısa süren bu görüşme sonrasında da görüşmelerin çöktüğü ilan edildi.
Neden böyle davrandı, aklının bir kenarında ne var bilemem. Ama bildiğim Serdar bey bu tavrıyla partisini sıkıntıya soktu.
Daha önce de yazdım. Serdar beyin partisi her ne kadar da %23 oyla ve 12 milletvekili çıkardıysa bile bu vekillerin önemli bir bölümü DP’den değil, UG kanadındandır. Elbette bu durum DP’nin kendi iç sorunudur. Ancak DP’nin hükümet dışında kalarak bu yapıyı DP çatısı altında bütünleştirmesi sanırım çok kolay değildir.
İkinci olarak Türkiye hem Serdar beyin kendisine, hem de DP’nin şimdiki hamisi durumundaki Eroğlu’na karşı mesafelidir. Bunu aşmasının yolu da kurulacak ve büyük olasılıklı başarılı olacak CTP’li bir koalisyonda yer almasıydı.
Serdar bey bu tavrıyla her ikisini de ıskalamıştır. Muhtemelen şimdi CTP’nin, UBP ile görüşmemesi, ya da görüşürse anlaşmaması için dua ediyor.
Serdar beyin asıl hedefi hükümet kurma görevinin Yorgancıoğlu’na verilmesini 2 gün geciktiren Eroğlu’nun da desteğiyle UBP ile DP’yi bir biçimde biraraya getirmektir.
Bu 2 günlük sürede UBP-DP-TDP ile 3’lü koalisyon için zemin yoklaması yapmış, bunu da bütün partilerin katılımı ile 4’lü koalisyon diye yansıtmıştır.
Halbuki UBP’ye 4, TDP’ye 2 kendine de 3 bakanlık önerdi. Hesap tutmadı ama herhalde 1 de pazarlık için bıraktı. O dönemde UBP’nin kesin olarak reddettiği bu önerisini ileri götürmek ve ısrarla sağın birlikteliğini sağlamak isteyebilir.
Dün olanaksız olan birleşme, Serdar beye göre yarın olanaklı olabilir. Sanırım Serdar Denktaş, Eroğlu’nun da telkinleriyle bunu yeniden denemek isteyecektir.
Ne diyelim kendi bilir. Ama bu kararı ile önemli bir fırsatı teptiğini önümüzdeki günlerde anlayacaktır. O zaman da kendisi için çok geç olacaktır.
Siyaset başka tanımlarının yanında atılması gereken adımları zamanında ve doğru yönde atma sanatıdır. Bunu ıskaladığınızda bedelini de ödersiniz.