10 günlük bir tatilden sonra adamıza döndüm. Bakıyorum da hakkını aradığı için Serdarlı liglerden ihraç edilmiş. Bu kararı, yurtdışında tatildeyken Zeki Kayalp kardeşimin mesajı ile öğrendim. Ancak, konunun detayları ile ilgili gelişmeleri adaya döndükten sonra araştırıp örgendim.

Bir takımı ligden ihraç etmek, tüzük, talimat ve genelgelere göre federasyona verilmiş bir yetkidir. Bu konudan bakıldığında federasyon yüzde yüz haklıdır. Çünkü yasalar bunu gerektirir ve federasyon bu yasalara uymak zorundadır.

Bu konuda federasyon, üzerine düşen görevi “yasalar ve talimatlar açısından” yerine getirmenin rahatlığı içerisinde olabilir. Çünkü kendileri açısından herhangi bir yanlış uygulama yoktur.   Kendilerini haklı kılan yasa ve tüzük maddeleri açıktır ve gelinen noktada onları uygulamakla yetkilidirler.

Ama her şey bununla bitmiyor maalesef.  

Kamu vicdanındaki adaletsizlik ortada dururken ve insanların kafasındaki çelişkiler varken bunu bu şekilde kestirip atmak doğru değildir.

“Şike bir duman gibidir tutamazsınız ve kanıtlayamazsınız” deniliyor. Ya da “Minareyi çalacak olanlar kılıfını önceden hazırlarlar” düşüncesi, ülkemizde yaygınlaşmış bir felsefe olarak önümüzde duruyor. Yanlışı ve adaletsizliği, haklıyı ve haksızı, doğruyu ve yanlışı, güzeli ve çirkini ayırt edecek bir durumda değilsek, her şeyi kabullenmiş sayılmaz mıyız?

Her şeyi kabullenince de, ahlaksızlık, adaletsizlik, emek hırsızlığı ve bununla beraber bir çok yanlış ve şaibeli işler bu ülkede değer bulmaya devam edecektir.

İşte bu noktada Serdarlı halkının isyanını haklı buluyorum. Bir köy halkının, sırf birileri menfaat sağlayacak diye, gençlerinin usulsüzlük ve ahlaksızlığa kurban edilmesine karşı çıkmak istemeleri yanlış mıdır?

Tüzük ve yasaların bu noktada ne yazdığı çok da umurumda değildir. Önemli olan bir kurumda veya ülkede, adaleti eşit şekilde sağlayabilmektir. Bunu yapmadığımız sürece, kimsenin kimseye ne güveni ne de saygısı kalıyor. Üstelik de adalete inancını kaybediyor.

Serdarlı halkının isyanı, şanlı kulüplerinin adını temize çıkarmak içindir. Sporla ilgilenen birçok sporsever, Çetinkaya- Serdarlı maçında, bir şeylerin döndüğüne inanıyor. Ne derseniz deyiniz, ortada mağdur olan bir Serdarlı kulübü vardır ve bunun üzerine gitmek istemekle de doğru yapıyorlar.

Herkesin dediği gibi, çok güzel planlanmış bir operasyonla ligden düşürüleceksiniz, hem de hakkınızı aramak için yargıya başvurduğunuzda, yasalar ve talimatlar gereği ligden ihraç edileceksiniz. Bu hangi vicdana ve adalete sığıyor? Yasalar matematik değildir. Anlayış ve adalete göre uyarlanabilir. 

Bu ülkede şikenin olmadığını kim iddia edebilir ki? Her yıl bu konuda hoş olmayan kokular burnumuza gelmiyor mu? Bu yıl da böyle bir olay yaşanmış ve Serdarlı halkı mağdur olmuş. Haksızlığa uğradıklarına ve kendilerinin kurban edildiklerine inanıyorlar. O zaman bırakınız bu insanlar bu olayı adalete teslim etsin. Haklı ve haksız ortaya çıksın. Neden engel olunmaya çalışıldı?

Bence federasyonun bu konuda Serdarlı ile birlikte hareket etmesi gerekirdi. Federasyonun işi sadece talimatları uygulamak değildir. Futbolu kemiren şikenin üzerine gitmek, emek hırsızlarını ortaya çıkarmak ve gerekli cezaları almaları için mücadele etmektir.

FIFA’nın üzerinde durduğu en önemli konulardan biri şike, diğeri doping değil midir? İşte size fırsat. Hangi kulüp size şike için başlatacağınız mücadelede karşı çıkabilir ki? Temiz futbol, temiz toplum ve temiz gençlik istiyorsanız işte size fırsat.

YİM’e başvurmak için 2/3 oranındaki çoğunluğun sağlanmasına siz öncülük edin. Öncülük edin ki kararlılığınızın herkes farkına varsın. Rahatlatın kamunun vicdanını. Bundan sonra kimse böyle bir şeye tevessül edemesin.

Açın Serdarlı’nın önünü ve bu işin peşini bırakmasın. Herkesin kafasındaki kuşkuları ortadan kaldırmak istiyorsanız Serdarlı’ya destek çıkın.  Bu işi kestirip atmak, futbola zarar verenlerin önünü açmaktan başka bir işe yaramaz. Sırf hakkını arayacak ve eğer varsa şikenin gerçekleşmesini ortaya çıkaracak diye bir kulübü bu şekilde cezalandıramazsınız. 

Kararınızı bir daha gözden geçirin ve Serdarlı’nın önünü açın sayın başkan...