Sergide Muratağa-Atlılar-Sandallar, Dohni, Palekitre ve Galatya katliamından tuvale ve seramiğe yansıyanlar var…
“Acıdan Umuda” başlıklı resim, heykel ve seramik sergisine eserleriyle katılan Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum sanatçılar, iki toplumun yaşadığı acıları ele alıyorlar, bu ortak acıyı geleceğe yönelik bir umuda dönüştürmeye çalışıyorlar… Acıların karşılıklı olarak kabul edilerek geleceğe doğru barışçıl biçimde yürünmesi için uğraş veriyorlar… Sergide Kıbrıs’ta yaşanmış katliamlara dair eserler dikkat çekici: Muratağa-Atlılar-Sandallar, Palekitre, Dohni katliamlarının yanısıra, Galatya’da yaşanan katliamda eşini ve oğlunu kaybeden Panayota Hanım’ın acısı ve bekleyişi de tuvale yansıyor… Sergide Muratağa-Atlılar-Sandallar, Dohni, Palekitre ve Galatya katliamından tuvale ve seramiğe yansıyanlar var…
Bu eserleri üreten sanatçılar kimlerdir? Lefkoşa’da, Ledra Palas geçiş noktasından 200 metre kadar ileride olan Stelyos Vakfı Merkezi’nde, AKEL Yeniden Yakınlaşma Bürosu, İki toplumlu kayıp yakınları ve savaş mağdurları örgütü “Birlikte Başarabiliriz” ile “Kültürel Hareket” tarafından birlikte açılan “Acıdan Umuda” başlıklı sergi, 31 Ocak 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilecek… Bu sergiye katılan sanatçılar hakkında bilgiler şöyle:
SERGİNİN KÜRATÖRÜ NİLGÜN GÜNEY…
Serginin küratörü ve aynı zamanda “Palekitre katliamından gerida kalanlar” ve “Onlar artık başka yerdeler” başlıklı iki resimiyle bu sergide yer alan resim sanatçısı Nilgün Güney’in sergi kataloğunda yer alan özgeçmişi özetle şöyle:
“Nilgün Güney 1952 yılında dünyaya geldi, Kıbrıslıtürkler’in ilk profesyonel ressamı İsmet V. Güney’in kızıdır. İsmet V. Güney, Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağını dizayn etmişti. Nilgün İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nden master derecesiyle Grafik bölümünden 1976 yılında mezun oldu. 1977 ile 1998 yılları arasında Kıbrıs’taki orta dereceli okullarda resim, sanat tarihi ve grafik dizayn dersleri verdi.
1983 ile 2023 yılları arasında 11 kişisel sergi açtı. Kıbrıs, Türkiye, Londra, Belçika, Fransa, İspanya ve Avusturya’da 1981-2022 yılları arasında çeşitli karma sergilere katıldı. 1992 yılında “Başka bir yerden” başlıklı öykü kitabı yayımlandı. 1993 ile 1998 yıllarında Anton Nussbichler tarafından Holsözter-Avusturya’da düzenlenen, mazara çizim ve resmetmeye dair “Oriental ve oksidan arasında sanat atölyeleri”ne katıldı. 2002 yılında “Avrupa-Akdeniz Sanat Derneği” EMAA’nın kurucusuydu ve başkan ve yönetim kurulu üyesi olarak 2008 yılına kadar bu dernekte çalışmalarını sürdürdü. Bu süre içerisinde Ledra Palas’taki ölü bölgede “Çizgi dışı” sanat performansları, “Gündoğumundan günbatımına” başlıklı sanatçılarla kamplar, atölye çalışmaları, sergiler, slide gösterileri ve benzer etkinlikleri EKATE ile birlikte iki toplumlu olarak organize etti. 2012-2013 yıllarında araştırmacı gazeteci Sevgül Uludağ’la birlikte gönüllü olarak iki toplumlu sanat atölyeleri ve sergisini yönetti. Lefkoşa’da Goethe Enstitüsü’nde açılan “Gerçeğin Rengi” başlıklı bu sergi, Kıbrıs’taki kayıplar ve toplu mezarlarla ilgiliydi.
Grafik dizayn alanında afişleri, logoları, posta pulları, kitap ve dergi kapakları yayımladı. Farklı örgütlerden aldığı ödüller, onur belgeleri ve plaketleri vardır. 2017 yılında Slovakya Cumhuriyeti Büyükelçiliği, iki toplumdan siyasi partilerle birlikte ona “Kıbrıs’taki kayıp şahıslar” konusundaki gönüllü ve insani çalışmaları ve yaraların iyileşmesine yardımcı olması nedeniyle onu bir teşekkür plaketiyle onurlandırdı. Makaleleri ve kısa öyküleri çeşitli dergilerde yayımlandı. 2022 yılında Işık Kitabevi’nin 34ncü Kitap Fuarı’nda IV. Sanat ve Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.”
SERGİ KÜRATÖRÜ FOTOS DİMİTRİU…
Serginin bir diğer küratörü seramik sanatçısı Fotos Dimitriu, “Kayıplar” ve “Çocuklarımızın layık olduğu gelecek” adlı seramik eserleriyle sergiye katılıyor, katalogda yer alan özgeçmişi şöyle:
“Fotos Dimitriu, 1955 yılında Mağusa’da dünyaya geldi. 1976-1983 yılları arasında Prag’ta Sanat, Mimari ve Dizayn Akademisi’nde porselen ve seramik eğitimi gördü. Buradan “Akademik Heykeltraş (Master of Arts)” ünvanıyla mezun oldu. 1983 yılından bu yana Larnaka’da, kendi sanat stüdyosunda çalışmalarını sürdürmetedir.
Kariyeri boyunca Fotos gerek Kıbrıs’ta, gerekse uluslararası alanda kişisel ve karma sergilere katıldı, eserleri İtalya, Malta, Belçika, Yunanistan, Avustralya, Fransa, Almanya ve Mısır’da sergilendi. Hem 1995, hem de 1999’da Tüm Helen Seramik Sergisi’nde her iki defasında da üçüncülük ödülü aldı. Yetenekleri, Kahire Uluslararası Seramik Bieanali’ne (2000) aldığı davetle ve 2001 yılında da Fransa’da Saint Etienne’deki Dizayn Bianeli’ne aldığı davetle daha da tanındı. Sanatında farklı materyaller kullanıyor, bunlar arasında kil, bronz, cam, fiberglas, sanayi tipi tel ve ahşap vardır…”
YILDAN SEDEF GÜLAKDENİZ…
Sergiye “Dohni: Bekleyiş…” başlıklı seramik eserleriyle katılan Yıldan Sedef Gülakdeniz’le ilgili katalogda yer alan bilgiler şöyle:
“Yıldan Sedef Gülakdeniz, Dohni’de dünyaya geldi.
1974’ten sonra Taşkent’te oturuyor. Evli ve üç erkek evladı vardır.
İki kardeşini 1974 savaşında kaybetti. EOKA-B’ye mensup bazı Kıbrıslırumlar, Dohni’den ve Zigi’den (Terazi) Kıbrıslıtürkler’le birlikte Yıldan’ın iki kardeşini de alarak iki otobüs dolusu insanı “kayıp” ettiler. Yıllar sonra, Kayıplar Komitesi, Yerasa ve Pareklişa’da toplu mezarlarda kazılar yürüttü ve Yıldan’ın “kayıp” kardeşlerinden Ahmet Hamza’dan geride kalanlar toplu mezarda bulundu. Fakat Yüksel Hamza adlı diğer kardeşi hala “kayıp”tır, ondan geride kalanlar bu toplu mezarlarda bulunamadı. Yıldan, son 20 yıldan beridir seramik sanatıyla uğraşıyor. Pek çok sergiye ve yarışmaya katıldı.”
VASSOS DİMİTRİU…
Seramik sanatçısı Vassos Dimitriu, sergiye “Acıdan Umuda” başlıklı iki eseriyle katılıyor:
“Vassos Demetriu, Mağusa’da dünyaya geldi ve devlet bursuyla 1978 ile 1981 yılları arasında İtalya’nın Faenza kentinde “Instituto d’arte per la Ceramica” okulunda üç yıl eğitim gördü. 1986 yılından beridir Kıbrıs Güzel Sanatlar Odası üyesidir. Aynı zamanda Homo Faber-Michelangelo Vakfı üyesidir. 2023 yılından bu yana Uluslararası Seramik Akademisi üyesidir.
Kıbrıs’ta pek çok kişisel sergi açtı ve gerek Kıbrıs’ta, gerekse yurtdışında çeşitli karma sergilere katıldı. Atina’da Tümhelen Seramik Sergisi’nde beş kez ödüle layık görüldü.”
ALİYE GÜNDOĞDU…
Sergiye “O anda kalanlar” başlıklı iki eseriyle katılan Aliye Gündoğdu’yla ilgili katalogda özetle şu bilgiler var:
“1964 yılında Lefkoşa’da doğdu.
Lisans eğitimini, Anadolu Üniversitesi (AÖF) (1993-1997) maliye bölümünde, yüksek lisansını, Lefke Avrupa Üniversitesi’nde (2018-2020) işletme dalında yaptı. Sanata olan ilgisini, eğitim ve çalışma hayatı boyunca, dönemsel kurslara katılarak sürdürmeye çalıştı. 1998 yılında seramik sanatçısı Ayhatun Ateşin’in atölyesinde yer alan seramik kurslarına katıldı. 2000-2001 yıllarında Atatürk Meslek Lisesi seramik kurslarına katıldı. 2001-2016 yılları arasında kendi atölyesinde amatör olarak seramik çalışmalarına devam etti. 2016 yılında ressam Nilgün Güney’in resim atölyesinde resim dersleri almaya başladı ve devam ediyor… Pek çok karma sergiye katıldı…”
AYDAN LİSANİLER…
Sergiye “Panayota Hanım’ın dolabı” ve “Muratağa-Sandallar” başlıklı resimleriyle katılan Aydan Lisaniler’le ilgili katalogda şu bilgiler var:
“1962 yılında doğdu. 1986 yılına kadar köyüm Gambili’de yaşadı. Nilgün Güney’den resim, Havva Aslangazi’den Sanat Tarihi dersleri almaktadır. Kıbrıs’ın kuzeyinde bazı karma sergilere katıldı. Ayrıca Goethe Enstitüsü’nde 2013’te açılan, çok toplumlu “Gerçeğin Rengi” sergisine katıldı. 2012 yılından beri Lefkoşa Büyük Han’da bulunan dükkanında Kıbrıs’a özgü el işleri ve resimlerini sergilemekte ve satmaktadır.”
Yıldan Sedef Gülakdeniz'in DOHNİ - BEKLEYİŞ... adlı seramik çalışması...
DAFNE TRİMİNİKLİNİOTİS…
Dafne Mavrovunioti Triminikliniotis, sergiye iki eseriyle katılıyor: “Baharı beklerken” ve “Kıbrıs Topografisi…” Katalogda onunla ilgili bilgiler şöyle:
“1945 yılında Leymosun’da doğdu.
1959 yılında Londra’ya göç etti, orada 35 sene kaldı. Londra’da Middlesex Üniversitesi, Hornsey Sanat Okulu’nda öğrenim gördü. Britanya’nın başkentinde önemli sosyal ve sanatsal aktivitelerini geliştirerek Londra’daki Kıbrıslı toplum tarafından çeşitli sergileri ve etkinlikleri aracılığıyla tanındı… 1996 yılında Kıbrıs’a dönerek burada kaldı ve birkaç yıl çalıştı. 16 kişisel sergi açtı, çeşitli karma sergilere katıldı, bunlar Kıbrıs, Londra, Yunanistan vs. gibi yerlerde yer aldı. Birkaç yıl sanatın ticari alanında, reklamcılık, genel olarak grafik sanatlar gibi alanlarda çalıştı, kitaplar ve dergilere çizimler yaptı. 1966’da Tefkros Anthias ve 1988’de Theodosis Artemis’in şiir seçkilerinin editörlüğünü yaptı. Görsel sanatlara ilişkin çeşitli örgütlerde ve kamu hizmetlerinde pek çok komitede üye olarak yer aldı. 2010 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından Kıbrıs’ın modern kültürel kimliğinin oluşmasına katkıları nedeniyle Onursal Diploma’yla ödüllendirildi… 2022 yılında AKEL Merkez Komitesi tarafından “Tefkros Anthias-Thodosis Pieridis” Kültürel Katkı Ödülü’yle onurlandırıldı. 1980 yılından beridir Kıbrıs Güzel Sanatlar Odası üyesidir ve 2003-2006 yılları arasında Mali Sekreter olarak Yönetim kurulu’nda görev yaptı. Haziran 2006’da Başkanlığa seçildi ve 2009 ile Ekim 2012’ye kadar yeniden başkan seçilerek görev yaptı. Resimleri dünyanın çeşitli ülkelerinde, çeşitli özel ve kamu kolleksiyonlarında bulunuyor.”
DERVİŞ ÖZER…
Derviş Özer, “öteki” toplumdan insanların hayatlarını kurtararak onları koruyan Cengiz Ratip, Stavros Poyrazis, Dr. Kostas Hacıgagu ve Alpay Topuz’un heykellerini yaptı ve bu dört heykelle sergiye katılıyor. Katalogda onunla ilgili bilgiler özetle şöyle:
“1964 Lefkoşa doğumlu. Abohor köyünde (Epikho) büyüdü. 1982’de Ankara’ya tıp okumak için gitti ve halen Ankara’da oturuyor. Evli ve iki kızı var. 1992’den beri kadın doğum uzmanı olarak çalışıyor. 2000 yılından beri heykel ve resim çalışıyor. Üç kez devlet resim heykel yarışmasında sergilenme aldı. Üç kez karma heykel sergiye katıldı. “Yaşamın izi” adlı fotoğraf sergisi 2016. Yayınlanan bir öykü, bir halk bilimi ve bir de tıbbı kitabı vardır. “Ona selam söyle” başlıklı öykü kitabı, “kayıplar”la ilgilidir. Araştırmacı gazeteci Sevgül Uludağ’ın kaleme aldığı birbirinin hayatını kurtaran ve birbirini koruyan Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırumlar’ın gerçek yaşam öykülerinden hareketle 1963 ve 1974’te Kıbrıslıtürkler’in hayatını kurtaran Stroncilo Muhtarı Stavros Poyrazis’in, 1963’te Kıbrıslırumlar’ın hayatını kurtaran Kıbrıs Cumhuriyeti Milletvekili Cengiz Ratip’in heykellerini yaptı. Poyrazis de, Cengiz Ratip de “kayıp” edildi, Poyrazis’ten geride kalanlar Kayıplar Komitesi kazılarında bulunurken, Cengiz Ratip hala “kayıp”tır. Derviş Özer ayrıca Kıbrıslıtürkler’i koruyup savaşta tedavilerini yürüten Dr. Hacıgagu’nun ve 1974’te Voni savaş esirleri kampında Kıbrıslırum kadınlara tecavüzleri durduran Abohorlu Alpay Topuz’un da heykellerini yaptı. Kıbrıs ile ilgili kısa filmleri ve senaryoları vardır… Heykel, resim, senaryo, kitap ve kısa film çalışmaları devam etmektedir.”
EDA GÖKÇE…
Eda Gökçe sergiye “Panayota Hanım’ın acısı” ve “Kuyulardaki kayıplar” başlıklı iki resmiyle katılıyor. Katalogdaki özgeçmişi şöyle:
“1980'de Mağusa'da doğdu. Resim yapmaya çok küçük yaşta başladı. 3 yıl Güzel Sanatlar Ortaokulu ve bir yıl Güzel Sanatlar Lisesi’nde resim eğitimi aldı. Daha sonra Nilgün Güney ile 6 yıl aktif olarak atölyesinde ders alarak çalışmalarını sürdürmeye devam etti. Nilgün Güney Atölyesi'nin grup sergilerine katıldı. Değerli projelerde yeraldı. Bunların en önemlilerinden biri de iki toplumlu kayıplarla ilgili “Gerçeğin Rengi” başlıklı atölye çalışmaları ve sergide yer alması oldu…”
MİHALİS KİRLİTÇAS…
2011 yılında kaybettiğimiz Kıbrıslırum ressam Mihalis Kirlitças’ın sergide “Muratağa-Atlılar-Sandallar” ve “Dohni” adlı eserleri yer alıyor. Katalogda onunla ilgili şöyle yazıyor:
“Mihalis Kirlitças, 1946 yılında Londra’da doğdu. Londra’da Camberwell Sanat Okulu Güzel Sanatlar bölümünde öğrenim gördü. Gerek Kıbrıs’ta, gerekse Londra’da kişisel sergiler açtı, grup sergilerine katıldı. Resimleri gerek Kıbrıs’ta, gerekse yurtdışında Büyük Britanya, Çin, Küba, Almanya ve Yunanistan’da kişisel ve kamu kolleksiyonlarında yer almaktadır. Larnaka’da Amerikan Akademisi’nde resim öğretmeni olarak görev yapmıştı. Çalışmalarında seyahatlerinden deneyimler ve imajlar, insan sevgisi ve elbette yurdu Kıbrıs’a olan sevgisini yansıtmaktadır. Kıbrıs’ta barış ve yeniden birleşmenin cesur bir savunucusuydu ve hayatının en önemli bölümünü, yurdunun yeniden birleşmesi ve iki toplumun yeniden yakınlaştırılması için mücadele içinde geçirdi, düzinelerce iki toplumlu etkinliğin organizasyonunda insiyatif aldı. Hiç beklenmedik biçimde 2011 yılında vefat etti…”
YORGOS GAVRİEL…
Sergiye “Küçük dünyamız” başlıklı eseriyle katılan Yorgos Gavriel’le ilgili katalogda şöyle yazıyor:
“Yorgos Gavriel Kıbrıs’ta dünyaya geldi, Moskova’da Surikov Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim gördü. 1987’de akademiden “güzel sanatlar masteri” derecesiyle mezun oldu. 1990 ile 2008 yılları arasında resim öğretmeni olarak ikinci dereceli okullarda görev yaptı. 2008 ile 2017 yılları arasında Eğitim Bakanlığı’nda sanat müfettişi olarak görev yaptı, 2017 ile 2024 yılları arasında ise İkinci Dereceli Okullar Direktörü olarak görevde bulundu. Aynı zamanda Kıbrıs’ın sanat hayatına aktif biçimde katıldı ve sık sık kişisel sergiler açtı ve grup sergilerine katıldı. 2013 yılında Kültür Hizmetleri tarafından verilen Devlet Resim Ödülü’ne layık görüldü ve yurtdışında çeşitli bienallerde Kıbrıs’ı temsil etti. Tüm sanatçılar gibi Gavriel de çalışmaları aracılığıyla yurduna olan sevgisini, deneyimlerini ve gerek Kıbrıs’ta, gerekse genel olarak dünyada olup bitenlere dair kaygılarını kendi özgün yöntemiyle ifade etmeye çalışıyor…”
HRİSTOS KAKULLİ…
Hristos Kakulli, sergiye “Soluş” ve “Umut” adlı iki eseriyle katılıyor. Katalogda verilen bilgiler şöyle:
“Hristos Kakulli, 32 yaşındadır, Lefkoşa’dan bir “şablon” (stencil) sanatçısıdır, sahne adı CRS’tir. Grafitti kariyerine 12 yaşında başladı ve çok küçük yaşlardan çalışmaları nedeniyle uluslararası tanınmışlığa ulaştı. Kakulli’nin pek çok graffiti eseri, kamu binalarında ve duvarlarda Kıbrıs’ta ve yurtdışında görülebilir... Çalışmalarına dair foto-gerçekçi bir yaklaşımı vardır ve sokak sanatını stensiller (şablonlar) aracılığıyla yapıyor. Ona aynı zamanda “Kıbrıs’ın Banksy’si” deniyor, Britanya’nın dünyaca ünlü bu şablon sanatçısından etkilenmiş olduğu için… İlhamını sosyal patolojiden alıyor ve çalışmalarının ana konularını Kıbrıs sorunu, göç, savaş ve barış oluşturuyor. Çeşitli yerel ve uluslararası sanat yarışmalarından pek çok ödülü vardır, üç de dünya rekoruna sahiptir…”