Serhat İncirli başlamadan, bitti, baskılara karşı gitti
Cumhurbaşkanlığı’nın yeni döneminde İletişim Koordinatörlüğü’ne atanan gazeteci Serhat İncirli, yeni görevinden daha başlamadan ayrıldı.
Cumhurbaşkanlığı’nın yeni döneminde İletişim Koordinatörlüğü’ne atanan gazeteci Serhat İncirli, yeni görevinden daha başlamadan ayrıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, gazeteci Serhat İncirli tercihi sonrasında özellikle milliyetçi çevreler ve Ulusal Birlik Partisi’nden yoğun tepki gördüğü öğrenildi.
İncirli, Cumhurbaşkanlığı’ndaki görevinden uzaklaştığını anlattığı son yazısında, İngiltere’den örnek vererek, şu değerlendirmesiyle dikkat çekti:
“... Kraliyet ailesi mensuplarının her şeyleri var. Paraları, zenginlikleri, lüksleri falan ama bir tek şeyleri eksik; beyin”…
Siyasi görüş, profesyonel duruş
İncirli, “siyasi duruşu” ile “profesyonel kapasiteyi” ayırt edemeyenler nedeniyle Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın saldırıya uğradığını da ifade etti.
“İçimizdeki, doymak bilmeyen, egoları zirvede, kimsenin de sevmediği üç beş Dalton’la uğraşacak halim hiç yoktur” diyen İncirli, resmen açıklanmayan görevinden, başlamadan ayrıldı.
İncirli: İki devlet
Uzun yıllar Yenidüzen, KIBRIS gazetesi, Toplum Postası, Afrika dahil farklı internet gazetelerinde de günlük yazılarıyla bilinen İncirli, Kıbrıs TV ve Kanal T’deki sabah programları ile tanındı.
İncirli, Kıbrıs sorununda, ‘iki devletli çözüm’ü yoğun eleştiren isimlerden de biri oldu.
Bir makalesinde şu görüşleri öne çıkmıştı:
İki devletli çözüm mü?
Söylemiştik; tribün şovları da maçların elbette bir parçasıdır; moral verebilir, heyecan katabilir, taraftarı sevindirebilir ama neticeye etkisi yoktur!
Serhat İncirli, BiaNet’teki röportajında yer alan şu değerlendirmesini de sıklıkla köşesine taşımasıyla biliniyor:
“Kıbrıs'ta etnik temele dayalı ayrı ve bağımsız bir Türk devletini savunan zihniyet Türkiye'de Kürtlerin kendi otonom veya özerk bölgelerinin olmasına karşı çıkıyorlar. O zaman niye karşı çıkıyorsunuz dediğiniz zaman da ‘O başka bu başka’ diyorlar.”
Serhat İncirli, Kıbrıs çözümüne yönelik şu saptamayı da yapmıştı:
“En doğrusu, üniter devlettir” derim.
“Federasyon, son noktamdır” diye eklerim.