1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Sermayeye karşı ortak sınıf mücadelesi verilmeli”
“Sermayeye karşı ortak sınıf mücadelesi verilmeli”

“Sermayeye karşı ortak sınıf mücadelesi verilmeli”

PEO Genel Sekreteri Sotirula Haralambus, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum işçilerin hakları için adanın dört bir yanındaki yerli ve yabancı sermayeye karşı ortak sınıf mücadelesi verilmesi gerektiğini söyledi.

A+A-

Tünay MERTEKÇİ

Tüm Kıbrıs İşçi Federasyonu (PEO) Genel Sekreteri Sotirula Haralambus, verdikleri mücadelenin açıkça sınıf mücadelesi olduğuna işaret etti ve emekçilerin; renk, milliyet, din, cinsiyet gibi nedenlerle ayrılamayacağını vurguladı.

40 binden fazla üyeyle Kıbrıs’ın güneyindeki sendikal çalışmalarına devam eden PEO’nun günümüzde de birçok Kıbrıslı Türk üyesi bulunuyor.

YENİDÜZEN’e konuşan PEO Genel Sekreteri Sotirula Haralambus, Kıbrıslı Türk işçilerin Kıbrıs’ın güneyinde en çok inşaat ve otelcilik alanlarında çalıştığına dikkat çekti.

Kıbrıslı Türk işçilerin, diğer işçilerle aynı haklara sahip olduğunu ifade eden Sotirula Haralambus, pandemi döneminden sonra Kıbrıs’ın güneyinde çalışan Kıbrıslı Türk sayısının arttığını vurguladı.

 

40 binden fazla üye…

PEO’nun 80 yıldan beridir Kıbrıs’taki işçilerin sınıfsal-sendikal örgütü olduğunu söyleyen Haralambus, 1940'lı yıllardan günümüze kadar Kıbrıslı işçilerin tüm kazanımları ile PEO’nun “iç içe” olduğunu vurguladı.

PSE-PEO’nun, 1941 yılında, dönemin zor koşullarında kurulduğunu ifade eden Haralambus, söz konusu dönemi de “işçilerin yoksullaştığı dönem” olarak niteledi. PEO'nun kurulmasıyla birlikte ilk büyük eylem ve grevlerin gerçekleştiğine işaret eden Haralambus, daha iyi çalışma koşulları, daha iyi günlük ücret, sosyal sigorta hakkı ve günlük sekiz saati aşmayan çalışma talebiyle işçi mücadelelerinin örgütlendiğini kaydetti.

1948 yılının, Kıbrıs'ta şimdiye kadar gerçekleştirilen en büyük ve en kitlesel grevlerin yaşandığı döneme sahne olduğunun altını çizen Haralambus, işçiler açısından günlük sekiz saati aşmayan çalışma hakkı kazanımının elde edildiğini vurguladı. O zamandan beri PEO’nun, Kıbrıs'taki en büyük ve en örgütlü sendika olduğunun söyleyen Haralambus, pek çok sektörde ve yüzlerce işyerinde, PEO’nun 40 binden fazla üyesi olduğunu ifade etti.

Haralambus, “PEO, günümüzün zorlu ekonomik ve politik koşullarında, işçi haklarını savunmak ve genişletmek için her gün mücadele ediyor” diye konuştu.

 

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum işçilerin ortak mücadelesi

1941'de kurulan Tüm Kıbrıs Sendikalar Komitesi'nin (PSE), Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk işçilerin ortak eseri olduğuna dikkat çeken Haralambus, 1940'lı yıllarda devam eden mücadelelere, Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türklerin birlikte katıldığını anımsattı. 1948 yılında madencilerin büyük grevlerine Kıbrıslı Türk işçilerin kitleler halinde katıldığını belirten Haralambus, söz konusu olaylarda polis saldırılarında yaralanan birçok Kıbrıslı Türkün de olduğunu kaydetti. Sonraki yıllarda PEO’nun, her iki toplumdaki şovenist çevrelerden aldığı saldırılara rağmen, Kıbrıslı Türk işçileri saflarında bulundurmaya devam ettiğine işaret eden Haralambus, “PEO'nun önde gelen üyelerinden Ahmet Sadi'ye yönelik ilk girişimin 1958 yılında yapıldığını hatırlatırız. Türk silahlı faşistleri onu ve eşini vururken, kısa bir süre sonra inşaat işçileri komitesi üyesi Hasan Ali öldürülür” dedi. Haralambus, “Kıbrıslı Türklerin 1958'de PEO'dan ayrılması, özgür iradenin değil, kendilerine yönelik zulüm ve şiddetin sonucudur. PEO'nun Kıbrıslı Türk üyelerine yönelik zulmün doruk noktası ise Kavazoğlu-Mişaulis’in TMT tarafından öldürülmesiydi. Kavazoğlu, PEO'nun Kıbrıslı Türk lideriydi” ifadelerini kullandı.

whatsapp-image-2023-12-19-at-13-53-10-2.jpeg

Kıbrıslı Türk işçiler, inşaat ve otelcilik sektöründe

Geçiş noktalarının açıldığı 2003 yılından bu yana, Kıbrıslı Türklerin yeniden Kıbrıs’ın güneyinde çeşitli mesleklerde çalışmaya başladıklarını belirten Haralambus, pandemi döneminde Kıbrıslı Türk işçilerde bir azalma olduğunu söyledi.

Haralambus, pandemi sonrasında işgücü ihtiyaçları ve Kıbrıslı Türklerin karşılaştığı mali sorunlarla birlikte bu sayının arttığına dikkat çekti.

“PEO olarak, birçok Kıbrıslı Türk yurttaşımızın Kıbrıs'ın güneyinde çalışmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diyen Haralambus, özellikle inşaat ve otelcilik sektörlerinde çalışan birçok Kıbrıslı Türk üyelerinin bulunduğuna dikkat çekti.

Dev-İş işbirliğiyle Kıbrıslı Türklere yönelik istihdam olanakları ve çalışma koşulları konusunda bilgilendirme faaliyetlerine de devam ettiklerini kaydeden Haralambus, “PEO, barış ve adamızın yeniden birleşmesi için mücadeleye kararlıdır” dedi.

PEO için “yeniden yakınlaşma” konusunun önemli olduğuna işaret eden Haralambus, “Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk işçilerin, Kıbrıs'ın dört bir yanında yerli ve yabancı sermayeye karşı hakları için birlikte mücadele edecekleri zamanı sabırsızlıkla bekliyoruz. Mücadelemiz açıkça sınıf mücadelesidir. Emekçileri; renk, milliyet, din, cinsiyet vb. nedenlerle ayırmıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“Kıbrıslı Türk işçiler de aynı haklara sahip”

Kıbrıslı Türk işçilerin Kıbrıs’ın güneyinde, ücretler, çalışma koşulları ve sosyal sigorta yararlanmaları açısından diğer tüm işçilerle tamamen aynı haklara sahip olduğuna işaret eden Haralambus, Kıbrıslı Türklerin toplu olarak çalıştığı sektörlerde, güçlü toplu sözleşmelerin bulunduğuna dikkat çekti. Haralabus, “Bu haklardan, kökenlerine bakılmaksızın tüm işçiler yararlanır” dedi ve sendikanın bulunmadığı ve işverenlerin toplu iş sözleşmesini uygulamayı reddettiği şirketlerde, bazı sorunların yaşandığını ifade etti. Söz konusu durumu fırsat bilen ve işçilere sözleşmenin sağladığı tüm hakları sağlamayan birçok işveren de olduğunu kaydeden Haralambus, “Bu da birçok işçinin düşük ücret almasına ve daha uzun saatler çalışmasına neden oluyor. PEO, giderek daha fazla şirketteki işçileri örgütlemek için mücadele ediyor. Aynı zamanda Dünya Sendikalar Federasyonu'na (WFTU) üye olan Kıbrıs Türk sendikalarıyla kurduğumuz kardeşlik ilişkileri aracılığıyla, bize gelen Kıbrıslı Türk işçileri, sendika ve toplu iş sözleşmelerinin geçerli olduğu yerlere göndermeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

whatsapp-image-2023-12-19-at-13-53-10.jpg

“Ayrılık duvarının” yıkılması için mücadele

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum işçilerin, bölünmüş bir vatanda ayrı yaşamaya ve çalışmaya devam ettiğini söyleyen Haralambus, söz konusu durumdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Kıbrıs sorununda uzun yıllardır süregelen durgunluğun yarattığı hayal kırıklığına rağmen asla mücadeleyi bırakmayacaklarının altını çizen Haralambus, mevcut durumun devam etmesi durumunda Kıbrıs halkı için yaratılacak tehlikelerin tamamen farkında olduklarını ifade etti.

“Ayrılık duvarının” yıkılması için ortak mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Haralambus, adil ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözümün önemine işaret etti. Hayatını kaybeden Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sendikacıların kendilerine bıraktığı emek ve sosyal kazanımları savunmak ve genişletmek için mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Haralambus, “Sömürünün olmadığı adil bir dünya için mücadele etmek üzere yolumuza devam ediyoruz” diye konuştu.

yd-destek-gorseli-2-20231220095528.jpg

Bu haber toplam 2015 defa okunmuştur