Sertoğlu’nun onurlu duruşu
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu başkanlığını üstlendikten sonra, “Kıbrıs’ta Futbolu Birleştirme” gibi, biraz da imkansız bir misyona soyunan Hasan Sertoğlu yine kendisine yakışan yaptığı tarihi bir hamle ile bu konuda dev bir adım attı.
Bu adımı atarken, bağlı bulunduğu siyasal partinin, yani Ulusal Birlik Partisi’nin Lefkoşa Belediye başkanlığı adaylığını elinin tersi ile geri çevirdi.
Bu adaylığı çevirmesinde başlıca iki etkenden biri, ortak belediye başkan adayı olduğu Ulusal Birlik Partisi ile DP-UG yerel seçim ittifakının bozulması, diğeri ve en önemli neden statükonun temsilcileri olan çağdışı sekter sağ ittifakın Ulusal Birlik Partisi Başkanı Hüseyin Özgürgün aracılığıyle, KTFF-KOP ön anlaşmasına koyduğu imzayı geri çekmesi talebi idi.
Bir televizyon programında, kendi söylemiyle altı aydır bu konunda yapılan baskılar ve telkinlere karşı duruşunudan bir santim ödün vermediğini belirten Sertoğlu, başta Ulusal Birlik Partisi olmak üzere, kendisine belediye başkan adayı ol diyen çevrelerin sahip çıkmamaları olduğunu açıkladı.
Sevgili dostum Sertoğlu, yani statükocu görüşleri yaşam ve ayakta durma nedeni olan sağ kesimin sana destek vermesini nasıl bekliyordun hayret?
Aslında, bu noktada KTFF-KOP ön anlaşması ardından, Eroğlu-Anastasiadis ortak belgesi ile ellerine dünya ile bütünleşme fırsatı geçen sağ partiler, rant kapıları olan dünyanın tanımadığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmakla bu şansı yitirdiler.
Dik duruşu ile Kuzey Kıbrıs’ta adeta bir fenomen olan hatta, FIFA-UEFA nezninde de büyük bir prestij kazanan Sertoğlu, artık bir dünya sahsiyetidir. Sözü dinlenen ve FIFA-UEFA kulislerinde söz sahibi olan Sertoğlu, Lefkoşa Belediye başkanlığı adaylığını geri çevirmekle, bugüne kadar siyasetin oyuncağı olan spora sahip çıkarak, siyasete büyük bir şamar atmıştır.
Bu konuda ilkeli davranan Sertoğlu, başta kendisinin altını oyan ve arkadan vuran partisi Ulusal Birlik Partisi olmak üzere, tüm siyasi aktörlere adeta devlet adamlığı dersi vermiştir.
Bu arada, bugün bir ulusal gazetede manşetten verilen “Tanı Bunları” başlıklı haberde statükonun temsilcileri Ulusal Birlik Partisi başkanı Hüseyin Özgürgün, UBP milletvekili Faiz Sucuoğlu ve ölü doğmuş ve 31 yıldır KKTC’ye sahip çıkmaya çalışan siyasi yandaşları Sertoğlu’nun sabote etmekle suçlanıyorlar.
Ancak, Bu doğru saptamada unutulan isimler de var. Onları çok iyi bilirsiniz. Kıbrıs görüşmelerine inanmadan ve kerhen giden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Başbakan Yardımcısı Sedar Denktaş. Ama, Sertoğlu’na sahip çıkan ikinci Cumhurbaşkanı Talat, CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu ile TDP, BKP, YKP gibi sol partiler ve sol örgütler.
En önemlisi, tüm baskılara ve tehditlere rağmen Sertoğlu’na sahip çıkan 42 spor kulübü ve Kuzey Kıbrıs halkının yüzde sekseni.
Günün sonunda, Sertoğlu’nun “Kıbrıs’ta Futbolu Birleştirme” misyonunu başarı ile tamamlayacağına benim gibi, tüm Kuzey Kıbrıs halkı inanmaktadır. Bu büyük misyonu tamamladığı gün de Sertoğlu’nun onurlu duruşunun bir abidesi olacaktır.
----------
Emre Özsin rekor kırıyor ama futbolda dışlanmışlığa takılıyor
Dünyanın tanımadığı ve ve bu tanınmamışlığın getirdiği izolasyonlardan nasibini alan Kıbrslı Türkler, kendi içinde organize ettiği sportif branşlarda harikalar yaratan sporcular yetiştirmeye devam ediyor.
Ancak, defacto bir ülkenin yaşadığı dramın bir parçası olan ambargolar (ben bu söyleme katılmıyorum) ekonomik, kültürel, eğitimsel ve sportif olarak kendini gösterirken, spontanda olsa, bazı başarılar gündeme geliyor.
Tabii, bu başarılar özellikle, bireysel bazda Türkiye Cumhuriyeti üzerinden olurken, Kıbrıslı Türk kimliği şöyle bir gündeme geliyor.
Geçmişe bakıldığında, merhum Mete Adanır, Reşat Oğuz, Meliz Redif, Yiğitcan Hekimoğlu, Berk Mehmetçik gibi gençlerimiz Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında çıkış aradı. Bunlar başarılı olanlar; birde Kuzey Kıbrıs’ta başarılı olup da dünyanın haberi olmayan gençler gibi.
Örneğin, K-Pet A 2 Liginde mücadele eden takımlardan Mağusa Türk Gücü’nün genç futbolcusu Emre Özsin, bu sezon 25 karşılaşmada filelere gönderdiği 82 gol ile adeta bir fenomen oldu. Bu olay eğer, FIFA’ya bağlı bir ülkede olsaydı belki de deprem olurdu.
Ne var ki, dünyadan dışlanmış olan Kuzey Kıbrıs’ta bu gencimizden Kuzey Kıbrıs sınırları dışında olanların haberi bile yok. İşte, bunun için çözüm.
-------------------
Kıbrıs’tan Taçsız Kral Metin Oktay Geçmişti
Kıbrıslı Türklerin dünya futbolu ile tanıştığı 1960 yılında Türkiye’nin ünlü takımları ard arda Kıbrıs’a geliyordu.
İşte, bu takımlardan biri de Türkiye’nin bir dünya takımı olan sarı-kırmızı renkli takımı Galatasaray’dı.
Bu büyük takım ilk olarak, 14 Mart 1960 tarihinde, yani 16 Ağustos 1960’de kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nden altı ay önce, dönemin güçlü takımlarından Gençlik Gücü’nün davetlisi olarak Kıbrıs’ı ziyaret etmişti.
Bu şampiyon takımın 16 mart 1960 tarihinde tarihi Taksim Stadı’nda takviyeli Gençlik Gücü ile karşılaşmış ve 15-1 gibi tarihi bir fark yapmıştı.
Yukardaki resimde bu maçtan önce, bugün hayatta olmayan Türkiye ve Galatasaray’ın ünlü gol kralı Metin Oktay’ı, Gençlik Gücü kaptanı Mithat Özer ve fırtına sol açığı Sonal Özgürgün ( Hüseyin-Mehmet Ali Özgürgünün babaları) birlikte görüyoruz.