Kıbrıs’ta futbolun ayrıdığı 29 Ekim 1955 yılından sonra ilk kez futbolun birleştirilmesi veya Sertoğlu’nun  söylemiyle “işbirliği” konusuna bu kadar yaklaşıldı.
Küçük Kaymaklı Kulübü başkanı olduğu dönemde, benimsemediğim icraatları nedeniyle sıkı bir muhalifi olduğum Sertoğlu’na Futbol Federasyonu başkanı olduktan sonra yarattığı mühiş vizyonu ve kimsenin hayal bile edemeyeceği icraatlarını görünce, bu kez sıkı bir detekçisi oldum.
Dünya görüşümüz tamamen ters olan Sertoğlu, Futbol Federasyonu başkanlığına seçilmesinin ardından adeta hem bina, hem idari,  hem de mali olarak devraldığı enkazı öylesine kısa bir sürede tersine çevirdi ki, bu başarıya ancak şapka çıkartılırdı.
Ben dahil, birçok spor yazarı ve spor kamuoyu küçük bir kısım hariç onu yaptık. Sertoğlu’na bu verdiğim destekten hiç de pişman olmadım ve hala daha arkasında duruyorum.
Neyse, bazılarına göre Sertoğlu’na bu kadar “yağ” çektikten sonra saadete gelelim. Sertoğlu, başkanlık görevine geldikten kısa bir süre sonra, 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanın ardın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 550 sayılı kararıyla “yok” sayılmasıyla “ambargolar dönemi” başladı.
Spor dahil, her alanda başlayan bu “İzolasyonlar”ı zaman zaman FIFI-VIVA Dünya Kupası gibi gülünç ve komik temaslarlarla  o ünlü söylem ile “delmeye” çalıştık.
Hatta, bu olaylar 1986 yılında Türkiye’nin Gençlerbirliği takımını veya Avrupa’dan bilinçsizce gelen Bükreş Dinamo gibi ünlü takımları da alet ettik. Ancak, bu delmeler hiçbir işe yaramadı.
Çünkü, ortada  Birleşmiş Milletlerin ve FIFA’nın (Dünya Futbol Federasyonları Birliği) tanıdığı tek gerçek ve yasal Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bağlı Kıbrıs ( Rum) Futbol Federasyonu (KOP) vardı.
İşte, bu gerçeği kabul eden Hasan Sertoğlu başkanlığındaki Futbol Federasyonu yanlarına lojistik destek olarak aldıkları eski FIFA Dış İlişkiler Sekreteri Jerome Champagne ile FIFA’da yer almanın yasal zeminini oluşturmaya başladı.

“Kıbrıslı Türkler ayrılıkçıdır” silahını ellerinden aldı
Bu bağlamda, önce Kıbrıs’ın tek yasal Futbol Federasyonu KOP ile temaslara geçen Sertoğlu, bunun ardından FIFA gözlemcilerini Kuzey Kıbrıs’a davet etti. Bu gözlemcilere, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu gerçeğini anlatan Sertoğlu 29 Ekim 1955 öncesine kadar ortak Federasyon dönemini ve neden 29 Ekim 1955’e gelindiğini açıkladı.
Sertoğlu, bu konuşmalarında Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs’ta futbol için işbirliği ve hatta koşullar oluşursa birleşmeyi önerirken, Kıbrıslı Rumların, “Kıbrıslı Türkler ayrılıkçıdır”  silahını da ellerinden alıyordu.
Tüm, bu gelişmelerin ardından, FIFA gözetiminde KTFF ile KOP arasında 2012 Aralık ayında start alan Kıbrıs’ta futbolun birleştirilmesi çabası bugünlerde artık sona geldi.
Sertoğlu ve ekibi 5 Kasım 2013 günü Zürih’te FIFA-UEFA ile KOP yöneticileriyle, FIFA tarafından hazırlanan ve sır gibi saklanan ortak metini görüşerek “Kıbrıs’ta futbolun birleştirilmesi” için son noktayı koyacak.
Tabii, bu olayın tam resmileşmesi için, tarafların kendi genel kurullarından da onay alması gerekecektir.
Bu noktada, Kuzey Kıbrıs spor ve genel kamuoyundan yüzde seksenbir destek alan Sertoğlu’na Zürih öncesi bu destek artarak devam ederken, kamuoyu araştırmasına göre sadece yüzde onbeş ve spor medyasından, statükoyu korumaya çalışan sadece bir gazete ve onun yazarları hariç ezici destek zirveye vurdu.

KOP altına girme argümanı
Herkesin görüşüne saygı duymakla birlikte, “Kıbrıs’ta futbolda işbirliğine” karşı çıkan bu arkadaşların argümanı en sinir olduğum “ KOP Şemsiyesi altına girmeye hayır” dünyada Türkiye Cumhuriyeti dahil kimsenin tanımadığı “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sonuna dek yaşayacak” ikonudur.
Bunun örneklerini de Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın İstabul’da Avrupa Salon Atletizm ve Erzurum’da Universade’da Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağını selamlarken, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzon futbol, yine bu takımların, Pınar Karşıyaka dahil basketbol, voleybol takımlarının, hentbolda Türkiye Milli takımı ve Üskadar Belediyesi kadın takımının Kıbrıs Rum takımları ile yaptıkları maçlarda gördük.
Ey, “KKTC sonuna dek yaşayacak” diyenler. Bu olayalar olurken nerdeydiniz? Çekilin, Sertoğlu’nun önünden. “Gölge Etmeyin başka ihsan istemez” Sertoğlu. Benim bildiğim Sertoğlu, inandığı şeyden ölse bile vazgeçmez. Ne tehditler, ne küfürler, ne vatan haini edebiyatı Sertoğlu’na işler.

Hayata geçmeyen belge
Bu konundaki belgeler de, Okutan Federasyonu döneminde kotarılan, Adal yönetimi döneminde 2008 yılında geliştirilen ancak, hiçbir tarafın kabul etmediği bir belgedir.
İşte, Kıbrıs’ta futbolda işbirliğine dinamit koymak isteyenlerin “belge” diye ortaya koydukları hiçbir zaman hayata geçmeyen  bu belgedir.
Zaten, Sertoğlu’nun basın toplantısında vurguladığı gibi, bu işbirliğine karşı çıkanlar bırakın KKTC’yi, Kıbrıs Rum tarafından nemalanan Sertoğlunun söylemiyle “ yaşları Kemale ermiş” kişilerdir.
Sertoğlu basın toplantısında, “Geçmiş, geçmişte kaldı. Kuzey Kıbrıs demokrasi ile idare edilen bir ülkedir.Hükümdarlık biteli çok olmuştur. Dünyaya ayak uydurmalıyız. Yoksa, bugün tükendiğimiz gibi, 3-5 yıl sonra tamamen tükeneceğiz” söylemi Kıbrıslı Türklerin gerçeğini anlatmaktadır.
Son olarak, Sertoğlu’na daha önceki yazılarımda yazdığım gibi “Kıbrıs’ta futbolun birleştirilmesini mücadelesine” devam et, bu işi bitir ve tarihe geç, Kıbrıslı Türkler yanındadır. Alkışlar sana Sertoğlu.